2560 entry daha
  • güzel giyinince kendimi bir bok sanıyorum.
  • televizyonda, gazetede, internette kısaca sağda-solda sürekli gördüğüm ama üç boyutlu, canlı olarak göremediğim adamları bazen düşündüğümde garip bir hissiyata kapılıyorum. yani bu adamların aslında benim gibi bir insan olduklarını, birer çizgi film karakteri olmadıklarını hatırlayınca, her şey bir garip geliyor. mesela en son tuvalette sıçarken aklıma messi geldi. "bu adam da insan lan" dedim. "acaba şu an ne yapıyor. belki antrenmanda beşe iki yapıyor, belki sevgilisi ile bir yerde oturmuş yemek yiyor, belkide o da şu an sıçıyor" dedim (evet, tuvalette bunları düşünüyorum). yani bu adamın da aslında bir hayatı var. biz, en fazla haftada bir kez ercan taner'in ağzından "messiiee" diye izliyoruz ama bu adam da şu an bir hayat sürüyor. acaba ben bu satırları yazarken messi ne yapıyor mesela... hayat garip işte vapurlar filan....
  • hayatımda birileri var. öldürmek, canlarını yakmak, sadistçe eziyet etmek istiyorum onlara. bağırtmak, ağlatmak, doğduklarına pişman etmek istiyorum. şiddet eğilimlerim var. yokmuş gibi yaşıyorum.
  • bir problemin çözümünde ilk adım, görmezden gelmek değil varlığını kabullenmekmiş. it feels gooooooood.
  • yaklaşık 11 sene önce, internet kafede günde 3 saat fifa 98 oynadığım ve de ailem tarafından bilgisayardan anlıyo zannedildiğim bir günde; üst kattaki komşumuz oğluna bilgisayar ve fifa 98 cdsi alır. bigisayardan kim anlar diye düşünülür ve akıllara ben gelirim. büyük bi havayla komşumuza giderim ama bir cd'nin nasıl yükleneceğiyle ilgili en ufak bir bilgim yoktur. bozuntuya vermeden rastgele bi yerlere basarım, son çare olarak da bu cd bozuk yüklenmiyo derim. karşılarında bilgisayar kurdu olduğunu düşünen aile cd'yi bozuk diye çöpe atar. yaklaşık 1 hafta sonra yeni bir fifa 98 cd'si alırlar, tekrar beni çağırırlar, hasta! olduğum için gitmem ama beklerlerse yarın yükleyeceğimi söylerim ve inş başka birine yüklettirirler diye dua etmeye başlarım. neyse ki aile bir bilgisayarcı çağırır ve cd'yi yükletir. bunu öğrendikten sonra ertesi gün gidip: ''aaa yüklediniz mi?'' derim. o gün ve sonraki günler devamlı gidip ethemle fifa 98 oynarım. seneler sonra itiraf ediyorum: '' çok pis bi adammışım be ethem, kusura bakma. bozuk olan cd değildi...''
  • sosyalleşmemin önündeki en büyük engel bozulan çamaşır makinam. kokuyorum sözlük.
  • geçen sene çaktığım okulumla ilgili sorunları dün halledebildim ve bügün yeni döneme başlamam gerekiyordu. sabah yine yataktan sadece ice tea içmek için kalktım ve ölü gibi geri devrildim. gidemiyorum kodumun okuluna.
  • kendimi, araba sahibi olsam okula gidişim de çok çok kolaylaşırdı, devamsızlık çok daha az yapardım şeklinde avutuyorum. ama biliyorum ki arabam olsa da durum farklı olmazdı.
  • yine dellenmiş, bir şehre gitmek düşünceleri arasında oturmuş, çok tuhaf mimiklere buluyorum yüzümü. alttan da "fevgo" çalıyor. melodrama bak... çok aptalım! kendime akıl-fikir!..
  • bugün berbat bi yalan söyledim.. otobüsteydim.. fena yorgundum.. tıklım tıklımdı yer yoktu.. (haklı çıkarmaya çalışıyorum kendimi dostum) neyse işte çok yorgundum, öğrenciler oturuyodu yanlarına gittim dedim ki; ''kendimi iyi hissetmiyorum, başım dönüyor..'' baktılar yüzüme.. baktılar öylece.. sonra içlerinden biri espri yaptı; ''hamilesinizdir belki eki eki'', ''evet'' dedim üzgün bi ifadeyle.. kalktı içlerinden biri.. oturdum 20 dakika sonra tam inerken onlar otobüsten; ''yalandı lan veletler ahahahah'' dedim.. veletlerin suratı bir görücektiniz.. pişmanım ama yaa, kimbilir nasıl yorgunlardı..

    entryime son verirken birine selam yollamak istiyorum buradan; saat 14 sularında metroda gördüğüm kumral uzun boylu delikanlı, lan dürrrrüük fena yakışıklıydın be.. skahjdasjhd
271396 entry daha
hesabın var mı? giriş yap