885 entry daha
  • bu referandumu boykot edecekler aslında evet ve hayırcıların temsil ettiklerine inandıkları yapay kamplaşmayı daha da derinleştirmiyorlar mı? bu arkadaşlara göre evet diyenlerin hepsi liboş ya da akepeli, hayır diyenlerin hepsi de ulusalcı olmak zorunda anlaşılan. kendileri de pek bir önemsedikleri hak ve özgürlükleri doğal olarak yakından ilgilendiren bir takım anayasa değişiklikleriyle ilgili söz söyleme haklarını kullanmayarak sol muhalefete yakışanı yapıyorlar sanki. bugüne kadar lafına sözüne güvendiğim bir sürü akademisyen, gazeteci ve entelektüel neden ısrarla somut bazı anayasa değişikliklerine dair bir referanduma, vaatlerin belirleyici olduğu bir seçim muamelesi yapıyor anlamakta güçlük çekiyorum. teklif edilen değişiklikler ortada (akp’nin resmi websitesinde hatta) arkadaşım, beğeniyorsan evet dersin, beğenmiyorsan hayır. boykot ne ya? seçim değil ki bu oy vermeye değer bir parti bulamayasın da sandığa gitmemenin bir anlamı olsun. yoksa bugüne bugün o geleceğine bu gelsin ehven-i şerciliğiyle deniz baykal’ın chp’sine oy vermişliğim yok, yanlış olmasın.

    evet/hayır mevzuuna gelince, okuduğum maddeler ve farklı yorumlardan çıkarabildiğim kadarıyla olayın özü şu: anayasayla değil özel kanunlarla düzenlenmesi gereken kadın ve çocuk haklarıyla ilgili eşitlikten dem vuran bir iki içi boş terane, bazı akp milletvekilleri ve güdümlerindeki medya tarafından utanmadan kamu emekçilerine grev hakkı gibi yansıtılmaya çalışılan mütehakkim bir tahkime tabi bir toplu sözleşme hakkı, yargı bağımsızlaşıyor palavrası altında anayasa mahkemesi ve hakimler ve savcılar yüksek kurulu’nun üye seçiminde cumhurbaşkanının nüfuzunu arttıran niceliksel bazı değişiklikler... özel hayatın gizliliğiyle ilgili bazı olumlu düzenlemeler ama yine de bütün maddelere aynı anda evet ya da hayır deme zorunluluğu... ne yüzde on barajı, ne dokunulmazlıklar, ne yök, ne bi bok... bu mudur demokratikleşme? en kötüsü de bu bölük pörçük değişikliklerin yeni bir demokratik, sivil anayasa oluşturma yönündeki inisiyatifleri iyice zayıflatması. ‘boykot’ ya da ‘yetmez ama evet’ gibi patolojik pozisyonların ortaya çıkması... bu umutsuzluk, bu kadercilik, bu mücadele yoksunluğu, bu eziklik sol muhalefete yakışmıyor. ulusalcılardan da liberallerden de tiksineli bayağı bir zaman olmuştu ama bu referandum sayesinde yurdumun bazı güzide beyinlerinin parlamenter demokrasiye giriş dersine ihtiyacı olduğunu görmek beni bu sıcak uzun yazın sonunda derin endişelere gark etti. bugün hiç gocunmadan hayır diyorum, saygılar sunuyorum.
488 entry daha
hesabın var mı? giriş yap