türk büyükelçisinin israil'de alçakta oturtulması

• "büyükelçi odadan çıkmalıydı" diyenler, asıl siz, türkiye'yi muz cumhuriyeti yerine koyuyorsunuz, farkında değilsiniz.
  
  azıcık kafanızı çalıştırsaydınız, hiç bir büyükelçinin, çağırıldığı dış işleri bakanlığından kafasına estiği gibi kalkıp çıkamayacağını bilirdiniz.
  
  aranız bir devletle ne kadar bozuk olursa olsun, büyükelçinin görevi orada bulunmaktır ki, "elçilik" yapabilsin. bir büyükelçinin bir ülkeden çıkması demek, o ülkeyle artık "konuşulacak bir şey kalmadığını" kabul etmek demektir.
  
  israil'in politikalarından elbette halk olarak nefret ediyoruz. hem ortadoğu'daki hem de ,benim dünya görüşüme göre, bugünkü dünya düzenindeki yaptıklarını hoş görmeyi tartışmam bile oturup kimseyle.
  
  ama, avigdor libermann gibi bir provakatörün de oyununa gelmemek lazım. israil'le ya da başka bir ülkeyle diplomatik ilişkiler kesilecekse, hükümet (ya da geniş anlamda "devlet") adam gibi oturur, bir kriz durumu ya da her neyse kararı alınır, ve büyükelçi geri çağırılır.
  
  büyükelçi öyle kafasına göre çıkamaz. ne o, "muz cumhuriyeti" mi burası???