5 entry daha
  • ispanyolların turnuvaya yavaş başladıkları doğrudur, ama ben bu yavaş başlangıcı sakatlıklara bağlıyorum. formsuzluğun da asıl sebebi bu sakatlıklar. ilk sırbistan maçında rudy fernandez hiç oynamazken pau gasol yedek başlayıp sonradan oyuna girmişti. ikisinin yokluğunda zaten ispanya öyle kötü başlamıştı ki maça, oradan bir türlü geri gelemediler. tek kaybettikleri maç da bu oldu. slovenya karşısındaki oyunları da çok parlak değildi, ama rudy ile pau'nun yavaştan form tutmaya başladıklarını gördük.
    onlardaki en zayıf pozisyonun şu an pg olduğunu düşünüyorum. jose calderon'u aradıkları çok açık. yeni ilk 5 oyun kurucuları ricky rubio, sky is the limit diyebileceğimiz bir basketbolcu (bonservisiyle ilgili sorunlar olmasa 2009 draftinde büyük ihtimal 2, küçük ihtimal 1. sıradan seçilebilirdi) ama onun için çok zor geçen bir yazdan sonra kafasını pek turnuvaya veremediği izlenimine kapıldım. neredeyse 2 hafta öncesine kadar hangi takımda oynayacağı bile belli değildi. minnesota onu almayı çok istese de, nba kuralları gereği 500.000 $'dan fazla bonservis parası verememeleri, rubio'nun kalan parayı cebinden ödemek durumunda olması ve buna yanaşmaması sonucunda barça araya girdi ve rubio'yu aldı. ama 2 seneliğine nba kapıları kapandı yine rubio için. hoş gerçi rubio minnesota'da oynamaya pek hevesli değil gibi bir izlenim de oluştu kafalarda. işte bütün bunların üstüne, rubio mental olarak pek iyi durumda değil. zaten genç de bir oyuncu. şu anda o pozisyonun hakkını veremiyor. artık guardsızlıktan raul lopez bile milli takıma girdiyse, durumları cidden kötü demektir. bunu raul lopez'i kötüleme manasına söylemiyorum, aslında çok iyi oyuncuydu. nba'de sağlam oynamıştı ama gel gör ki sakatlıklar kariyerinde daha fazlasını yapmasına izin vermedi.
    sg mevkisine bakarsak, juan carlos navarro iyi oyuncu tabi, ama nba'de onunla faul attığından çok üçlük atan adam olarak dalga geçilirdi. ritm bulamasa bile kaçırmaya devam eder. ömer onan onu potadan uzak tutarsa, 3'lük civarından brick'leri sallamaya başlayabilir. bunlar bence ispanyolların yumuşak karnı diyebileceğimiz bölgeler. sf pozisyonları ve pota altları çok sağlam. pota altları o kadar sağlam ki 2 milli takıma daha adam çıkar. ama neyse ki, aynı anda bu oyunculardan 2 tanesi oynayabiliyor maçta.
    başımıza en büyük belayı pau'nun açacağı kesin. diğer adamlar da marcin gortat'a, maciej lampe'ye benzemezler, çok sert oyunculardır. pf pozisyonunda ersan ilyasova güven verse de, pivot pozisyonundaki oyuncularımızın polonya maçındaki gibi hücum edebileceklerini hiç sanmıyorum. ömer potaya yakın top alsa anında faulle durdurulup çizgiye gönderilecektir. çizgideki problemleri ise malumunuz.
    velhasıl bence bizim güçlü tarafımız kısalar, onların güçlü tarafı pota altı gibi görünmekte. sf pozisyonları ise kafa kafaya.
    netice itibariyle tahminim, galibiyetin az farkla ispanya tarafına yakın olduğudur. sonuçta rakibin 1999'dan beri her avrupa şampiyonasında yarı final oynamış, üstüne son dünya şampiyonu, üstüne son olimpiyat ikincisi olduğunu, sahip oldukları tecrübeyi, kendi evlerinde düzenlenen 2007 şampiyonasında finalde kaybetmelerinin, bu şampiyonayı onların gözünde 'hedef turnuvaya' dönüştürdüğünü unutmayalım. zaten benim şampiyonluk için 3 favori takımımdan birisi. -diğerleri ise yunanistan ve fransa-. biz de bu maçı kaybetsek bile morali bozmadan diğer maçlara bakmalıyız, keza asıl rakiplerimiz sırbistan ve slovenya, ve biz bunlardan birini yensek 2. olarak 2. tura çıkarız gibi geliyor.
70 entry daha
hesabın var mı? giriş yap