9 entry daha
  • t. veblen, salt bir iktisatçıdan çok, “toplumsal bilimci” sıfatını hak eden bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır. kanımızca veblen’in bu sıfatı almasının nedenini; metodolojik duruşunu, yerleşik iktisadın benimsediği newtoncu yaklaşım içinde değil de, darwinci bir yaklaşım içinde konumlandırmasında bulabiliriz. bu özelliği veblen’i, pozitivist cenderede sıkışıp kalmaktan kurtarmış ve onu tarihten, sosyolojiden ve hatta antropolojiden beslenen bir düşünce sistematiği içerisine yerleştirmiştir. veblen'e göre bilim anlamını kesinlikte (certanity) değil, değişimde; özellikle de evrimde (evolution) bulur.

    kurumsal iktisat düşüncesinin kurucusu olan veblen’in, kurum kavramını; toplumun “düşünce ve davranış alışkanlıkları” olarak tanımladığını söyleyebiliriz ("why is economics not an evolutionary science?",1898). veblen’e göre iktisadi faaliyetler, bu tutum ve alışkanlıklara göre gerçekleşmektedir. dolayısıyla bu alışkanlıkları analizin dışında bırakan neo klasik iktisat teorisi birçok bakımdan eksik kalacaktır. yani bir bakıma yerleşik iktisadın “veri” olarak (ceteris paribus) kabul ettiği unsurlar, kurumsal iktisat’ın temelini oluşturmaktadır. kurumsal iktisat, yerleşik iktisadın aşırı soyutlamacı tutumuna karşı bir tepkidir ve onlara göre “homo economicus” olarak tasvir edilen insan tipi de gerçekçi olmaktan çok uzaktır.

    neo klasik iktisadı topa tutan veblen, tam bu noktadan hareketle kendi argümanlarını ortaya koymuştur. örneğin veblen’e göre, iktisadi dünyada endüstri-işletme ikilemi vardır ve bu ikilemin endüstri kanadı üretim ve yaratıcılığı temsil ederken, işletme kanadı kar amacı güden kapitalist bir odaktır. işletme, bu özelliğiyle kapasite kullanımını düşürüp, fiyatları yükseltme eğilimine girmekte ve endüstri kesiminin üretim mekanizmasını baltalamaktadır.

    yine veblen, marx’tan ödünç aldığı bir kavram olan artık değerin tek bir sınıfın elinde toplanmasını eleştirmekte ve bu durumun ekonomide aylak bir sınıfın doğmasına sebebiyet verdiğini vurgulamaktadır. sıkı bir kapitalizm eleştirmeni olan veblen’in kapitalizm eleştirisinin merkezinde de bu aylak sınıf (leisure class) ve onların gösteriş tüketimi (conspicuous consumption) bulunmaktadır. veblen, kendine özgü bu kavramları, teorileri ve keskin diliyle amerikan kapitalizmi’ni acımasızca eleştirmiş ve “amerika’nın yetiştirdiği en iyi amerikan eleştirmeni” unvanını almıştır.

    hakkında john kenneth galbraith'in şöyle bir de veciz sözü vardır: "onu okuyan hiçbir dikkatli okuyucu iktisat dünyasını bir daha aynı biçimde göremez...."
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap