8 entry daha
  • bu karar yargıtayın bu tip bir mantıkla verdiği ne ilk karardır ne de son olacaktır...
    bir hukukçu düşünün ki günümüzde "evlenecek kadında bekaret vasfı bulunmalı" diyebiliyor.
    bakın burada kişilerin evlenirken kadınlarda bekaret aramalarından, bazı yörelerde bunun adet oluşundan vs. bahsetmiyorum. en nihayetinde bunun bir arayış bir kıstas olmasını doğru bulmasam da bunun pek çok yerde yaygın uygulama olduğunun farkındayım.
    benim burda ön plana koyduğum şey kendisine hukukçu denmiş bir insanın, yargıtay da yani üst mahkeme dediğimiz sistemde yer alan birinin yani yeri geldiğinde ilk derece mahkemesindeki kararı bozacak, mahkemenin bile adaletsizlik yapabildiği bir noktada adalet sağlayacak kimsenin bir davada bekareti kriter olarak alması...
    üstelik zannetmeyin ki bu yargıtayda tek bir hakimin kararıdır. medeni kanun eşin önemli niteliğinde yanılmadan bahseder ve evliliğin iptali için evliliğin eşler için çekilmez olması şartını arar. kadının bekarete sahip olmaması çoğu zaman bu konuda verilen ilk örnekler arasındadır... yanlış hatırlamıyorsam yargıtayın bu gerekçeyle* evliliği iptal ettiği diğer durumlar erkekte cinsel gücün yokluğu, cinsel organda anormallik, eşlerden birinin yüz kızartıcı bir suç işlemesiydi...

    her insan farklı değerlerle yaşar. elbette ki bazı insanlara göre bekaret gibi bir mevzu evliliği devam ettirmemek için sebep olabilir. (hatta bu insanlar pek çok yerde azınlık da değildir)
    ama yargıtay bunu bir eşte mevcut olması gereken vasıf olarak nasıl değerlendirebilir?
    evliliğin eşlerden biri için çekilmez olması halinde boşanma ile neticelendirilebilcekken, yargıtay evliliği iptal etmektedir.

    yani özetlersem; bakire olmayan biriyle evlenmek istemeyen birini zorla o kişiyle evli tutamaz kimse. uygun görülmeyebilecek olsa da o da bir fikirdir. kişi boşanabilir; ama evliliğin iptali?
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap