mehmet yaşın

• 26 nisan 1995'te cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "tanınmak" başlıklı yazısında, memet fuat şöyle kulaklarını çınlatıyordu mehmet yaşın'ın ("sömürüsüz bir dünya" içinde, adam yayınları, 1998; s. 106-107) :
  
  // (...) yeni yetişen bir şair ününü yaygınlaştırmak isteyince ilkin şu soruyu soruyor kendine :
  ne yaparsam kitle iletişim araçlarına konu olabilirim?
  yanıt :
  sıradan bir insan gibi davranır, giyinir, konuşursam, kimse benimle ilgilenmez. her alanda aykırı olmalıyım. çarpıcı, ilgi çeken bir şeyler yapmalıyım. sıradan bir insana aklını şaşırtacak sözler etmeliyim.
  birkaç ay önce, uzun saçlı bir şair, "kaç zamandır gidip saçlarımı kestirsem diyorum ama benimle bir daha röportaj yapmazlar diye kestiremiyorum," diyordu.
  sözünü ettiği yazın dergileri değildi. şairleri saçlarına göre değerlendiren tek bir yazın dergisi yoktur sanıyorum türkiye'de. çok satışlı kadın dergilerini düşünerek konuşuyordu... peki, bir şair nasıl katlanır o dergilere konu olmaya?
  birtakım yüzeysel sorulara yanıtlar verecek. uzun saçlarıyla fotoğrafları basılacak...
  sinema oyuncuları gibi...//