747 entry daha
  • sene 1994. bayburtta ismi lazım değil bir dersanede üniversite hazırlık kursuna gidiyordum. bir etütün ortasında hocalar gelerek dersanenin en üst katına çıkmamızı, etütün orada devam edeceğini söylediler. saat 22 suları olduğu için dersanede fazla adam da yoktuk zaten. toplandık çıktık yukarı. o güne kadar derslik olan mekanda sıralar kenara itilmiş ve orta alana seccadeler uc uca serilerek ortam kaplatılmıştı. ayakkabıları çıkartıp geçip oturduk.

    ilk başta ne oldugunu anlamamıştım. nasıl anlıyım amnskym, 45 dakkada kaç soru çözerim diye kendimi sınarken birden saf tutmuş vaziyette oturur buldum kendimi, daha kafamda formuller ucusuyor, ben ne oldugunu anlamaya calısıyorum.

    fazla geçmeden içeriye şerbete benzeyen garip bir sıvı getirdiler. şerbetmiş efenim, ağzımın tatlansın diye vermişler, paniklemeyin. başta bende uyutup sikecekler diye düşündüm ama adamların niyeti dübürden almak değilmiş, onlar bizim kafamızı sikmek istiyorlarmış meğer.

    sonrasında hocalar gelip bize çok mühim bir zatın bizlere mesajı oldugunu, dinlememiz gerektiğini, bu mesajı iyi idrak edersek üniversitede ve sonrasında çok rahat edeceğimizi anlattılar. vay amına koyayım demiştim, adamlar sadece kazanmamızı değil, aynı zamanda sonrasını da düşünüyorlar dye sevinmiştim.

    teybe bir kaset taktılar, belli ki zibilyon defa çalınmıştı bu kaset, zira ses arada çatallanıyor, arada gidip geliyordu. mesajı çok net hatırlamasam da şöyle birşeydi;

    - kıymetli geçler, allah bu kutsal uğurda yanınızda olsun.. bla bla bla... gittiğiniz okulda çok çalışıp mezun olun. okulu terk etmeyin, dini gerekçesiiyle de olsa bırakmayın. okul daha önemli. vs vs vs. okulunuz bittikten sonra devletin önemli kademelerine gelecek, davamızı orada devam ettirecek, inşallah devleti dini vecibelerle yöneteceksiniz. vsvsvs

    kısaca, okulunu oku, bizden ayrılma, biz seni devletin önemli yerlerine getireceğiz ve rejimi istediğimiz şekilde değiştireceğiz demişti teypten okuyan kişi.

    zaten kafam dumanlı, öys derdi bir yandan, kış bastırmış bir yandan. ortam da hacı hoca tayfası olunca yorum yapmadık tabi.

    aradan yıllar geçti ve şu an her gazete okumamda, her televizyon izlememde o kaseti hatırlıyorum. boru değil, 15 sene geçmesine rağmen hatırlıyorum. yavaş yavaş, nakış işler gibi işlenilen bir siyasi politika görüyorum. kaldı ki 15 sene öncesinde bu dersanelerin kurulması için de en az bir 15 sene harcanmıştır.

    o zaman kasetten sesi gelen adamın söylediği her şey bugun oluyor. gün gelecek, devletin her kademesinde biz olacağız demişti. gün geldi, geçiyor.

    gün gelecek, kanunları biz çıkartacağız demişti. gün geldi geçiyor.

    en sonunda da şeriat ile yöneteceğiz demişti. o henüz gelmedi. gelmeyecek de. milliyetçilik yaptığımdan değil, anladılar ki şeriat gelse önce kendi kellelerini kesmeleri lazım, zira bu kadar yolsuzluk, bu kadar haksız kazanç başka kimsede yok. vazgeçtiler şeiratten. böyle ılımlı islam diye diye sikecekler memleketi.

    tehlikenin farkına vardık ama geç oldu sanırım.

    ha bu arada. kaseti okuyan kişinin kim olduğunu hatırlamıyorum. sadece bir anımı bu başlığa yazma ihtiyacı hissettim o kadar.
6290 entry daha
hesabın var mı? giriş yap