10578 entry daha
  • bir aşktı lost.

    2005 yazıydı. birinci sezonu yeni bitmişti ki, kendisine platonik duygular beslemeye başladım. her yerde arıyor ama hiçbir yerde bulamıyordum. odetojoy uma koştum. uğraştı, didindi, buldu bana bir yerlerden. heyecanla başladım. sonrası efsane bir birinci sezon. anlayamadığım, beni meraklandıran bir sürü olay. sonraları o da başlamıştı da, shannon'ın öldüğünü ağzımdan kaçırmıştım ona. nasıl da üzülmüştü, halbuki şimdi umurunda bile değildir shannon. ama fısıltılar neydi?

    ikinci sezonunu, bir yaz aşkının uzun mesafeli ilişkiye dönmesine benzetirdim hep. daha bir ay önce tüm günümü verdiğim bronz tenli güzeli, şimdi her hafta görmek için bekler olmuştum. yine çok güzel, yine gizemliydi. bana hep sorular sordururdu, bu sorular başka soruları doğururdu, hiç cevap vermezdi. ama olsun, zamanı gelir diye düşündüm hep. bununla beraber bana bir çok güzel şey sunmuştu; jack'i de severdim ama eko'yu daha çok. bilemedim o sevgimi neden öldürmüştü?

    bir aşktı lost üçüncü yılımızda. araya aylar koyuyordu, bana mısın demiyordu kalbim. sorular, ama ya onları unutturan haz? paha biçilemez. zirve yaptı belki gözümde. "we have to go back kate!" dedi, kayboldum içinde tarif edilemez. yine baktı gözlerimin içine, benimsin dedi. hayranlık taşıdı gözlerim; desmond ile zamanda koştu, hurley ile çikolatalar eskitti, sawyer ile lakaplar taktı ama her aşk biter derdi bilir kişiler. yahu sayılar neydi?

    uzaklaştı, çook uzun zaman gözükmedi gözüme. geldi sonra yine, geldi ama; sevgi değil alışkanlık olmuştu gözümde. düşüş kaçınılmazdı, soru sordurmaya devam ediyordu. eskiden umursamadığım, cevaplanır dediğim gizemi artık batmaya başlamıştı. ama dedim ya, alışkanlık işte. şairane bir ızdırap başladı habersizce. burayı dharma nasıl buldu be?

    benim onu sevdiğim zaman yoktu artık. ilk defa sıkıldım ondan 2009 senesinde. çok uğraştırdı, çok oynadı benimle. aslında hala inanıyordum, bir şeyler açıklar ulan diyordum, büyük soru işaretlerini giderir. mantık oturtamadığım davranışların sebebi, jacob kimdi?

    o beni umutlandırdıkça, benim beklentim arttı. beklentim arttıkça da, hayal kırıklığım. sevgilimdi lost; kalbimi yerinden çıkartacak kadar heyecanlandıran, peşinde saatlerimi, yanında günlerimi harcadığım özel bir şeydi. ve şimdi bitti. o bitirdi.

    hep açıklar dedim cevapsız sorularını. bana veda ettiği son saatlerde gözlerim doldu, ayrılış biçimini bile sevdim ama ben, lanet olsun ki, hep açıklar dedim. kara dumanı, göz alıcı ışığı, adayı...

    bir aşktı lost.

    gözümde bir damla yaş, ve bitti.

    sahi, john locke'ın günahı neydi?
4027 entry daha
hesabın var mı? giriş yap