63 entry daha
  • 20 yıl önce bu zamanlar ilkokul bitmişti benim. bizim ilkokuldan çıkanlar sadece fevzipaşa ortaokulu'na gidebiliyordu ve bu okul karşıyaka'nın "öteki"si olduğu için sınıfları 55-60 arasında değişiyordu. ama işte bir tek almanca sınıfına ilgi yoktu ve o yaz almanca mı seçsem diye tatlı bir telaşla geçti.

    ama asıl önemlisi, italya 90 vardı. önceki turnuvada yani meksika 86'da arjantin'i tutmuş ve kazanmıştım. maradona'yı çok sevmiştim. italya 90'da sikilaçi, baccio (yazılışlarına hiç bakamayacağım) gibi isimler aklımda kalmıştı. ve ben bu sefer yugoslavya'yı tutuyordum. ama işte yugoslavya çeyrek finalde arjantin'e penaltılarla elenince sinir olmuştum. grup maçlarında yugolara 4 tane atmasına rağmen batı alamanya saflarına katılmıştım. batı almanya'nın o beyaz üzerine üç renkli alaman bayrağı şeritli efsane formasını görüp de etkilenmemek elde değildi. kalede illgner, defansta augenthaler, brehme, orta ve ileride matthaus, littbarski, völler ve klinsmann. gel de bu kadroyu tutma.

    brehme'nin sanırım panaltıdan attığı tek golle şampiyonluğu kutlamıştık. böylece ben arjantin-almanya arasındaki iki finalde de galip tatarı tutan kaypak bir çocuk olmuştum.

    sonra okul zamanı alamanca'yı seçtim ve 28 kişilik sınıfta okudum. bir de 20 yıl önce yani tam 1990 yazıda komşumuzun alamancı kızına aşık olmuştum; ismi filiz'di.
211 entry daha
hesabın var mı? giriş yap