8 entry daha
  • türkiye-isviçre milli maçi sonrasında çıkan olaylar ve isviçre futbol takiminin tekme tokat uğurlanması sonrasında basının dayak görüntülerini vermesinin ulusal çıkarlara aykırı olduğu için yayınlanmaması gerektiğini söyleyebilen spor medyasının medar-ı iftiharı "basın mensubu". hadi futbol federasyonu'nun isviçre maçı sonrası montajlı maç ve soyunma odası görüntüleriyle, basın açıklamalarıyla vs. bir tür "psikolojik savaş" yürütmesini anlıyoruz da size ne oluyor sayın bilgiç? gerçekleri görmezden gelmek, haberin gerçeğine müdahale etmek nasil bir gazetecilik mantığı?
    "ulusal çıkarlar sözkonusu olduğunda ben basında sansürden yanayım," diyebilen bir spor muhabiri ve gazeteci yetiştirdiği için abdülkadir yücelman saniyorum çok üzülüyordur...ahmet çakar'ın "ben sizin gibi sansürcülerle tartışmam, yarin genel yayin yönetmeni olursanız da size karşı mücadele ederim" diyerek gürcan bilgiç ve kazim kanat'in üstüne gitmesine karsilik "ben sansürcü değil, milliyetçiyim" diyebilmeleri de "saygideğer basinin" geldiği noktayi göstermesi bakimindan da gayet güzel bir örnek. hayir ahmet çakar özgür basını savunuyor, gazeteciler sansürcü oldu... evet, güzel siyah kirli boyada, buyrun..
582 entry daha
hesabın var mı? giriş yap