• filmde anlatılan cehennem kutsal kitaplarda yazan cehennem değildir şüphesiz.. zaten filmdeki bir replikte "cehennem sadece bir kelime" diyor.. tasvir için kullanılan bir kelime.. gemimiz uzay zamanı büküp kara delikten geçtikten sonra şu andaki evrene kıyasla çok daha acı dolu, tasvir edilemez kötülükte bir paralel evrene gitmiş -ki bu cehennem kelimesi ile belirtilmiş- ve sonra neptün yakınlarında geri gelmiştir..
    event horizon'ın haç şeklinde olmasının da büyük ihtimal ile bir anlamı vardır..
    filmde bir kaç sahne var ki insan yutkunamıyor bile öyle monitöre kilitleniyor..
    en unutulmayanlardan biri de sam neill'in mürettebattan birinin sırtına onlara kanca bağladıktan sonra karnını yarıp içindekileri boşaltması.. tabi biz boşalırken görmüyoruz ama boşaldıktan sonrasını görmek bile oldukça iç gıcıklayıcı..
    ayrıca film hakkında kafama takılan bir şey de o sıvı dolu tüplere mahrem yerleri kapalı girilmesi.. filmin dercelendirmesi yüzündendir diye düşündüm ama film zaten restricted (r) olarak derecelendirilmiş o zaman sen niye çıplak sokmuyosun ki insanları o tüplere.. hayır popo-göğüs (bunlara bonus olarak penis de görecez) görmek değil derdimiz, biraz daha inandırıcı olması.. madem entry nin sonlarına doğru seviyeyi düşürdük nip/tuck abla da` :joely richardson` hey maşallahmış o zamanlar be..
  • warp travel denilen, uzay ve zaman boyutlarinin teoride lagrangian'larinin e$itlenmesi ile (bkz: singularity) uzayda istedigi (koordinatlari onceden saptanmak $arti ile) her noktaya ula$abilen bir geminin konu alindigi filmde, ufak ufak 'n boyutlu evren' temasina dokundurmalar vardir. tabi filmin korku gerilim filmi olmasi sebebi ile, ula$ilan evrenin pinhead (bkz: hellraiser) abinin evrenine benzemesi son derece dogal.

    tum bunlarin arasinda, bana biraz da warhammer 40k evrenindeki emperor gelmeden onceki psychic warp travel olayini delice hatirlatti, warp'in saf kotuluk olmasi da cabasi tabi. biraz uzerine tarti$makta fayda olabilir.

    genel gidi$atta, sam neill gemiyi dizayn eden dr weir, laurence fishburne de kaptan miller karakterleri ile oldukca saglamdir. benim $ahsi favorim travma cerrahi t.j. karakteridir. filmin kopartan yeri ise cooper'in "here i come motherfuckeeeeeeeeeeeeeeeeeersssssssss!!!!!!" diye uzayda seyahat etmesidir.

    seyretmemi$ adam cok $ey kacirmi$tir. bu arada muzikler de michael kamen & orbital.
  • solaris meets the shining, denilebilecek 97 yapimi paul anderson filmi.
  • event horizon gemisi personelinden kalan latince ses kaydının ortaya çıktığı ana kadar gayet güzel giden film. ve bir çuval incir berbat olur o saniyede.

    be adam, yıl olmuş bilmem kaç, uzay zamanı büküyorsun, bir şeyler yapıyorsun, uzayın beri tarafına gidiyorsun, sonra işi gücü bırakıyorsun, dur şu puştlara bir oyun oynayayım, böyle gizemli, şifreli bir havası olsun diyorsun. sonra yemeyip içmeyip açıyorsun latince-ingilizce-latince sözlüğü, bakıp bakıp okuyorsun, yok liberte, yok inferno. uzayda kayıplara karışmışsın, manyak mısın be adam? "abi hapı yuttuk, çok acayip şeyler oldu, burada geberip gideceğiz" diyeceğine liberte bilmem ne. git işine ya.
  • kubrick filmlerine yapılan göndermelerin film içerisine kattıkları düşünülürse yönetmenin bir kubrick fanı olduğunu çıkartmak pek de zor değil. dr weir'in odası klasik bir 2001 a space odyssey mekanıydı. sonra event horizon adlı gemideki tüneller hal'de de bol miktarda mevcuttu. bir kan boşalması sahnesi vardı. bu da birebir shining'de yer almış bir sahneydi. mekan tasarımları olsun, oyuncular arası diyalogların kattığı gerilim olsun hakkaten bu yaştaki bir yönetmen için başarılı denilebilecek bir performanstır kanımca. 2047'de ustura mı olurmuş, uzay zaman böyle eğrilir miymiş gibi sorularla filmi bir kalemde silip atmak bence bodozlama dalmaktan başka birşey değildir. filmin bir sahnesinde de bir ps/2 klavye görülmektedir. bunu görüp de 'gelecekte bunlar olur mu kardeşim mantıksız şeyler bunlar' demek film boyunca kotarılan bir çok şeye saygısızlıktır sanırım.
  • --- spoiler ---

    eski murettabatin birbirlerini harcadiklari bant goruntulerinde bir de grup seks sahnesi var. insanlar tren olmu$lar ayakta guzel guzel takiliyorlar. yedinci sanattan dikkatimi ceke ceke bunun cekmesi de hafif trajik aslinda.

    --- spoiler ---
  • zannediyorum ki ses kaydındaki o latince cümle filmin efekt kanalına değil ses* kanalına kaydedilmiş, dublajda da atlanmış ve sonuçta filmin türkiye'deki hiçbir kopyasında şu an bulunmuyor. filmi ilk cine5 döneminde, en son da dün gece tv8'de izledim. onca yıldır defalarca (hep de televizyonda) izlemişimdir ve ne kadar çabalasam da o kayıt çalarken o sesi duyamadım. sonunda sahneyi youtube'dan bulup izledim de ilk defa öyle duydum. hayatımın bir gizemi de böylece çözülüp gitti...*
  • cooper karakteri amerikan filmlerinde komik zenci ekolüne güzel bir örnektir.
  • sinemada pek işlenmemiş harika bir konuyla bilimkurgu başlayan, mürettebatın gördüğü sanrılarla tekinsiz ev filmlerine gönderme yaparak güzel bir biçimde korkuyu harmanlayan ama ne yazık ki bir sonuca ulaşamayıp fantastikte sıçan film. şeytan uzayda gibi bir tat yakalanmaya çalışıldıysa, kara delikler bunun için doğru altyapı değil. çekilen onca güzel sekansa yazık olmuş. örneğin adamın giysileri olmadan uzaya çıkış sahnesi nadir bulunur bir lezzetteydi.
  • oldukça güsel bi bilim-kurgu filmi...
    yönetmen: paul anderson
    oyuncular: laurence fishburn, sam neill
    çok iyi filmdir, sonunda az bişey sıçıyo ama...
    bu filmin hemen ardından küre diye bi kopyası çekildiydi.
    dustin hoffman oynuyodu hatta onda...ama bu on takar küre'ye falan...
hesabın var mı? giriş yap