398 entry daha
  • içindeki birçok eksik olguya hala "kinaye" diyenler bulunduğu gibi, bazı noktalarda kinaye olması gereken yerler "gerçek" olarak ele alınır. içinde geçen bir kelime günümüz bilim dünyasında popüler olan bir argümana bağlantı gibi gösterilir. "aa bu kuran'da vardı!" denir. yani şöyle yapıyorlar; (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=gz4jarie_5k)

    bu da çarpıtmadır ve elbette ki yetersizdir. kabul edilir ya da edilmez, ama kabul etmek için sorgulamanın bırakılması gereklidir. sorgulamamak insanın kafasının rahat olmasını sağlar elbet. sırf bu yüzden inanan kişiler de vardır. düşünmeye ya da sorgulamaya karşı olanların çoğu, bilmeden konuşmaktadırlar. okuyan ve araştıran herkes temelini görebilir diye düşünüyor insan.

    içeriğinde yüzlerce kötü şey varken gördüklerinin içinden iyi tarafları(ya da günümüz sosyal yaşantısına uygun olanları diyelim) cımbızla çekmek de zor olmasa gerek.

    "kendi" inancımı, "kendimin" ne bildiğini ve "hayatımı" nasıl yaşamam gerektiğini sadece insanları dikte etme yetisine sahip bir "hoca" kişiliğinden öğrenmek nasıl bir küçük düşürülmedir ve insan nasıl razı gelir buna, anlamıyorum. bu da klasik bir argüman çünkü zaten içinde yazanı okursanız anlarsınız ne menem bir şeydir, ne amaçla gelmiştir ve kime hitap etmektedir. işte o anda derler ki "ama bunu anlayamazsınız ki! 494 tane islam tarihi kitabı okuman gerekirdi önceden ama sen sadece 421 tane okumuşsun... hele mesnevi bile okunmamış! yeterli değil. 0 veriyorum."

    işte bu tip argümanlardır insanları nesnel düşünmeden uzak koyan ve bir otoriteye(hatta abartıp müslümanlığın sözde ruhban sınıfına) bağlı kılan. halbuki ne denmişti; yusuf suresi 2. ayet: "anlayasınız diye biz onu arapça bir kur’an olarak indirdik."
1409 entry daha
hesabın var mı? giriş yap