12 eylül 2009 galatasaray beşiktaş maçı

• maç sahada oynanır. hele bu bir derbi maçı ise ne olacağını kestirmek daha güçleşiyor. maç öncesi yaptığımız tahminler için beyin cimnastiği diyebiliriz. saha ve hava şartları, kadro kaliteleri, taktiksel ve istatistiki verileri değerlendirip maçı kimin kazanacağını konuşuyoruz. bazı fanatikler bunları değerlendirmeyip içlerinden geçenleri deyiverip yeni cevap alanları oluştursalarda verileri ortaya koyduğumuzda beşiktaş birçok kategoride hatta neredeyse hiçbirinde galatasaray'a karşı bir üstünlük kuramıyor.
  
  ntvspordaki kadro tahminlerine galatasaray: leo franco, sabri, servet, emre aşık, hakan, keita, mustafa sarp, mehmet topal, kewell, arda ve baros
  beşiktaş: rüştü , ekrem dağ, sivok, ferrari, ibrahim üzülmez, holosko, ernst, fink, serdar özkan, tabata ve nihat bu onbirler ışığında yapacağım yorumlarımı.
  
  galatasaray oyuncularının milli maçlardan fiziksel ve zihinsel açıdan yorgun dönmesi belki de en belirgin beşiktaş avantajı. servet'in yorulmaz bir yapısı olduğunu, sabri, mustafa sarp'ın antremanlarını galatasaray formaları yerine milli takım formalarıyla yapmış olduğunu, baros'un 2 maçta attığı 5 golle moral motivasyonunun üst düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. arda, elano ve hakan balta'nın bu maçta sergileyecekleri performanslar soru işaretleri barındırıyor. beşiktaş'ta ise bu konuda fazla bir sıkıntı yok. tello hariç tabii ki. o da tıpkı elano gibi uzun bir yolculuk sonunda gelecek.
  
  sakat oyuncuların durumu eşit gibi gözüksede galatasaray daha avantajlı. toraman'ın antremanlara yeni başlaması savunmada olası bir olumsuzlukta beşiktaş'ı zor durumda bırakabilir. bobo, yusuf ve nobre'de antremanlara yeni katılmışlar. ama bu oyuncular oynayabilir durumda zannederim. galatasaray'da ise gökhan zan, aydın ve ayhan'ın eksikliği duyulur mu? bence duyulmaz.
  
  kadro kalitesi galatasaray'ın bariz bir şekilde daha üstün. yorgun ve sakat oyuncular içinde arda'yı saymazsak (aslında arda'nın alternatifi elano olabilir ama o da yorgun olduğundan) tüm oyuncuların alternatifi var. hatta maç içinde farklı stratejilere kolaylıkla uyum sağlayabilecek değişikliklerde gerçekleşebilir. beşiktaş'ın kadro kaliteside iyi ama ekrem dağ, ibrahim üzülmez, serdar özkan'la ilgili hep bir soru işareti olmuştur kafalarda. ayrıca bireysel ve takım olarak formsuz olduğunu görüyoruz beşiktaş'ın. bir diğer önemli sıkıntısı yabancı oyuncuların yerli kadroya göre daha kaliteli olması. rotasyon yapmada sorun yaratacak olan bu sorun beşiktaş'ın bu seneyi kapsayacak genel sorunudur.
  
  derbi öncesi en büyük klişe; galatasaray kolay gol atan, beşiktaş zor gol yiyen bir takım. e yani...karşılığı, beşiktaş zor gol yediği gibi zor gol atıyor ama galatasaray kolay gol attığı kadar kolay gol yiyor mu? kesinlikla katılmıyorum. sağlıklı düşünemeyen beşiktaş taraftarının ve yine futbolu takip eden bazı insanların en büyük yanılgılarının başında "galatasaray'ın savunması zayıf" ve yine bir o kadar katılmadığım "galatasaray bugüne kadar hep zayıf takımlarla oynadı" tezi geliyor. galatasaray zayıf rakiplerle oynamadı. oynadığı avrupa maçları da türkiye süper ligi maçları seviyesindeydi. velev ki hepsi zayıftı. 8 galibiyet ve 2 beraberlik kötü bir istatistik mi? 2 beraberlik aldığı maçları o günkü durumları ve sahaya çıkan kadrolarla tekrar değerlendirilmesini tavsiye ediyorum. ortada bir mağlubiyet yok. maçların hakkı verilmiş, oynanması gerektiği gibi oynanmış.
  savunma konusuna gelelim. savunma zayıf değil sadece savunmanın iyi olup olmadığını tam olarak değerlendirecek değerde bir maç oynanmamış olmasıdır. yukarda yazdığım rakiplerin zayıflığı ile ilgili hususta kendi kendimi yalanlıyor gibi bir duruma düşmeyeyim. 3 büyüklerle oynanacak 6 maç, türkiye kupasında 2 maç, avrupa liginde oynanacak en az 8 maç... bu güçlü rakiplerle oynanan-oynanacak maçların sayısı galatasaray'ın bu sene oynayacağı maçların %25-30'unu oluşturuyor. şu ana kadar oynanan 10 maçta galatasaray'ın yediği goller, rakiplerinin galatasaray gibi bir takıma karşı nasıl oynayacaklarını doğru tespit etmeleri, savunma hattının değişkenlik göstermesi, savunmanın önünde oynayan orta saha oyuncularının değişik profillerde oyuncular olması ve savunmanın takım oyununun en önemli unsurlarından biri olduğundan yerleştirilmesi zaman alan bir konu olmasından kaynaklanıyor. ayrıca süper kupa finalini çıkarttığımızda hangi takım büyük maç oynadı? eğer beşiktaşlılar lig öncesi oynadıkları lyon, porto maçlarını dikkate alıyorlarsa bunların "hazırlık" maçı olduğunu hatırlatırım.
  
  ali sami yen'de oynanan son 11 maçta beşiktaş'ın 1 beraberlik ve 10 mağlubiyeti bulunuyor. ayrıca muhtemel onbirlerin değerinde galatasaray 24 milyon euro'luk bir fark yaratmakta (transfermarkt'a göre).
  
  rijkaard'ın günden güne gelişimini sürdüren galatasaray'ının rehavete kapılmaması ve dediklerini uygulaması durumunda şansı çok yüksek. denizli'nin geçen haftalarda yapmaya çalıştığı motivasyon denemesi hedefini bulursa ve hızlı hücumlarda başarılı olabilirse beşiktaş'ın da şansı var.
  
  ilk başta dediğim gibi maç sahada oynanır. maç öncesi birçok faktör olduğu gibi maç içindede kartlar, goller, taktiksel etkiler, oyuncuların potansiyellerini göstermeleri ya da gösterememeleri esas sonucu belirleyecektir. büyük maçlarda ekstra motivasyonla oynadığı duyumunu aldığımdan ve arda, elano ve baros'un yorgunlukları dolayısıyla galatasaray'ın ve maçın adamının keita olacağını düşünüyorum.