141 entry daha
  • kendisi divan şiiri konusunda o kadar militarist davranır ki divan edebiyatını eleştirenlere pek tahammülü yoktur. malumunuz en boktan dönemlerini yaşayan türk edebiyatında tepede kalmanın iki yolu var artık:ya zemini mesnevi, mevlevilik olan uyarlamalar yapacaksın ya da üç beş temel şaheserin ya da tarihi dönemlerin arkasına sığınıp oradan güzellemeler koçaklamalar ağıtlar (ahmet ümit, gelme aklıma, yüzümü ekşitme) yapivericeksin (ahaa ortaylı konuştu). iskender pala, sanırım bir antoloji için fatih sultan mehmet'in gazellerinden seçmeler yapmış ancak bunu kendi mıhteşem dünya algısıyla ve türk okuruna biçtiği kalite yoksunluğu penceresinden ele alarak ulemalık bir karara varmıştı: fatih'in bir hristiyan güzeline yazdığı şiirdeki bazı din dışı ifadelerin olduğu beytlere yer verilmeyecek, tabee tabe efendiim (aha bardakçı). nedeni ise bin yıl geçse değişmeyecek basit türk muhafazakar süzgeciyle alakalı: şiirdeki ifadeler yanlış anlaşılabilir! neyini yanlış anlayacağız yahu, ayan beyan ortada ki sultanımız bir hristiyan güzele seslenerek senin için beyoğlu tarafına geçer (malum beyoğlu o zamanlar rum diskoteklerinin çoğunlukta olduğu yer) dinimi terk dahi eylerim diyor. okur bunun nesini yanlış anlayacak. bir şair ki mahlası avni şiir yoluyla, her ne kadar aruzla da olsa aşktan dem vuruyor, o servi boylu güzel için din değiştirmek bile aklından geçiyor. ama pala gibilerini ilgilendiren bu değil, sanat değil, ifade biçimi ya da duygunun yoğunluğu değil. ve tabii bu uygulama ve bu bahaneyle okuyucuyu da küçümsemekte ki ona hiç girmeyelim, sözü celal salik'e bırakalım: ne tuhaf okurlarsınız siz ne tuhaf ülke burası!
201 entry daha
hesabın var mı? giriş yap