43 entry daha
  • aşağıda bu hastalıkla ilgili bir sözlük yazarına mesaj yoluyla ilettiğim tavsiyelerimi kopyaladım. belki yardımcı olabilir:

    "ilk tavsiyem belki çok geyik olacak ama hastalığınla barış. yani demek istdiğim çevrendeki herkes-21 yaşındasın çok gençsin-özellikle arkadaşların hastalığını bilsinler. bu kafanın rahat olmasını sağlar. aniden karnın ağrıdığında, sancılandığında çekinmeden onlardan yardım iste. insanlar kendimize davrandığımızdan çok daha insaflılar bize karşı.

    korkutucu olan ishal değil, her zaman kabızlıktır. kabız olmamaya çalışmalısın. spastik kolonu çekilmez kılan şey sancıdır. sancıdan sonra ishal olursun ama normalde insanlar karnı ağrıp 5 dakka sonra tuvalete gidip rahatlarken, sipastik kolon hastaları saatlerce kıvrandıktan sonra rahatlama sağlayabiliyorlar. çektiğin ağrıyı çok iyi biliyorum. o ağrıyla tuvalette bayılmış bir insan yazıyor bunları. sana tavsiyem evde ve yanında "libalax" lavman taşıman. feci şekilde sancılandığında eğer bağırsakların sana eziyet edip boşalmıyorlarsa resti çekip kendin boşaltmalısın. bu en kötü senaryo tabi. hiç mecbur kalmadım.

    bayan mısın bilmiyorum ama özellikle regl dönemlerinde temkinli olmak gerekir. bazı kadınlar hayatları boyunca sadece regl döneminde sipastik kolon olurlar. ikinci tavsiyem kuru kayısıyı her gün tüketmendir. akşam yatmadan ılık suyla 4-5 tane ye. bağırsaklarını düzene sokar.

    ben ağır bir depresyon geçirdim bu hastalık nedeniyle. dışarı çıkmaya korkuyordum. bütün izinlerimi kullandım iş yerinde. yemek yemeye dahi korkuyordum düşün!! psikolojik yardım aldım. ilaç ismi vermek istemiyorum aslında ama koskoca bir insansın doktor tavsiyesi olmadan içme. depresyon ilaçları hem stresle başa çıkmaya, hem de ağrıları daha az hissetmeye yadımcı oluyor.

    bir başka tavsiyem de her gün sabah akşam balık yağı hapı alman. omega 3'ün sipastik kolona iyi geldiğine dair çok ciddi araştırmalar var. ayrıca depresyona en iyi gelen şeylerden biri.

    günde üç kere yemeklerden önce debridat ve meteospasmyl alıyor ikiz kardeşim-onda da var bu hastalık malesef- çok iyi geldiğini söylüyor.

    çok hızlı ve tıka basa yememelisin. azar azar ve sık sık yemek en iyisidir. özellikle öğle yemeklerinde...en çok spazm öğle yemeklerinden sonra geçirdim ben.

    risksiz şeyler ye. kokoreç, midye bunları unut. mikrobik bağırsak rahatsızlıkları sipastik kolonu körükler. insanların 1 haftada toparlayacakları hastalıklar bizim gibileri bir ay yatırabilir. hayatın da riskini azalt. tuvaletsiz otobüslerle seyahat etme. kullanacağından değil, kafan rahat olsun diye. tuvaletsiz otobüsle seyahat edersen bil ki bağırsakların burulmaya başlayacak:))) maddi gücün varsa en güzeli uçak:) maddi gücün yoksa tren tavsiye ederim. geçen hafta eskişehire gittim trenle çok güzeldi:) maddi gücünün elverdiğince konforlu, hijyenik tatil yap. sefil, uyku tulumlu, kamp alanlı, ortak tuvaletli, çadırlı, ağaç evli ucuz ama harika tatiller bizim gibilere göre değil malesef. olimpos devri geçti:))seni tedirgin eder, bağırsaklarını düşünmekten tatil yapamazsın.

    her günü kendi içinde değerlendir. bir gün berbat geçip gittiyse o güne hastır ve bitmiştir. ertesi gün yerden kalk ve hayatına devam et. ertesi gün de mi ağrı devam ediyor olsun devam etsin. o günü de yatarak geçir gitsin. 1 ay boyunca bile ağrıması ertesi gün de ağrı çekeceğinin garantisi değildir. her ağrıdan sonra bir daha nerde ne zaman tutacak diye düşünürsen ağrısız geçen günlerinin de içine etmiş olursun. günü ve anı yaşa. sene 365 gündür.gerçekten ağrı çektiğin gün sayısını bir düşün bakalım. 365 gün içinde kaç gün böyle geçti? 1 ay bile değildir eminim. yani hayatının çok az bir kısmı...ama hep bunu düşünürsen 365 günün onunla geçer. takıntı haline getirme.

    forumlarda insanların ağlak yazılarını okuma. herkesin hikayesi kendine. seninki sadece sana has bir şey.

    son olarak tavsiyem spor yapman. yürüyüş olur, yüzme olur mümkünse, pilates olur...herhangibir şey yap.

    umarım yardımcı olabilmişimdir. acil şifalar diliyorum. ama unutma bizimki hastalık bile değil, insanlar nelerle uğraşıyorlar...hayati bir tehlikesi yok, bağırsak kanserine çevirme riski falan yok yapılan araştırmalara göre...çok büyütme kafanda. bir de şunu söyliyim sokakta gördüğün insanların çoğunda var. ama bilmiyorlar. bağırsaklarım çok çalışır, çok tembeldir falan derler kendilerince. aslında hepsi bir sipastik kolon hastası:))

    sevgilerle..."
768 entry daha
hesabın var mı? giriş yap