nihat kahveci

• kendisini kasımpaşaspor'a yakıştıramam. gençlerbirliği'ne, ankaragücü'ne de.. ama oynadığı oyun beşiktaş'a yetmiyorsa nihat nereye gider, bunu düşünmeli. nihat'ın mental desteğe ihtiyacı var. ama psikoloğa değil, motivasyona.
  
  izleyenler farketmiştir, dün zorlasa tehlike yaratabileceği bir top aldı, havaya dikti, rakip aldı. bir futbolcunun maç sırasında tembelliğinin ulaşabileceği en üst noktadır bu. artık savaşçı defans görünce gücünün yetmeyeceğini mi düşünüyor, kontraatak futboluyla destanlar yazdığı için set oyunundan hayır gelmeyeceğini mi düşünüyor yoksa kendisine biçilen rolden nefret mi ediyor bilemiyorum, ama muhakkak yeni bir anlayış lazım kendisine.
  
  2. olduğumuz dünya şampiyonasında bir röportajda ömer onan şuna benzer bir şey demişti; "...takımı kutluyorum, kimse 2 sayı da ben atayım ucuzluğuna girmedi, herkes takıma oynadı..." . hani önceki şampiyonalara çok benzer bir takımla oynadık, yani aynı adamlarla, takım olunca farklı sonuçlar aldık.
  
  gol, asist istemiyoruz, takıma monte olması yetecek. sağda amatör kümeden koymuşsun gibi top ne zaman sekecek hesaplayamayan hilbert'in, savruk holosko'nun, dengesiz tabata'nın yerine nihat olsa fena mı olur? guti ile paslaşsalar, arada savunma arkasına kaçsa, boş kalınca şut çekse, beşiktaş'ın çocuğu nihat gibi savaşsa.
  
  beşiktaş'ta şu an mutlu olmayabilir, gol atamayabilir, penaltı kaçırdığı günler gelebilir, ama beşiktaş'a geri dönme kararı asla o topu havaya dikme kararından daha kötü değildir.
  
  " x milyon yuro alıyo.", "y yapacağına z yapsın." tarzı eleştirmemek lazım onu, kızgınlıkla. küstürmemek lazım. onun lazım olacağı günler gelecek, o yüzden anlaşılamamış bir dahi'den alıntı yaparak bitireyim, sezon sonu bu bahsi yeniden açalım; "nihat'ı satmak şampiyonluğu satmak demektir."