411 entry daha
  • koyu bir beşiktaş taraftarı olarak, izninizle maça dair bir iki kelam etmek isterim.

    maça fenerbahçe hızlı başladı, özellikle sol kanattan dia ile çok etkili oldu, ekrem gibi cılız bir adamın bek oynatılmasında bunun etkisi oldu. bana sorarsanız, 14. dakikada ekrem dağ'ın üçüncü sert hareketinden sonra, hakemin ikinci sarı kartını göstermesi gerekirdi. ama hakemlerimizin hastalığı işte, dakikalar ilerledikçe kartlar çıkmaya başlıyor.

    fener etkiliydi ama, ancak top o üç direğin arasından geçti mi gol oluyor. neyse ki beşiktaş, maçın ilk çeyreğini fazla yara almadan sadece bir gol yiyerek atlattı. ayrıca bu evrede, beşiktaş'ın ataklarındaki organizasyon noksanlığı, dikkatinizi çekti mi bilmem. sonrasında ise, beşiktaş'ın daha etkili olduğu dakikalar başladı ve ekrem'in güzel şutunda beşiktaş eşitliği yakaladı. arkadaş, top ekrem'in ayağındayken "vurma lan!" diyenlere sözüm: lan hiç anlamıyorsunuz futboldan. adam halısahada zorunluluktan bek oynamıyor ya. neticede türkiye birinci liginin bir futbolcusu, profesyonel futbolcu. o kadar uygun pozisyonda elbette ki vuaracak, düzgün bir vuruş çıkarmak için öyle müsait pozisyonda simao olmak gerekmiyormuş demek ki. tebrik ediyorum ekrem'i, kendine güvendi vurdu, kaleci de çıkarabilirdi, auta da gidebilirdi, ama top güzel güzel yere gitti, çok da güzel bir gole imza attı.

    ikinci yarıya beşiktaş golle başlayıp, skoru 2-1'e taşıyınca, fenerbahçe'de işler karıştı, üst üste pozisyonlar verdiler. ama dedim ya, pozisyon önemli değil, önemli olan topun direklerin arasından geçmesi. bu sefer de şanslı taraf fenerbahçe idi.

    gelelim ferrari'nin lugano'yu indirdiği, penaltı itirazlarının geldiği pozisyona. bu ikili zaten maç boyunca itiştiler, kameralara da yansıdı bu durum. zaten derbi maçında, bu tarz ikili mücadelelerin çokluğu normaldir. ancak, dikkatinizi çektiyse, hakem böyle ceza sahası itişmelerinde, atış öncesinde futbolcuları uyarma gereği hissetmemiştir. bu, cüneyt çakır için eksi bir puandır bence. hakemin de bu zaafından ferrari faydalanmıştır, cüneyt çakır da fenerbahçe'nin net penaltısını es geçmiştir.

    madem sözü geçti hakeme de değinelim: cüneyt çakır kötü bir maç yönetti. ancak, taraftarlığı bir yana bırakıp, gözüm ve aklımla, verdiği kararları incelediğimde, ben hakemin taraflı bir maç yönettiğini düşünmüyorum. bazen takdir haklarını fenerbahçe, bazen de beşiktaş lehinde kullanmıştır, istikrar yakalayamamıştır. ama takdir hakkını bir takımdan yana 3 diğer takımdan yana 4 kez kullandı diye de, insanı nasıl taraf tutmakla suçladığınızı anlamıyorum.

    gelelim penaltı pozisyonuna: son zamanlarda fevri hareketlerin, beşiktaş'ta can yaktığını görüyoruz. bundan hayata dair bir ders çıkarmalıyız derim ben. bir anda kontrolünü kaybeden ibrahim üzülmez kendini, matteo ferrari ise takımını yakmıştır. bu insanlar profesyonel futbolcudur, dünya kadar da para almaktadırlar, bu da demek oluyor ki, o kadar ucuz bir şekilde tahrik olmamaları, yok eğer oluyorlarsa da bunun bir takım yaptırımları olması gerektiğini de kabul etmeliyiz maalesef.

    ferrari'nin atılması ve fenerbahçe'nin skoru 2-2'ye taşımasıyla ibre fenerbahçe yönüne döndü. beşiktaş yine de oyunu son yarım saat boyunca tutabilirdi, ancak olmadı. ayrıca takımda bir yedek stoperin bulunmayışını anlamak mümkün değil. sivok yabancı sınırlamasına takılmıştır, ancak bence dışarıda bırakılması gereken ya bobo'ydu (çünkü bir tane santrforun var ama yedekte iki tane tutmanın anlamı yok, nobre yeterliydi) ya da fernandes'ti. (çünkü sivok stoper oynayabildiği gibi, acil bir durumda fernandes kadar olmasa da ortasaha oynayabilecek bir oyuncu). bernd schuster'in bu konuda daha uyanık olmasını beklerdim. yedek kulübesinde her mevkide oynayabilecek oyuncun olmalı.

    neyse, fener inönü'de dört tane gol atmıştır, onları tebrik etmek istiyorum. bazıları ortaya ferrari'nin atılmasını mazeret olarak atacaktır ama, bunlar futbolun içinde olan şeyler, işte maçlar böyle bir anda kazanılıp kaybediliyor, hayat da böyle, bir anda her şey tersine dönebiliyor. tabii bakıp da insan ders çıkarmalı işte...

    ben kendi adıma çok zevkli bir maç izledim, maç gitti geldi yine gitti. ne yapalım, artık bir dahaki sefere kazanırız diye umuyorum. her maçı kazanacağız diye bir kaide yok, zaten öyle olsa, her maç farklı kazanılsa futbolun zevki kalmaz ki. biraz stres, cefa her taraftara lazım. rahat bir şey izlemek istiyorsanız, sinemaya gidin, tiyatroya gidin, maça değil.

    son olarak da, lafım, maçı izlediğim kahvedeki yanımda oturan bir tanıdığıma (arkadaşım demek istemiyorum). maçın skoru 2-1 olduktan sonra, "fener kocasını buldu" ve benzeri yorumlarıyla, üzerine giydiği formayı kirleten, taraftardan önce insan olması gerektiğini unutan, fenerli beşiktaşlı karışık bir şekilde, herkes medenice maç izlerken, arkadaşlarını rencide eden bu adamı, buradan kınamak istiyorum, ama zaten fenerbahçe aldığı skorla gereken cevabı kendisine vermiş, arkadaş da kös kös evinin yolunu tutmuştur.
132 entry daha
hesabın var mı? giriş yap