6 entry daha
  • özveri ve fedakârlığın eşsiz örneği hz. ebu bekir ‘’başkalarının acılarını gidermek için çaba göstermek, cömertliğin gerçek özüdür” demiştir. acının temelinde cehalet vardır; cömertlikse kişinin allah’ın sonsuz vericiliğine aracı olabileceğine dair farkındalık kazanmasıdır. yaptıklarımız fânidir; ancak yaptıklarımızla inşa ettiğimiz, ruha erişim için arındırdığımız benlik, özünde, kalıcı. dünyada, verme niteliğimizi geliştirmek için sahip olduğumuzu zannettiklerimizi paylaşıyor olmak, sonsuzluğa yatırımımızdır. elbette, soyut âleme var oluşun en kaba tezahürü olan maddiyatı taşıyamayız; oraya bir çakıl parçası bile götüremeyeceğiz. ancak, insanların yürümelerine engel olan bir çakıl parçasını caddeden alarak ‘’iyilik için yapmak’’ sıfatını sonsuza kadar edinmiş oluruz.

    dünyayı, hakikat’i keşfedip, maneviyatımızı geliştirmek için kullanabiliriz. hatta, maddeyi bir aracı hâline getirerek üstün niteliklerimizi açığa çıkarmak, insanlık görevimiz, hayat amacımızdır. aynı zamanda, bu amacı ifa ediyor olmak, kalpleri aydınlatmak, dünyaya karşı demirden sağlam bir kalkan edinmektir. bu sağlam kalkan, ölümün ölümsüzlüğünü taşır; dünyanın en azılı darbeleri, onun içinden geçer. hırsızlar zaten çıplak olandan hiçbir şey çalamazlar.

    kıymetli hadislerin bilgini ebu hanife, maddi olarak oldukça zengin bir insandı; ona, gemilerinin battığını ve sonrasında bunun yanlış haber olduğunu söylediklerinde, dünyanın her iki zıt koşulunda da çevresine ‘’elhamdülillah’’ yanıtı vererek, aynı ruh durumunu korumuştur. buna şaşıran öğrencilerineyse, bu hâlini kalbinin dünyaya bağlanmadığının kanıtı olarak sunar. biz de anlayışımızı geliştirerek, böyle kıymetli zatlarla benzer duruma gelebiliriz.

    allah’ın sunduğu maddi olanaklara, hamd ve şükür gibi manevi mefhumlarla yaklaşmanın tasavvufta daha değerli bulunmasının temelinde, bu önem sırası anlayışı vardır. onlar yatırımlarını kalplerine yapar. bu, maddenin değersizliğinden kaynaklanmaz; sonuçta, dünyada olduğumuz için ona ihtiyaç duyuyoruz. yalnızca, maddenin ruha göre önemi çok daha aşağı bir konumdadır; hayat amacı edinilecek, adanacak kadar derinliği bulunmaz. yoksa, allah’ın yarattığı her var oluş, gerek maddi olsun gerekse manevi kendi kadar değerlidir.

    dileyelim ki nimetleri gani allah’ımız bizi her koşulda kolaylıkla zenginliğiyle, ferahların içinde kuşatsın.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap