35 entry daha
  • bu hastalıkla yaşamaya çalışan bi insan olarak şöyle tanımlayabilirim tek cümleyle: yaşarken bağırsaklarınızın varlığını hissetmenizdir.

    normal bi insan evladı bağırsaklarını normal şartlar altında günde 1-2 defa hatırlar. dışkılama esnasında. ama spastik bir kolon öyle değildir. varlığını size sürekli hatırlatır. ansızın saplanan bir ağrıyla mesela. ağrı deyip geçemezsiniz. çünkü bu esgeçilecek bir ağrı da olabilir, ardından son derece ağrılı bir ishali getiren (hele son bikaç gündür kabızsanız allah yardımcınız olsun) öncü şok da olabilir. bunu asla bilemezsiniz. o an sizi esir alır. sinemadan çıkarır, arkadaşlarınızı ektirir, işten izin aldırır. eve gidersiniz ağrının arkası gelmezse spastiğe bir küfür sallar dinlenirsiniz, arkası gelirse kıvranır iyi ki eve gelmişim der kendinize teşekkür eder uyursunuz. bu bir şekil.

    bazen de ağrımaz ama seslenir. herkesin sessizce konuşmacıyı dinlediği bi iş toplantısında konuşmacının söylediklerini gru gurrrouraaaavv gibi sesler çıkararak simültane tercüme eder mesela. bozuntuya vermezsiniz, başka yapabileceğiniz bişiy yok zaten. bu başka bir şekil.

    bazen de insanlar onu görsün ister. korkmayın dışkı formunda değil! futbol topu olarak:) tüm vücudunuzu saran, audrey hepburn tarzı küçük siyah elbisenizle pek zarifsiniz deği mi? siz öyle sanın. bir an şişmeye başlar sizin spastik. hele benim gibi 39-42 kg arasında değişen bi kilo yapısındaysanız bir saat içinde 5 aylık hamile olabilirsiniz. yine yapacağınız bişiy yok. bence dansa kalkmayın ama siz bilirsiniz.

    bir de naçizane tavsiyem hastalığınızdan utanmayın ve onu gizlemeyin. çevrenizdekiler neyle başettiğinizi bilsin. aniden terkettiğiniz arkadaş toplantıları, bazen otel odasından çıkamadığınız tatiller, terk ettiğiniz konserler, tiyatrolar sizi bir yere kadar karizmatik ve gizemli gösterir benden söylemesi.
776 entry daha
hesabın var mı? giriş yap