4 entry daha
  • // 1930 yılında diyarbakır'da doğdu. azerbaycan kökenli bir aileye mensuptur. iki yaşında babası filit'i yitirdi. anası onu bin bir sıkıntıyla büyüttü. biraz boy atınca anasıyla tezek topladı. kaz çobanlığı yaptı. bir şeyhin müridi oldu. gitmediği yer, girmediği iş kalmadı. doğuda, toprak, güneyde pamuk, ege'de yapı, trakya'da maden işçiliği yaptı. askerliğini erzurum'da tamamladi. 1957'de uşak şeker fabrikasına girdi. orada güllüşah (sevim) ile tanıştı. aşık güllüşah'la uzun bir aşıklık dönemi sonunda evlendi. garip ve elif adında iki çocukları oldu. anadolu'yu kent kent, kasaba kasaba dolaştılar. hatta köylere bile gittiler. birlikte bir çok türküler, ezgiler söylediler. halk şiirini yaydılar, sevdirdiler, yaşattılar. sesiyle, sözüyle, sazıyla durmadan yılmadan politika yaptı, şenliklere katıldı.

    toplumun çeşitli sorunlarıyla toplumsal ve ekonomik konularla ilgili birçok şiirler yazdılar.

    bazı şiirlerinde suç öğeleri görülerek hakkında cezai soruşturmalar yapıldı. birkaç kez tutuklandı. siyasetle uğraştı. sonradan kapatılan türkiye işçi partisine girdi, faal olarak çalıştı. şiirlerini ağalı dünya, yazacağım, bakalım hele isimli kitaplarda toplayarak yayınladı. halk şiiri geleneğiyle toplumcu görüşü birleştirdi. kendine özgü vurucu bir deyişi gür bir sesi vardır. gözüpeklikle konulara girer. etkileyicidir. doyurucu bir mantıkla konuları işler. //

    1.

    a beyler derdimiz buldu yüz bini
    aştı onun için ağlar ihsani
    konmuştu kafesten bir gönül kuşu
    uçtu onun için ağlar ihsani

    aştım geldim nice yüce bellerden
    mahrum kaldım şeker ezen dillerden
    nazlı yarin ili bizim illerden
    göçtü onun için ağlar ihsani

    ihsani kadere boyun eğerim
    alır kara taşla bağrım döğerim
    zalim gurbet ilde top top ciğerim
    pişti onun için ağlar ihsanı

    2.

    yüce tanrım figanımı
    duyarsan neyin eksilir
    beni cehalete karşı
    uyarsan neyin eksilir

    şöyle gerine gerine
    idris nebi'nin yerine
    sekiz cennetten birine
    koyarsan neyin eksilir

    versen üç huri hanımı
    gelip sarsalar yanımı
    otursam yesem karnımı
    doyursam neyin eksilir

    bir güzele göndersem aşk
    aşkı bile eylesek meşk
    akşama yatmaya bir köşk
    ayırsan neyin eksilir

    ihsaniyem ey a cana
    bir gün çıkıp gelsem sana
    seni davet etsem bana
    buyursan neyin eksilir.

    3.

    yüce tanrım hiç kimseye
    uzun dilli karı verme
    bana verdin düşmanıma
    uzun dilli karı verme

    eğer vereceksen mert ver
    varsın çirkin olsun ört ver
    hastalık ver türlü dert ver
    uzun dilli karı verme

    ihsaniyem gökten melek
    inse gene istemem çek
    bekarlığa razıyım tek
    uzun dilli karı verme

    4.

    mor yaşmaklum bahar geldi
    sende durma eserek gel
    bahçe bahçe kucak kucak
    lale sünbül keserek gel

    kopar ayrılık bağını
    sevda yaşasın çağını
    kavuşmanın bayrağını
    daldan dala asarak gel

    ihsaniyem sen seni sar
    ayağın incinmesin yar
    yollarında gözlerim var
    üzerine basarak gel

    5.

    sakal seni güzel için taşırım
    ben seni kesemem kara sakalım
    güzel görünce hafifce kaşırım
    ben seni kesemem kara sakalım

    hacı gibi üç beş karı almadan
    sofu gibi yanlış namaz kılmadan
    camilerde halı kilim çalmadan
    ben seni kesemem kara sakalım

    ihsaniyem sakal değil gözümsün
    kullanmağa elde büyük kozumsun
    halkı kandırmağa bana lazımsın
    ben seni kesemem kara sakalım

    kaynak:

    www.sirinnar.net/html/turku/ozanlar/ihsani.htm

    ---

    ayrica:

    (bkz: hasan yukselir/7) #2039460

    ---

    ayrica:

    (bkz: ihsani)

    mevlut ihsani (mevlit $afak - $enkaya, cermik/1928) ile a$ik ihsani (ihsan sirlioglu - diyarbakir/1930) cagcil iki ayri a$ik.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap