• --- spoiler ---

    dayının kolundaki dövmenin anlamı: şüphesiz sen, sen değilsin

    --- spoiler ---
  • sekiz'in dedesinin göğsüne yaslanıp hıçkırarak ağlamasınıı görünce aklıma bihter'in mezarının başındaki ağlama sahnesi geldi. az kalsın sekiz kaçar diyecek sandım.
  • --- spoiler ---

    tekerlekli sandalyenin sırrı da çözülmüş oldu sanırım, sekiz'i ezel'in öldürdüğünü öğrendiğinde dayıya inme inecek.

    --- spoiler ---
  • ne kadar eleştiriler de olsa yine de oyunculuklar+diyaloglar açısından güzel bölümdü. pek kimse değinmemiş ama kenan birkan'la dayının hastanedeki sahnesi neydi öyle ya..haluk abi ne yaptın sen?...sekiz'e gerçekten çok yazık oldu. sözleşme 4 bölüm de olsa yapmıcaktınız lan bunu.

    not: eyşan ölsün.
  • ilk on bölüm efsane idi.. sonraki on çok iyiydi.. daha sonraki.. iyiydi.. bu sezon izlemeye başladığımız idare eder..
  • senaristlere sesleniyorum; tüm bu sempatizan erezyonu bir adet daha "bir ihtimal daha var" sahnesine bakar.köpeğinizin kulu kölesi oluruz.
  • --- spoiler ---

    1. bana, "evlat bu 37. bölümü sen yaz ama yazarken dizinin anasını sikmeye çalış yani işi, içinden çıkılamaz bir hal almasını sağla" deselerdi sanırım aklıma ilk olarak sekiz'i ezel'e öldürtmek gelirdi.

    2. senarsitlerin bu sezon başlamadan önce verdikleri bir röportajda, 2. sezonun "ezel vs kenan birkan" şeklinde olmayacağını söylediler. ezel'in kenan birkan'ın ayarında biri olmadığını (bu bölümde kenan kendi de söyledi) ve kenan birkan'a gücünün yetmeyeceğini belirtmişlerdi. zaten bu sezon yayınlanan bütün bölümlerde ezel ne kadar plan kurarsa kursun, sonunda daha fazla kaybeden hep ezel oldu. ezel önce piskopatı hapse soktu ama karşılığında eyşan'ı, kenan birkan'a kaptırdı. ardından bütün parasın kaybetti. şimdi ise sekiz'i kenan birkan'ın elinden almak için bir plan yaptı ama sonunda, daha fazla zararla çıkan kişi yine kendisi oldu.

    3. diziyi nasıl toparlayacaklarını merak ediyorum. hani dayı'nın "senin suçun yok yeğeeennn!!! bu kenan birkan zaten şerefsizin teki" diyerek olayı kapatacakalarını zannetmiyorum. eğer böyle bir şey yaparlarsa son derece saçma olur. çünkü hem ezel vicdan azabı çekecektir hem de dayı gibi torunu için kendini öldürten, hasta olduğunda görebilmek için hapisten kaçan bir adam torunu öldükten sonra onu hemen unutması ve ezel'in yüzüne eskisi gibi bakması saçma olur.

    4. ikinci sezonun tanıtım fragmanlarından birinde ezel "bi tarafımda şeytan diğer tarafta melek. bir ihtimal daha var o da ateşe atlamak" filan diyordu. galiba o geyiğin nedeni bu bölümden sonra açığa çıkacak. çünkü bu hikaye, birinci sezonda bile anlatılıyordu ama şu ana kadar böyle bir şey olmadı. bu bölümden sonra ise galiba dayı ezel'e bir şey yapmayacak ama uzun bir süre dayı ile ezel'in arası açılacak.

    --- spoiler ---
  • bana 2. sezonu başka senaristler yazıyor galiba diye düşündürten dizi. ilk dönemde alıştığımız zekice planlardan, akıl oyunlarından artık pek eser kalmadı gibi. aforizmalar bile azaldı ve basitleşti. gereğinden fazla bir dram ve duygusallık hakim olmaya başladı. enteresan sahneler ve klişeler artmaya başladı. örneğin ezel'in resturant'ta yaptıklarına bir türlü anlam veremedim. bu adamı daha önce hiçbir zaman en güçlü olmak gibi bir amacın peşinde koşarken görmedik ki. onun hep bir intikamı vardı ve herşeyi onun için yapıyordu. orada neyin günahını çıkardı anlayamadım.

    --- spoiler ---

    bölümün sonu ise tam bir hayal kırıklığıydı. onlarca dizide ve filmde gördüğümüz tam mutlu olunacakken yaşanan akılalmaz tesadüf klişesi çok eğreti durdu.

    --- spoiler ---

    son 3 bölümde izlediklerimiz durgunluk veya geçiş bölümleri ile açıklanacak olgular değil. dizinin seviye kaybetmesi yönünde ciddi emareler var. umarım bu süreç geçicidir.
  • bu bolum en kotu bolumuydu evet ama eysan daha kotuydu.lutfen artik eysan'da ölsün.onun gorundugu sahnelerde anlikda olsa dakikalik da olsa diziden resmen soguyorum.
  • yazarların ilginç bir şekilde "burdan senaristlere sesleniyorum" diyerek entry girmesine neden olan dizi. acaba senaristler bir yerde "ekşi sözlük'ten gelen farklı fikirler senaryo anlamında ufak da olsa değişiklikler yapmamıza neden oluyor, dolayısıyla ekşi sözlük'ü takip ettiğimizi söyleyebilirim" tarzında bir açıklama yaptı da benim mi haberim yok acaba?

    neyse o değil de bu bölüm garipti. ezel artık katil filan, garip olaylar olmaya başladı. hani tekrar tekrar yazılmış ama birinci sezon ile şu an arasında bariz farklar söz konusu. ya zaten bu çocuğun (ezel) çektiği çile yeter arkadaş ya, adam güya intikamımı alayım diye mapustan çıktı başına gelmeyen kalmadı lan. adam ne çileler çekti olum, birinci sezondan hatırlarsınız adam öldü öldü dirildi lan, çekmediği çile kalmadı. şimdi en sonunda adam da vurdu. olaylara gel arkadaş... bence mapusta kalaydı "eyşanım eyşanım" diye inleyeydi daha az üzülürdü bu adam. yazık değil mi olum, dağ gibi adamı bitirdiniz lan. ilk sezon "görecek onlar, inim inim inleticem hepsini" diyen adam, şimdi her daim ezilir oldu, her daim ağlar oldu. adamın ağlamadığı, zor duruma düşmediği, üzülmediği tek bir an yok. burdan senaristlere sesleniyorum, ezel'in sekiz'i öldürdüğü gizlenmesin ve ezel tekrardan mapusa dönsün. ömrünün sonuna kadar da orda kalsın valla, dışarda eziyet çektiriyonuz adama, yazık amk...

    kaç kere kırılır ulan bi kalp??
hesabın var mı? giriş yap