• vallahi yaradılışçıların şu teoriyi yanlış anlama kapasitesi gerçekten inanılmaz. götlerinden açık uydurmakla geçen süreyi anlamaya çalışarak geçirseler, senden benden evrimci olacaklar. harcanıyorsunuz valla.

    yahu şu başlıkta kaç kere söyledim, mesajlada anlattım, ama anlamaya niyet/kapasite yok anlaşılan. sadece her insanda, anne babasında olmayan ortalama 150 mutasyon var. 7000000 yıl içerisinde insanların milyonlarca mutasyonu çıkarması gayet olası. bir insanı 20 yılda bir klonlasam, sonra klonu klonlasam ve böyle 7000000 yıl devam etsem, her klonlama esnasında 150 mutasyonluk bir hata yapsam, 3500000 nesilde 52500000(elli iki milyon beş yüz bin) mutasyon elde ederim, 40000000'dan büyük bir sayı. ki her mutasyon harf değişikliği şeklinde olmaz ha. genlerde kaymalar, yokolmalar, fazla kopyalamalar olabilir. bir mutasyonla 100'lerce harf değiştirebilirsiniz. üstelik insanlık bu örnekteki gibi işlemiyor. 1000lerce insan her nesilde birsürü çocuk yapıyor. 5-6 çocuk gayet rahat yapılır, doğum kontrol vs uygulamazsanız*. bunları da hesaba katarsanız, istediğinizden fazla mutasyon imkanınız olduğunu rahatlıkla görürsünüz.

    ortaya büyük sayılar atayım, etkileyici olayım kısmını geçtikten sonra şu 10 üzeri 250 canlı meselesine gelelim. şimdi yaradılışçılar niye aşağılanıyoruz diye mıymıylanıyor ya, işte bu sebepten dolayı sizi aşağılıyoruz. daha ne dediğinizi bilmiyorsunuz. her mutasyon = yeni tür diye bir şey yok. mutasyonların ezici çoğunluğu et-ki-siz-dir, çünkü dnanın çoğu iş-lev-siz-dir. her mutasyon çat diye yeni organ vs çıkarmaz. hayır bu kafayla dünyada milyarlarca insan türü var. tek yumurta ikizi olmadığı sürece hiçbir iki canlının dna'sı %100 aynı değildir. öyle "bütün kediler ayni ya" gibi gerizekalıca şeyler yok. homo sapiens sapiens ad soyad şeklinde tür isimleride yok. cins insanlarsınız, ama ayrı bir tür değilsiniz. hayır öyle olsaydı dahi, bu tam sizin zannettiğiniz o binlerce türe denk düşüyor üstelik, şaka gibi.

    yaradılışçı kaynaklardaki "evrime göre şöyle olması gerekir, ama böyle" gibisinden gerizekalı şeyleri kopyalayıp gelmek yerine, gerçekte bilim ne diyor ona bakıp, onun üzerinden argüman üretmediğiniz sürece saygı görmeyeceksiniz. ama o durumda da argüman çıkmıyor maalesef.
  • insan ve sempanzeyi birbirinden ayiran 40 milyon baz ciftinin mutasyonlarla gerceklesmis olmasi hic de inanilmayacak bir sey degil. birincisi, dogan her insanin genomu yaklasik 175 mutasyon barindiriyor (http://www.genetics.org/cgi/content/full/156/1/297). ikincisi, insan ve sempanze soylari yaklasik 6 milyon yil once ayrilmis. bir nesli 20 seneden hesaplarsak, ortak atadan beri yaklasik 300.000 nesil yasamis demek. her neslin her bireyinde ortalama 175 mutasyon var ise, ortak atadan bugun yasayan herhangi bir insana uzanan tek bir soyu takip edersek, bu soyda yaklasik 175 x 300.000 = 52 milyon mutasyon olusmus demek. tabii ortak atadan sempanzeye uzanan yolda da milyonlarca mutasyon olusuyor. demek ki insan-sempanze arasindaki 40 milyon bazlik fark hic sasirtici degil.

    bir de su var: 150 senedir dunyanin cesitli universitlerinde evrim okuyan, arastiran, ogreten insanlar aptal degil. bes dakikada kafadan yapilan hesaplarla evrim teorisini zorlayabilecegini zannetmek, en hafif ifadeyle saflik, daha dogru bir ifadeyle ahmakliktir. ben yarin aklimdan bes dakikalik bir hesap yapip ay'in yaricapini 1 km diye hesaplasam kosa kosa sozluge gelip "hadi bakalim bunu da cevaplayin astronomlar" diye entry'ler dosenmem, oturup nerede hata yaptim diye dusunurum. konu evrim olunca nedense herkese bir guven geliyor, akla yatmayan her ayrinti bir anda evrimi curuten bir kanita donusuveriyor. bu kadar gerceklerden kopuk olabilmek icin bence dinin de otesinde dusunsel bozukluklar gerekiyor.
  • bir de şu var. bu teoriye karşı çıkan arkadaşlar, neredeyse tamamı yanlış olmak üzeri sürekli soru soruyorlar, ancak hiç cevap görmüyorum ben. mesela:

    1) akılsız tasarım örneklerinin hiçbirine cevap görmedim ben.

    2) misal lanugo dediğimiz nane de açıklanmadı. veya neden yunus embriyolarında arka bacak üretecek yumruların oluştup, bacak falan üretmeden kayboduğu.

    3) neden dnanın %95 işlevsiz olduğu açıklanmadı hiç. bak %1-2 olsa yaradılışa kanıt olurdu, allah mükemmel bizi yaratmış, sonra biraz bozulmuş genler derdik. ama %95'i bozuk genle nasıl çalışacak bu?

    4) neden bu işlevsiz kısımlarda bir sürü "yersiz" gen var? c vitamini sentez geni anlaşılır, allah ademe koymuş bozulmuş falan dersin de, yumurta sarısı oluşturan genler ne arıyor insan genomunda? havva yumurtluyor muydu?

    5) retrovirüs izlerinden bahsedildi geçen entrylerde, bunlar dna'daki ırsi izler. ebeveynlerden çocuklara geçiyor. bunların aynı yerde bulunuyor olması, ortak soy demek. ve hem şempanzelerde, hem insanlarda aynı yerde olanlar var. bu basitçe ortak ebeveynler vardı demek. nasıl oluyor da oluyor bu?

    6) yapay seçilimle nasıl binbir türlü kedi, köpek, kuş, lahana vs çeşidi üretmeyi başardık. sadece üreyenleri seçerek yaban hardalından * brokoli, bildiğin lahana ve karnabahar üretebiliyorsak, neden doğal seçilim işlemesin?

    cevaplarınızı heyecanla* bekliyorum.
  • boşuna demiyorum bu teoriye karşı çıkan adamlar okumuyor diye. 5-6 kere yazdım, hala yararlı mutasyon yok deniyor. şaka gibi birşey.

    http://www.wired.com/…ech/health/news/2005/01/66198

    ne diyor burada? ccr5 isimli bir mutasyondan bahsediyor. bu mutasyon var ise aids olamıyorsunuz. yararlı mı? yararlı. kısır yapıyor mu? hayır. ee hani nerede yararlı mutasyon olmaz, olsa da üremeyemez? üstelik bunu 2 ay önce zemahseri'ye verdiğim cevapta yazdım (bkz: #16962939). sana verilen cevapları okumuyor musun yavrum? işine gelmiyor mu?

    hesap kitap kısmına gelirsek. tekrar tekrar söylediğim gibi, dna'nın %95'i işlevsiz. o 40000000 farkın çoğu da bu kısımlara denk gelecek doğal olarak, yani özünde çoğu kozmetik değişiklikler bunlar. zaten bozuk olan gen değişse ne, değişmese ne. hatta insandaki kritik genlerin nasıl olduğunun tespitinde kullanılan yöntemlerden biri şempanze genomuyla değişiklikliklerin nerelerde çok, nerelerde az olduğuna bakmaktır. az olan yerler mutasyon kaldırmayan kısımlardır çünkü, buradaki mutasyonlar çoğunlukla düşükle sonuçlanır, ve yayılamaz. yeterince mutasyon şansı olduğunu da tekrar tekrar açıkladım. veriğim örnek son derece küçültülmüş bir versiyon, sadece 1 canlının tekrar tekrar klonlanmasını içeriyor, ve her mutasyon bir harf değiştiriyor, o haliyle dahi daha fazla mutasyon imkanı çıkıyor. gerçek hayatta kat ve kat daha çok deneme var, üstelik mutasyonlar tek harf değiştirmek zorunda değil. misal hemoglobin* ile miyoglobin arasındaki isim benzerliğini merak ettin mi hiç mesela? bu iki protein de özünde aynı genden geliyor, önce bu gen başka bir yere kazara kopyalanmış, sonra ikinci kopya üzerindeki değişiklikler yeni bir protein yaratmış. o ilk fazladan kopyalama mutasyonu bir kaç yüz harflik bir değişiklik mesela. bence sen git hesabını göster bir genetikçiye, yeditepede var sanırım, ama sana kıçlarıyla gülünce adamlar üzülme oldu mu?

    bu arada, hala şurada sorduğum sorularıma cevap alamadım (bkz: #17412976) . bekliyorum. hatta bir tane daha ekleyeyim. günümüzde naylon yiyen bakteriler var http://en.wikipedia.org/…iki/nylon-eating_bacteria, ancak 1935'ten önce naylon benzeri hiçbir madde yok dünyada. nereden geldi bu bakteriler, sorulara cevap verebilecek olanınız varsa, altına onu da karalayıversin bir zahmet.
  • bilimsel gerceklerin her yonden destekledigi teori. dna'mizin yaklasik yuzde 95inin bir islevi yok.
    "40 milyon tane doğru ve işe yarar baz çifti değişikliğine ulaşabilmesi için ve bu baz çiftlerinin doğru ve bir sonraki uyumlu canlıyı oluşturacak kapasitede olması için ihtimal nedir?". 40 milyon tane baz cifti degisikliginin dogru ve ise yarar oldugunu soyleyen yok. hic bir etkisi olmayan kodlanmayan dna bolumleri oldugu gibi, kodlandiklarinda olusan proteinlerin de hic bir etkiye sebep olmadigi genler, veya etkilerinin hic bir yasamsal avantaj ya da dezavantaj saglamadigi genler cogunlukta.
    vucudumuzdaki goz sinirleri, vasdeferans kanallari, geri donen girtlak siniri; yeniden bastan dizayn edilme yerine hep bir onceki formdan kucuk degisikliklerle meydana gelmek zorunda olmanin sorunlarini tasiyor beraberinde. gozlerimizdeki isik alici hucreler isiga dogru degil isiktan uzaga dogru donuk, goz sinirleri retinadan beyine giderken bu isik alici hucrelerin onunden geciyorlar. geri donen girtlak siniri (recurrent laryngeal nerve) basladigi ve bittigi noktalar arasindaki yolu oldukca uzatiyor, zurafalarda metrelerce uzuyor bu sinirin aldigi yol, sirf daha onceki canlilardan, atalarindan ufak ve uremeyi engellemeyen degisimlerle meydana geldikleri icin.
    bilimsel dusuncenin savuncusu insanlar bu teoriyi secmedi uzun zamanlarini ayirmak icin. gorelilik teoremi, yercekimi teoremi, dunyanin yasi hakkinda da bilimsel olmayan, gercekten uzak seyler yazarsaniz, bizi oralarda da bulucaksiniz.
  • ekseriyetle okudugunu anlamamakta israrci kit akillilarca karsi cikildigini gozlemledigim bilimsel olgu.

    utanma, arlanma, sikilma olmaksizin hala, israrla mutasyonlarin sadece zararli oldugunu iddia edenler var.

    bilimin b'si, molekuler biyoloji'nin m'sinden habersiz olmalarina ragmen mutasyonlardan bahsediyorlar; bir de kendilerine bilimsel yayinlardan verilen ornekleri anlamayi reddettikleri gibi "yalan yanlis" diye yaftalayip, bilgisiz ama en azindan potansiyel olarak iyi niyetli insanlarin kendileri gibi zir cahil yetismelerine altyapi sagliyorlar.

    nokta mutasyonlarinin cogu zararsizdir, zira bir amino asit 3 bazla kodlanmakta ve fakat 20 amino asit icin 64 kodon bulunmaktadir, yani bir suru kodon tek bir amino asidi kodlamakta hucrelerimizda. bahsedildigi gibi nokta mutasyonlari sadece insertion ya da deletion seklinde de olmaz, bir baz baska bir baza da degisebilir. dogru olan bilgi kirintisi tek bazlik insertion ya da deletionlarin genelde zararli oldugu. ama bozuk saat de gunde iki kez dogru calisiyor tabii ki.
  • bu teoriyi yikmanin tek yolu, 1 milyon yasinda homo sapiens sapiens iskeletini gun isigina cikarmaktir...hadi bu yanlis oldu, daha dogrusu: yaradilis gercegini kanitlamanin tek yolu 5 milyon yillik insan fosili bulmaktir..

    yaradiliscilar, oraya buraya yazip bu teoriyi yikacaginiza bi zahmet ilgili kuruluslarla yardim etseniz de fosili bulup cikarsalar...hadi gozum, hadi bi zahmet..

    biz yarim akilli mankafa ahmak insanlar en fazla boyle bir teori uretebildik nerden geldigimize dair..ki ispat ispat diye demedigini birakmadiniz ne yahudisi ne hristiyani ne muslumani, yuklendikce yuklendi anasini satiyim..

    ya siz ne dusundunuz lan?? hersey allahtan de mi..vay aminakoyim...hic aklima gelmemisti...

    optimum diye tepinen sahsa da sormak isterim, aklin bir tek insan tasarimi anliyor..bak benim insan tasarimim soyle, ust yuzeyde klorofil var enerjiyi ordan sagliyor, hatta icerde kursun bazli bir tane nukleer enerji santrali olsun, kucuk capta. daha iyi tasarim oldu. yemek yeme derdi yok, atik derdi yok, uranyumla besleniyorum nasil? uranyumu birak, cer copu bile enerjiye ceviriyorum. ustelik oksijen gereksinimim de yok!!! yani sadece dunyaya bagli degilim, evrenin her noktasinda yasayabiliyorum (hani evren insan icin yaratildi ya, o yuzden oyle dedim..ne icin yaratildiysa, zaten dunyanin bile %80inde yasayamiyorum, suyun icinde yasayamiyorum, buzda yasayamiyorum, colde yasayamiyorum hay aminakoyim buna yasamak mi denir?)
    gozum yok, cunku goze gerek yok, beyin yerine kullandigim silikon-protein hibrit islemci, zaten varolan butun dalgaboylarini algiliyor. bu sayede kulaga ve diger duyu organlarin gereksinimim da ortadan kalkti. ucabiliyorum, evet maddeleri oyle bir yapida diziyorum ki, yercekimini dengeleyebiliyorum..kisacasi higgs bozonuna da bulmusum, ustelik canki mercedes arabayi durduran frenin temelini insanliga aciklayan newton hocaefendi gibi, kutlenin tum sirlarina vakif olmusum. (mercedes araba da iyi ornekti ha, bi an beni kendi safina cekecektin gercekten, aklim bi gitti geldi (!) hani)

    ve de yasayabiliyorum..buyrun insandan ustun makine, hatta canli..ben dusunuyorum lakin yapmam biraz zaman alicak, sanirim bi 300 sene daha zor.

    senin tanrin yapa yapa beni mi yapti...yazik..dusunemedi heralde benden daha ustun bi makine tasarlamayi, ustelik icine can 'uflemeyi'..

    ufleyin ufleyin, serinliyoruz...
  • insan optimum halde, o zaman evrim yok. ama hz. adem'in boyu 30 metre. neanderthal'ler yok, erectus'lar yok, hepsi uydurmaca. biz hic degismedik. degistiysek de her yeni dogan cocugu allah (c.c.) degistirdi. hep optimuma ulasmamizi allah (c.c.) sagladi. hersey optimum. hata bizden, optimumu saglamak allah'tan.

    lan valla evrime karsi cikmak cok kolay. hersey allah'tan, bak optimumuz de, olay bitiyor. oh mis.
  • varligi yoklugunu geciyorum direk, evrim teorisi hakkinda en cok hosuma giden sey; yoklugunu inkar edenlerin gerekli cevaplari aldiktan sonra hicbir sey olmamis gibi konuyu "ama her sey kusursuz, her sey mikemmel bunu nasil aciklayacaksin" 'a baglamasi.

    soyle soyliyim ya da, hani sizin sevdiginiz turden; asdahsdasjdas
hesabın var mı? giriş yap