147 entry daha
  • götüne koy gitsin dediğin şeyin eline verdiğinin farkında olduğun için bu söze sinirleniyorsun. direkt etiketlemeye başlıyorsun şudur budur diye. oysa beni tanımıyorsun. ne yaparım ne kovalarım ne düşünürüm bi fikrin yok ama şusun busun diye yardırırsın. kitap sana bunu öğretmişse yazık. kelime dağarcığın da çok çok gelişmiş maşallah, hayatımda duymadığım kelimeleri sarf edebiliyorsun. "koy götüne gitsin." diyerek ifade ediyorsun kendini falan filan.

    bunlar geride kalmış şeyler. tıpkı parantez içi ünlem yapmak gibi. komik artık. "artık" önemli burada. direnmenin manası yok zaman geçiyor. belki bu sözün söylendiği gündeme düştüğü tarihte bikbik etseydin daha makul olurdu ama yıl 2010. kitap okumak bir milleti aya çıkarmaz. komik fantazyalar bunlar. mesela dostoyevski gibi bir dehayı hatmetmek bana aciz olduğumu hissettirmekten başka bir şey vermedi. onun kadar iyi yazmak tam bir ütopya. ben bana verdiğini söylüyorum; müthiş yeteneği karşısında boynumu eğiyorum. sana ne verdi peki bana bunu söyle? ne kattı sana? kitap okumayanları aşağılama lüksünden başka bir katkısı olduysa bilelim. kaldı ki benim kırsalımdaki insan, mükemmelliği dünyaca kabul edilmiş klasiklerden herhangi birini okusa ne olur okumasa ne olur bilmiyorum? şu gerçek atlanıyor aslında: çok kitap okuyunca ülke kalkınmıyor, kalkınınca kitap okuyor. sırf buraya has bir sıkıntı da değil. japonya'da kişi başına 25 kitap düşerken fransa'da bu sayı sadece 7. fransa'yı da ezelim madem, hem gelişmiş hem batı ülkesi ama japonya'nın üçte biri kadardan daha az kitap düşüyor ancak. bir başka istatistiki bilgi de 1965'e göre yüksek öğrenim görenlerin 14 kat artması. ama kitap okuma oranının 1965'in gerisinde kalması. cehalet ile kırsal kesim ile ilişkilendirirken 2 kere düşün o zaman.

    sana da hak veriyorum. hayatının büyük kısmını hiç sorgulamadan sana yüklenen kitap okuma misyonunu yerine getirerek geçirmişsin. ikea'ya her gidişinde uzun uzun kitaplıklara bakmışsın. "bi evim olsa salonun bi duvarını kitaplık yapçem." demişsin. kitap okuduğun için sana saygı duyan insanlar olduğunu görüp iyi hissetmişsin. kendini çok şey biliyor sanmışsın. sigara içen insan ne kadar ikinci sınıf insansa sen iki gömlek üstün olduğuna inanmışsın. belki de çevrenden ve ekonomik şartlarından bağımsız şekilde sadece kitaplarla yoğrulduğun fikrini benimsemişsin. etini koparıyorlar gibi davranmanı doğal karşılıyorum. değil ama. kitapların sinemaya uyarlanmasına da hiddetle karşı çıkmıştın. artık ancak tanrı kadar varsın ama farkında değilsin.

    yeni entelektüelite algısı bunları inkar ediyor. sana göre lümpenin tekiyim zaten "entelektüel" olarak anılmak da istemem ama bu oturmak üzere olan sizi silecek yeni algıda "entelektüel" şeklinde kategorize edilmekten rahatsızlık duymam. mesela ben diyorum ki, "gönderme yapmak görgüsüzlükten başka bir şey değildir.". 5 yaşında çocukla diyaloğa girmenin küçük iskender şiirleri okumaktan daha doyurucu olduğunu söyleyebiliyorum. üreten bir sanatçının eklektik olmasının acizlikten başka bir şey ifade etmediğini, payesinden utanması gerektiğini düşünebiliyorum. milyarlarca insan milyarlarca hayat ve trilyarlarca kombinasyonun olduğu bir dünyada insanların hala "bir şeyi ilk kez düşünen" olabileceğine inanmasını istiyorum. popüler kültür ürünü diye the dark knight'ın muhteşem bir film olduğunu inkar etmiyorum. sinemanın, görselliğin düz yazıya bastığını inkar etmiyorum. 1 saatte izlenilebilecek bir film 10 günde okunacak bir kitap kadar etkili ve doyurucu olabileceği gerçeğini yadsımadan kabul ediyorum. 1 şarkının 1 kitaptan daha tatmin edici olabileceğine de aşinayım. peki sen nesin?

    salonuna duvardan duvara kitaplık yaptıran adamdan fazla nesin? kaç kelime ile kendini ifade ediyorsun? ezberimi en son ne zaman bozdun? ezberini en son ne zaman bozdun? ay'a gittin mi? batılı mısın? ülkeni kalkındırdın mı? bana "mal" demeden önce iki kere düşün, çünkü matematiğimiz farklı. sen çok kitap okuduğun için bu söze isyan ediyorsun ama benim bunu savunma sebebim kitap okumamak değil. birkaç sene sonra müzede sergilenecek düşüncelerine bu kadar sadık olma. kendini dogmalaştıracak kadar önemseme.
2069 entry daha
hesabın var mı? giriş yap