• bazı yiyecekler, içecekler veya eşyalar bu kategoriye girer. adını duymuşsunuzdur belki ama, hiç görmemiş, tatmamış olabilirsiniz. nasıl bir şey olduğundan haberiniz yoktur. örneğin benim için soda böyle bişeydi. çocukken soda diye bişey duyardım ama, evde hiç rastlamadım. buzdolabında görsem hemen içer denerdim. kefir de aynı şekilde. ama kefirin adını bile çok sonra duydum. hatta ilk duyduğumda kafir benzeri bir lanetleme sıfatı zannetmiştim.

    eşyalar arasında da abajur vardı. ilginç bir kelime olduğundan sanırım, birçok yerde geçerdi. filmlerde de görülürdü ama hiç yakından görmemiştim. ışığı nasıl yanar, içinde ampul mü var filan. bazen böyle basit şeyleri bilmeyen 30 yaş civarında insanlara rastgelebilirsiniz. mesela adam somya nedir bilmez, çevresinde kullanan eden olmamıştır. adını duymuştur ama merak etmemiştir araştırmamıştır. ya da farklı bir adla anıyordur o şeyi.
  • votka ve likör de örnek verilebilir. hiç eve girmeyen içkilerdi bunlar. şarap sadece yılbaşında içilirdi o yüzden aşinaydım. evde rakı, bira ve çok az da olsa viski bulunurdu, ama hiç votka içilmezdi. 6 yaşımda rakı ve bira içmiştim ama, votkayı 19-20 yaşlarımda, likörü ise belki 23 yaşımda içtim ilk kez. bir kişi de çıkıp anlatmaz bunları küçükken. "bak evladım, bizim evde bira ve rakı var ama alkol dünyası bunlardan ibaret değil. votka diye bir şey var, likör var, bunlar öğren ilerde lazım olur" demedi.
  • (bkz: sevgi)
  • (bkz: bamya)
  • kimi zaman alınıp da görülmeyen şeylerdir.

    (bkz: prezervatif)
  • recep tayyip erdoğan
    babam kapıdan içeri sokmazdı, sonradan televizyonlarda görmeye başladım da tanıdım neyse ki.
  • avokado.

    hala çok tanıdığım söylenemez.
    meraba-meraba, o kadar.
  • (bkz: tavuk göğsü)
    ilkokuldayken zengin bi kız beslenme saatinde yemişti, ismini sorduğumda dalga geçtiğini sanıp merakımdan dolayı kendime kızmıştım...
  • (bkz: taşlık)
    (bkz: hardal)
    (bkz: havyar)
    (bkz: köri sos)
  • artık almak mı yapmak mı bilmem ama rosto, jambon ve ançüez benim için bu tanımlamaya girerdi küçükken.

    yani fakirlikten falan değil de bizim mutfağımızda yeri yoktu öyle şeylerin. rostoyu taş devrinde duyardım, ançüezi ninja kaplumbağalardan, jambonu da dizilerden öğrenmiştim herhalde herhalde.

    ne bileyim ben rostonun haşlanmış et, ançüezin hamsi, jambon da çiğ et olduğunu. çocuk başıma efsunlu bi şey sanıyordum vallahi.
hesabın var mı? giriş yap