8 entry daha
  • yaz gecesi. ilkbahara dönük. ve evet, denizden bir rüzgar esiyor. yumuşak ama serin bir rüzgar. sokaklarda bahar kokusu var; hanımeli ve sade bir su kokusu; tatlı bir ıslaklık tabanlarınızın altında. hiç bilmediğiniz ama tanıdığınız bir yerdesiniz. bir rüyanın içinde belki... evet, ancak böyle tarif edilir... bir rüyanın içinde karanlık ama ışıklı bir gecede, yumuşacık dokunuşuyla herşeyden önce, çok eskilerden beri tanıdığınız bir el, önce sizin kendi ellerinizi, sonra düşüncelerinizi, sonra da kalbinizi usul usul okşamaya başlıyor... bir şeyler oluyor sonra... havai fişekler mi patlıyor? göğsünüzdeki ılık ve sevinçli yaz duygusu kendisini mi büyütüyor? ne oluyor? garip bir pembelik, gecenin laciverti içinde ince bir çizgi çiziyor. bu ince çizgi kendisini yırtan belleğinizin karanlığında size hatırlamaktan vazgeçtiğiniz şeyleri aniden hatırlatıyor; çoktan unuttuğunuz, belki de çok uğraşsanız da asla ama asla hatırlayamaycağınız bir huzuru, bir bütünlüğü, bambaşka duyguların birleşimini önünüze seriyor... sonra gene o hanımeli kokusu, tatlı serinlik; içinizi, zihninizi okşayan o el...

    bu bir şarkı değil sanırım.
    kaybettiklerimizin göstergesi; yeniden bulabilip, hatırlamanın mucizesi.
    staralfur bu. sözlerinden hiç bir şey anlamadan dinlesek de; bir gece duygusunun kendini bu denli huzurlu ve bütün kılması.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap