dead and lovely
-
insanın kanına işleyen bir tom waits şarkısı. hülyalı bir esrimeyle kendinden geçerken dans düşü kurduruyor... çürük tahtalardan mütevellit ve terkedilmiş bir dans pistinde başını bir kadının mermer gibi bembeyaz göğsünün üstüne dayayarak dans ediyorsun. işin gücün bu...
kaldı ki, dünyanın en çirkin ve nemrut kadınını dansa davet edebilirim bu şarkıda. o kadar davetkar.
reddederse gölgemle dans ederim.
o da reddederse umrumda değil. -
tom waits'in real gone albumunden yumusacik, huzunlu, hos bir sarki:
she was a middle class girl
she was in over her head
she thought she could stand up in the deep end
he had a bullet proof smile
he had money to burn
she thought she had the moon in her pocket
but now she's dead
she's so dead
forever dead. stone dead forever and lovely now
i've always been told to remember this
don't let a fool kiss you
never marry for love
he was hard to impress
he knew everyone's secrets
he wore her on his arm just like jewelry
he never gave but he got
he kept her on a leash ` : freak on a leashhe's not the kind of wheel you fallasleep` at
but now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now
come closer*, look deeper
you've fallen fast
just like a plane on a stormy sea
she made up someone to be
she made up somewhere to be from
this is one business in the world where that's no problem at all
every thing that is left
they will only plough under
soon everyone you knew will be gone
but now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now
but now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now
i've always been told to remember this
don't let a kiss fool you
never marry for love
everything has its price
everything has its place
what's more romantic than dying in the moonlight?
now they're all watching the sea
what's lost can never be broken
her roots were sweet but they were so shallow
and now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now
and now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now -
tom waits "kız sandı ki ay cebinde saklı" diyerek bu şarkıdan keyif alamayanlara küçük bir özet vermiştir.
geride bıraktığınız ve kafanızda canlandırdığınız kız öylesine tatlıdır ve bir o kadar da ölüdür ki bu şarkıdan keyif almamak mümkün değildir.
orta sınıftan bir kızdı
kafasında bitirmişti
düşündü ki
dipte de ayakta durabilirdi
adamın kurşun gerçirmez bir gülüşü vardı
ve yakacak parası
kız sandı ki ay cebinde saklı
ama şimdi kız öldü
öylesine ölü
sonsuza kadar ölü ve tatlı
bana hep denildi ki;
"hatırla bunu, bir öpücüğün seni kandırmasına izin verme ve asla aşk için evlenme"
adam zor etkilenen biriydi
herkesin sırrını bilirdi
kızı koluna takardı, tıpkı bir mücevher gibi
asla vermezdi ama hep alırdı
kızı tasmasından tutu
o güvenebileceğin adamlardan değildi
ama o şimdi ölü
öylesine ölü
sonsuza dek ölü ve tatlı
yaklaş, daha derine bak
hızlı düştün
tıpkı fırtınalı denizdeki bir uçak gibi
olabileceği birisini uydurdu kız
gelebileceği bir yer uydurdu
"bu tek iştir bunun sorun olmadığı dünyada"
geride kalan her şey yerin dibine geçecek, sonra tanıdığın herkes gitmiş olacak
ama o şimdi ölü
sonsuza dek ölü
sonsuza dek ölü ve tatlı -
cenazemde çalacak tom waits şarkısı. sonra arkamda bir sürü gözyaşı işte...
"what's more romantic than dying in the moonlight?" -
"her zaman söylerim, aşk için evlenme, bir öpücüğün aklını başından almasına izin verme...."
"...ay ışığında ölmekten daha romantik olan nedir?..."
"...daha yakına gel, daha derine bak
nasıl da hızlı düştün
fırtınalı denizin üzerindeki uçak gibi..." -
insan her gün ölmez. hayatta her şeyi birden fazla yapabilirsiniz, hatta birden fazla doğabilirsiniz bile. bencilliğinize müteakip kendinizi mutlu etmeyi seversiniz. bu yuzden de yeniden doğduğunuz günler vardır. ama yalnızca bir kez ölebilirsiniz, ve bunu takvimde işaretleyemez, bir yere not edemezsiniz.
yağmur yağınca ya da güneş açınca ülkesini özleyenler gibi insan bu şarkıda. aslında neyi özlediğini şaşıranlar gibi de olabilir. paylaştığın kadar varoluyorsun, ne kadarsa o kadar parçalanıyorsun. parça parça varoluyorsun bu sefer. mühim olan parçalarını birleştirebilmekte. birleştiremezsen kendine kalanları da yok edip ölebilirsin. en sevdiğin fotoğrafını puzzle yaptırıp çalışmaya başlayabilirsin mesela, 1000 parçalı. ya da altını çizerek okumaya başlarsın kitapları, boş yerlere not alabilirsin.
"i don't think you should feel about a film. you should feel about a woman, not a movie. you can't kiss a movie."
- jean-luc godard -
bazı uykulardan uyanmak istemiyor insan. gözümü hafifçe aralıyorum ve akşama dönen havanın soluk grisini görüp gözlerimi tekrar kapıyorum. haliyle gece uykusu piç oluyor. sonra gelsin öldürücü şarkılar. ne ironik değil mi. uyku demek bu yüzden yarı ölüm bence. diğer türlü bir anlamı yok hala, ruhlar geceleri uyurken ne yapar ki? hangi kara deliği aralayıp hangi sapık ülkeleri ziyaret ederler? kimleri çağırırlar rüyalarına ouija tahtasına ismini yazıp, istenmeyen insan niye gelir kişinin rüyasına? ya hasta ruhlar ne yapar, üşür mü bilinmezin ortasında? buradakileri kasdetmiyorum, buradaki hasta ruhların ne yaptığını biliyorum. oturup tom waits dinliyorlar gecenin düşünde. yağmur da yağıyor hafiften üstlerine, çok da mutlular. ölüler mutlu mudur peki? ya intihar edenler, bile bile ölmeyi seçenler? sahi, niye ölür insan bile bile? balıklar da uyur mu, daha da ötesi balıklar rüya görür mü?
saçmalatan şarkı. her daim.
and now she's dead. oh, she's so dead. forever dead and lovely now. -
bana wristcutters açılışındaki sahneyi yaşatabilecek güçteki eser.
gece gece alt üst eder. -
etkisini göstermeye başladığı anda kulaklarınızdan vücudunuza hücum eden melankoliyle başa çıkmanın imkanı yok. işte bu çok seyrek dinlediğim şarkı, dinlerken bitmesini beklemeyip yığılabildiğim tek şarkıdır. çünkü sizi değil yılgınlığın kendisini çağırır ve zerdüştün yumuşak ökçeli hırsızı, faziletlerin efendisi uyku, bu şarkıdaki davetle göz kapaklarınıza oturuverir, işte o zaman şu kürsü gibi durgunlaşırım. bazen hiç uyanmamak üzere uykuya dalınız, mavi mavi, ince ince, usul usul damla damla erimek, sonra bembeyaz fukara bir hayatta tekgöz olmuş umutlarda tükenmek neymiş görünüz, ve uyumayı seviniz sizi terkedebildiği müddetçe...
but now she's dead
forever dead
forever dead and lovely now -
dünyanın en iyi pazar sabahı şarkısı olabilir. yalnız lahmacun söyledim o gelen kadar tabi. o gelince aura bozulur diye tahmin ediyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap