• alman faşizminin saf kan ve toprak takıntısının ekoloji ya da çevrecilikle olan kaçınılmaz ilişkisi üzerinde duran oldukça ilginç ve faydalı bir anarşist yayın. janet biehl ve peter staundermaier 1995’te ak press’ten çıkan bu eserde nazizmin yaşam alanları * yaratma politikasının ve günümüz almanyası’ndaki uzantılarının, kökenleri goethe’ye kadar dayandırılabilecek alman romantizm geleneğinden beslenen irrasyonel ideal bir yerel toprak ve halk * mistiğini temsil ettiğine işaret ediyorlar. onlara göre ırk ya da kan saflığı adına yahudileri katletmekle, toprak saflığı adına çevreye olan zararları yüzünden sanayileşme sürecine düşman kesilmenin nazizm özelinde pek bir farkı yok. zaten en ilginç tespitlerden bir tanesi de staundermaier’in nasyonal sosyalistleri sağcı hippiler olarak betimlemesi. hitler ve yamaklarının vejetaryenliğinden ve hayvan sevgilerinden dem vuran gönül dostlarımız bu tür sosyal bağlamından koparılmış, muhafazakar bir ekolojinin bir kısım alman yeşillerinde olduğu gibi günümüz çevreci hareketlerine sızma yoluyla bizi 1939’a geri götürebileceğini söylüyorlar. tabii bütün bunlar ele alınırken paylaşımcı, eşitlikçi bir çevreciliğin önemi asla inkar edilmiyor.

    özellikle hala milliyetçilik, faşizm ve ırkçılık arasındaki farklar üzerine başlık açan formalist/biçimci zihniyete şiddetle tavsiye olunur.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap