• -rıdvan dilmen : sel olur.
  • http://www.galatasaray.org/…193d3de7b5d7a3ee58f.jpg

    ''benim babam zengin...benim olacak beşiktaş...''
  • iyi yüzenin kazanmasını dilediğim maç
  • hayat garip bir meşgale. birşeyleri günlerce planlarsın, her olasılığı düşünür, ona göre önlemler alırsın, kendi yolunu belirlersin, her şey hazırdır, her şey kafanda mükemmel kurulmuştur, ama en başında bir şey olur ve tüm planlar "püf" diye uçup gider. işte bir gecede daha gördük ki futbol hayata fena halde benziyor, yağışlı bir istanbul gününde istanbulda sihirli bir ali sami yen gecesinde, galatasaray ilk dakikada attigi bir, ikinci yarida attigi 2 gol ve yemediği gollerle 3-0 kazandığı bir musabakadır bugun oynanan.

    aslında maçtan evvel kimsenin umrunda değildi futbol. sulak günler geçiriyorduk, ve insanlar eğlenmek yerine en başından üzülmemeye çalışıyordu. futbol topundan çok kum torbaları samimi gelirken insanlara, ali sami yen, su basmayan ilçelerin birinde olduğundani ve evlerini su basmayan 25 bin kusur kişi olduğundan yine de doluyordu. ölen ölmüş, basan dere basmış, kurak statlar yine de bize kalmıştı.maçtan yarım saat evvel futbolcular sahaya çıkarken bundan 18 sene evvel ölen(1 yaklaşık olarak. zira 13 eylüldür ebedi kral'ın ölüm yıl dönümü) metin oktay'ın resminin basılı olduğu tişortler ile sahaya çıkıyor ve ellerindeki pankartla metin oktay'ı anıyorlardı. bir baroş, bir keita bilir miydi, anlar mıydı izmirli'nin dediklerini, "bizi sevenleri üzmeyelim baba" lafinin ne büyük bir laf olduğu idrak edebilirler miydi bilinmez ama o gri tişortlerle tribune koşuyordu futbolcular. gima'da ramazan dolayisiyla çok bira içilmemiş, eski açık'ın üstüne bir dam gelmiş, tribunde "abi vodafone'un şeysi çöktüğü için bedavaymiş bugun aramak, ama işte çatıdan çekmiyor ki telefon!" geyikleri dönmüş, saatler 21'i gösterir olmuştu.

    turktelekom'un çocuk portalina üye olan 22 tane cocuk futbolcularin ellerinden tutturulacak, maça öyle çıkılacaktı ki,sabri galatasaray formali bir arkadasin elini cocuk diye tutuyor "abi ben fotografciyim" ikazini alan sabri ses cikarmadan cocuklara dönüyordu.

    velhasil maç bülent yildirimin düdüğü ile başlıyordu. beşiktaş tam yusuf, tabata, rüştü ile sahaya çıkmıştı ki galatasara korner atışını kullanmaya karar verdi. gima tarafindaki kaleyi rüştü almıştı ki, arda mustafa denizli'nin alsancakta attığı gollerden birini atmaya çalışıyor, top rüştü'nün "avuta çıkıyor bu!" bakışları arasinda arka direğe iniyor, mustafa sarp oradan gelip golu atiyor sonra da ali sami yen'de görülen en kötü gol sevinçlerinden birini yapıyordu...

    işte mustafa denizli'nin tüm planlarinin puf diye uçtuğu an bu andır. sonrasında beşiktaş saldırıyor, arda milli maçlarda yediği dirsekten dolayi mor gözle etkisiz oluyor, özellikle serdar'ın muhtesem oyunu besiktas'a ilerde çok etkin olma şansı tanıyordu. ama galatasaray defansı ve kaleci leo franco aynı türküyü söylüyordu "duriyemin güğümleri kalayli!"(bu noktada bağış erten uslubu yakalamak istedim, "şanı büyük osman paşa" türküsü falan dicektim ki duriyemin gügümlerinin soylenmesini daha eglenceli buldum. servetin falan bu türküyü söylemesi fikri beni benden aldi acikcasi)

    ilk yarı galatasaray'in 1-0 lik üstünlüğü ile biterken, ofsaytlarda beşiktaş inanilmaz bir üstünlük kuruyordu. devre arasında çimler hakkinda tribunlerde "insanin yiyesi geliyor" makaralari dönerken, maçın başında açılan "kuş avı sezonu başladı" pankartinin çok eğlenceli olduğu konusunda herkes hem fikirdi..

    ikinci yariya beşiktaş tabata ve nihat değişikliği ile başlıyor "abi adam niye satsin ki nihat sakat olmasa!" muhabbeti kapali altta bir kaç dakika "doğru doğru" nitelemeleri ile dolaşiyordu..

    60.dakika civarinda baroş oyundan alinacak, nonda oyuna girecekti ki yandan birisi "arap giriyor arap giriyor" diye bağırdı, bunu duyan baroş "yandım allah" koşusu ile ileri cikiyor,kewel'in arka cizgide arkada sanirim mustafa sarp'a cikardigi topu mustafa sarp plase ile aglara göndermeye calisiyor, rüştü "ah yakaladim, yok iki hamlede kontrol ettim" derken baroş boştaki topu aglara gönderiyor, nonda'ya dönüp "otur len yerine" diyordu.. beşiktaş o dakikaya kadar galatasaray kalesine çok gelmiş, ernst topu eliyle kontrol etmiş, leo franco topu ceza alani disinda ellemiş, yusuf franco'ya uçma pozu verdirtmişti ama nihayetinde topun da cani vardi ve bugun besiktas golu olmak istemiyordu..

    son dakikalarda elano'nun sabri'nin orta actigi yerlerde actigi ama sabri'nin aksine yerine giden ortasini kewell yakin direğe 3-4 metre mesafede tek pasla içeri indiriyor, penaltı noktasi üzerinde baroş sağ ayağındaki topuu sol ayağına geçirip skoru üçlüyordu, kulubede nonda "artizligin luzumu yok" bakislari ile baroş'u süzerken maçtan sonra baroş "valla arap giriyor arap giriyor dediler, bi garip oldum tabi, hem karim da rüyasinda 2 gol atacagimi görmüş, tabi benim gol atmam değil takimimin kazanmasi önemliydi diyordu." yine maçtan sonra açıklama yapan bir taraftar "rijkaard bu takimi 15 haftada sampiyon yapar!" açıklaması yapiyor, arkadaslari tarafindan orucu acmamakla suçlanıyordu..

    hülasa galatasaray hiç bir şey oynamadan, sadece beşiktaş'ın etkili olmasina, gol atmasina engel olarak, ve yeri geldiginde cok net goller atarak 3 puan'i aliyordu. rüştü'nün hataları denecek, mustafa denizli denecek ama bakmayın hiç, bu rüştü 15 senelik rüştü (yalansa yalan deyin), onları kurtarsa beşiktaş kazanmayacaktı ki..

    futbol dedigin her maç agresif olacaksin, kazanacaksin demek degil nihayetinde.bazi maclarda bu şekil ayagina gelen firsatlari iskalamamak, ve rakibe pozisyon vermemek ile basarili olacaksin. hepimiz futbol izliyoruz sonucta. devamli agresif futbolla basarili olunsa bucaspor bugun şampiyonlar liginde 2. torbadaydi..(kemal kılıça saygılarımızla)

    maçtan fotograflar, sözlük dışı yorumlar, ve cimbomum dergisi özel maç yazısı için: http://cekirdekcitayfa.blogspot.com/…-besiktas.html
  • ali sami yen'e metin oktay'a ve alpaslan dikmen'e küfür edilen bir maçtır. kendini anarşist sanan güruh tribünde terbiye sınırlarını zorlayarak şerefsizlik oranını yükselterek yeni bir çağ başlatmışdır. fakat merak etmesinler o küfür ettiğiniz insanların sevenleri inönü'de baba hakkı'ya ahmet fetgeri'ye vedat okyar'a küfür etmez, edemez terbiye çapımız yetmez. doğrudur sizin gibi olamayız biz, insanız biz.
  • darbe günündeki derbi'dir..
  • beşiktaş'ın 6 maçta ligde attığı gol sayısı toplamda 3 (üç) tür, galatasaray'ın sadece bu maçta attığı gol sayısı üç (3) tür.
    beşiktaş'ın avarajı -1 dir, galatasaray'ın +12 dir.
    beşiktaş 4 gol yemiştir, galatasaray da 4 gol yemiştir. burda bir eşitlik söz konusu. galatasaray'ın defansını geliştirmesi lazım.
    son olarak galatasaray ilk 4 maçta çok zayıf rakiplerle oynadığı için maç başına 3,25 gol atmışken 5. maçta beşiktaşla karşılaştığıdan sadece 3 gol atabilmiş ve ortalamasını 0,25 gol daha az atması sebebiyle 3,25 den 3,2 ye düşürmüştür. ama buna karşılık ilk 4 maçta çok zayıf rakiplerle oynadığı için maç başına 2,4 lük bir avaraj artışı sağlamışken beşiktaş maçında avaraj artışı 3,0 olmuştur.
    siz daha mazeret üretin...
  • geçen sezonun duble yapan takımı beşiktaş, geçen sene şampiyon olan kadronun içinde yer almayan beş yeni oyuncuyla sahaya çıktı. yeniden yapılanan galatasaray'ın kadrosunda ise; geçen seneki kadrodan farklı üç oyuncu vardı.

    maçtaki farkı belirleyen temel faktör, kalite farkıydı. doksanlı yılların başında türk takımları, avrupa devlerine karşı oynarken çok iyi oynadığını düşünürdü. böyle düşünmesi için kafi delil vardı. top daha çok ayaklarında olurdu, pozisyona girerlerdi lakin rakip takım az sayıda girdiği pozisyonu gole çevirip oyunu rölantiye alarak maçı tamamlardı. o maçları anımsatan bir mücadele oldu. galatasaray'ın klas oyuncuları her girdikleri pozisyonu en verimli şekilde kullanmayı başardılar. beşiktaş ise kalite eksikliği yüzünden sonuca gidemedi.

    kader keita çözülmesi çok zor bir oyuncu. benim gibi ortalama bir futbol izleyicisi dahi ayağına top gelen oyuncunun yapabileceklerini yahut topu tutup tutamayacağını kestirir fakat keita ezber bozduruyor. tutamadı dediğim anda topu önüne almış koşuya başlamış oluyor. sabri ile yardımlaşarak oynaması ve uzun ayaklarını çalım atarken avantaja çeviren yusuf'un pozisyonlarını bozmasının yanı sıra sahayı bir bütün olarak görüp terse toplar atması çok verimli hücum edilmesini sağladı. verkaç girişimleri takım arkadaşlarıyla uyum sağladıkça başarılı olacak.

    beşiktaş kadrosundan kimin oynamasını istemezsin deseler ( boş bulunup sorabilirler ) tereddüt etmeden holosko cevabını verirdim. denizli'nin holosko'suz onbiri şaşırttı ama asıl şaşırtan husus şu oldu; sekiz milyon euro verilip alınan adam neden kendi mevkisinde oynamıyor? ismail köybaşı'nın defansif yetersizlikleri, kademe hataları, uyuya kalmaları zaten malumdu, böyle bir maçı kaldıramadı.

    galatasaray'ın attığı üçüncü gol hazırlanışı bakımından özel ve bu ligin üstünde bir goldü. sahanın yıldızı sabri sarıoğlu'nun uzun topla elano'yu görmesi, elano'nun topu eveleyip gevelemeden ters taraftaki kewell'ı görmesi, kewell'ın topu gelişine sihirli bir dokunuş yapması, milan baros'un önce yumuşatıp sonra ayağına oturtması. on dört saniyede olmuş hepsi. oysa bir an gibi geldi, bir nefes gibi, bir nefeste aldım seni bin nefeste çıkmaz oldun diye candan erçetin aracılığıyla galatasaray'a bağlayalım.
  • hakikaten de iyiliğin cezasız kalmadığını gördüğümüz maç. bir derbi maçında ev sahibi takım açık tribün üstünü kapamaya çalışıyor ama maalesef ki hepsini yetiştiremiyor. bunu gayet münasip bir dille kendi resmi internet sitesi ve kanalından açıklıyor. bir ufak bir jest olsun diye yağmurluk dağıtmak istiyor. ama gelinen sonuca bak.

    kapat(a)mamışız mesela. hastasıyım zaten böyle parantez arası konuşmaların. evet. çok deli düşüncelerimiz var. kapatmayıp, zatürre olmanızı istedik. bu sayede sesiniz çıkmayacaktı. biz de kendi sahamızda büyük (!) - aha lan güzel oluyormuş - bir taraftar etkisinden kurtulmuş olacaktık. ayrıca yağmurluklar yağmuru yedikçe sarı - kırmızı rengini alacaktı. bu şekilde fotoğraflarınızı çekip resmi sitede yayınlayacak, en üst düzey yöneticilerimizle sizle dalga geçecektik. ama olmadı. çok çabuk aydınız mevzuya.

    yağmurluk lan. insanlık olsun diye, dostluk pekişsin diye, ıslanmayın diye. bir de utanmasalar resmi siteden bir özür yazısı isteyecekler stadın tepesi kapanmadı ve yağmurluk dağıtılıyor diye.

    çok mu ıslandınız bilader?
  • sene basindan beri ayni teranenin bu mactada soylendigini gorduk. yok uefa elemelerinde havasi soner, yok lig maclarinda havasi soner, yok derbide havasi soner. galatasaray elbette mac kaybedecek ondan sonra bu tipler cikip ben demistim diyecek ya ona yaniyorum.
hesabın var mı? giriş yap