• hakkındaki önemli bir soruya baba olarak çok net cevap verebilirim. çocuğum hak yemiyorsa, hayatta yapacağı işler sadece onu ilgilendirir. hele yatakta ne yapıp yapmayacağı şu kısacık hayattaki bütün diğer şeylerin yanında o kadar önemsiz, o kadar hikaye kalıyor ki benim için anlatamam. sözlükte kaç ebeveyn var bilmiyorum ama insanlar, normal insanlar, akıl sağlığı yerinde insanlar, çocuk sahibi olurken onu ne olursa olsun sevip koruma sözü veriyorlar. eşcinsellik - marjinallik nedir ki yani, sorun mu? çocuğum eşcinsel olsa ve topluma açılamayıp marjinal bir hayat yaşamaktan dolayı sıkıntı çekse işi gücü bırakır bütün hayatımı eşcinsellerin kabul görmesine adarım. o kadar boş şeyler ki bunlar evlat sevgisinin yanında. seviyorsanız tabi.

    şuna şiddetle inanıyorum ki birisi çocuğunun eşcinsel olduğunu öğrendi diye saygı duymayacaksa, ona zaten saygı duymuyor demektir. şartla şurtla olmaz annelik babalık. onu kendi keyfimiz için getiriyoruz dünyaya, kendisi n'olur beni evinize alın diye kapımıza dayanmıyor.

    edit: saygı delisi değilim, saygının hiçbir işe yaramadığına inanırım. tek gereken karşı tarafa zarar vermemek, hayatına karışmamak olmalı, bu gayet yeterli.
  • nasıl duyulmuyor bu saygı şöyle bir gözümüzün önünde canlandıralım: sallama istatistiklere göre eşcinseller okumamış, cahil, göt siktiren ya; hasbelkader bir üniversite mezunu eşcinsel üstün nitelikleriyle geldi şirketinize şef oldu... istifa mı edeceksiniz? patrona mı şikayet edeceksiniz?

    yan komşunuz eve adam/kadın (hemcins) alıyor. evi mi satacaksınız? komşuyu mu döveceksiniz? bıçaklayacak mısınız? polise mi ihbar edeceksiniz? mahkemeye mi vereceksiniz? kapısının önüne kesik at başı mı koyacaksınız?

    can dostunuz bi gün sizi karşısına aldı "abi ben eşcinselim" dedi. (gerçi sizin gibi şahane errrrkeklerin ibne arkadaşı olmaz, ancak bizim gibi irkiklerin olabilir.) naapacağuk? ilişkinizi mi keseceksiniz? dövecek misiniz? tüm arkadaş çevrenize mi yayacaksınız? tüy ve katrana bulayıp yollarda mı gezdireceksiniz?

    şöyle söyleyelim; ben kadın-erkek(bu bi nebze), kadın-kadın, erkek-erkek arası geçen cinsel ilişkileri izlemeyi, dinlemeyi, bunlardan haberdar olmayı sevmiyorum. kimse saygı kavramının içine "yatak odası sırlarını dinleme" maddesini koymuyor zaten. o sizin hayal gücünüze kalmış.
    "bir eşcinselle aynı ortamda bulunamam" diyorsanız; "korkarım, ürkerim, beni de ibne yapabilir, ibneliği bana da bulaşabilir" demek oluyor ki bunun adı homofobi. ha homofobini de alır başka yere gidersin eyvallah... ben bulunduğum ortamda tepki gösteren homofobikten değil, tepki gösterilen eşcinselden yana olurum kusura bakmayacan.

    yani dibimde olmadığı sürece öpüşen, evinde gidip 5-10 posta allah ne verdiyse pompişe kayan insanlar, ister homo ister hetero beni zerre kadar ilgilendirmiyor. hepsine eşit muamele yapıyorum.
    "kadın erkek öpüşsün de, erkek erkek öpüşürse polis çağırırım. zira bana göre estetik değil, sapıklık, hayvanlık, ay çocuklarımın geleceği" falan diye ağlaşıyorsanız açın da bi six feet under izleyin... beni fikirsel olarak güzel yonttu bu dizi. sizi de yontar.
  • boyle bir saygi kavramini tartisiyor olmamizin temeli elalemin sikinin cetelesini tutmamizla cok yakindan alakalidir.

    lan, sana ne adam kimi sikmis, kadin kiminle yatmis.

    bak bir daha soruyorum, sana ne?

    saygiymis. ulan saygi dedigin sey kazanilir; hak edilir. ne bileyim, memlekete faydan dokunur; kansere tedavi bulursun; dunya kupasini alirsin falan. millet de sana urettiginden, yaptigin seyden oturu saygi duyar. anlarim.

    ama birine sirf bir sey oldugu icin saygi duymak (ya da duymamak) nedir anlayamam. adam homoseksuel oldugu icin adama saygi duymak olsa olsa ibisliktir; denyoluktur. ayni sekilde adam heteroseksuel oldugu icin kendisine saygi duymak da ibisliktir; denyoluktur.

    sey gibi biraz bu: ben mesela esmer dogmusum. saclarim falan siyah. bununla ovunuyorum; millet de bana esmer oldugum icin saygi duyuyor; el ustunde tutuyor; aslansin kaplansin muhabbeti yapiyor.

    olur mu lan oyle sey?

    ne sekilcilikmis arkadas. dinden gir, cinsel meyilden gir, tuttugu takimdan gir, milleti bol; parca pincik et kafanda. sonra da hadiseyi saygi eksenine oturt. insanlari kategorize et; oyle tart... sonra da bir nefret dalgasi alsin yurusun.

    insanlari olduklariyla degil salt olarak yaptiklariyla degerlendirmeye baslamadan bizden bir sik olmaz arkadas. delirdim gecenin 4'unde burada...
  • rızaya bağlı olduğu sürece her şekilde duyduğum saygıdır.

    gerizekalılar için şöyle özetleyeyim:

    iki yetişkin kişinin (dünyada 15 - 18 arası değişiyor bunun yaş sınırı) kendi aralarında kendi rızalarıyla yaptığı hiçbir şey beni ilgilendirmez.
    kadın - erkek sevişebilirler, kadın - kadın sevişebilirler, erkek - erkek sevişebilirler, x sayıda kadın - x sayıda erkek sevişebilirler, birbirlerinin çüklerini kukularını emebilirler, kulaklarını yalayabilirler, boklarını yiyebilirler, yatakta, banyoda, oturma odasında, mutfakta, kombinin üzerinde sevişebilirler, birbirlerini duvardan duvara vurabilirler, ikisinin de rızası olduğu sürece istediklerini istedikleri şekilde yapabilirler....

    ancak taraflardan birinin rızası yoksa, yani çocuksa, bebekse, ölüyse, hayvansa, zihinsel engelliyse, istemiyorsa, zorlanmışsa, tehdit edilmişse vs. bu cinsel tercihe girmez, tecavüze girer.

    o yüzden eşcinsellikle pedofiliyi vs. "ikisi de sapıklık" diye nitelendirip aynı tutmak saçmalamaktan öteye gitmez. size ne ulan. rızası olan yetişkinler istediklerini yapsın. siz esas 12- 13 yaşında çocuklarla evlenen sapıkları mahkum edin vicdanınızda...
  • 'kendi cocugun gelse escinselim dese' diyen insanlarin asla anlayamayacagi saygi türü. zaten bir insan cocugu escinselim dedigi anda onun yatakta girdigi pozisyonlari aklina geliyorsa o insandan ana-baba olmamis demektir.

    cok sevdigim gay bi arkadasim vardi. birgun tam disari cikarken babasi ''götünü mü siktirmeye gidiyosun yine'' demis ona. nasil hasta ruhlu bi insan olmak gerekir boyle bi cumle kurabilmek icin acaba? sen heteroseksuel cocugunun da yatakta girdigi pozisyonlari gozunun onune getiriyor musun? kizinin nasil catir catir goturuldugunu, anal deneyip denemedigini dusunuyor musun?

    gercekten anne-baba olabilen insanlar bunlari dusunmezler, cocuklarini her sartta korur kollar ozellikle de boyle toplum tarafindan dislanicagi ve kendisini yalniz hissedecegi bir zamanda yaninda olurlar. itip kakmayi herkes basarir, zor olan yaninda olabilmek.

    edit: simdi kimse ''kimse cocugunun escinsel olmasini istemez'' gibisinden sacmaliklarla da gelmesin. kardesim sana ne cocugunun cinsel hayatindan. ne demeye trip atiyorsun sen? ne demeye ''bu durumu kabullenmek benim icin cok zor'' triplerine giriyorsun? otur iki dakika dusun simdi. o cocuk icin kolay mi? ilk fark ettiginde neler dusundu kim bilir, kim bilir nasil utandi kendinden, belki de kabullenemedi ilk zamanlar, bastirmaya calisti. her seyi birbir dusundu, tartti ve en sonunda sana acildi korkarak. senin tepkin nedir? dövmek, küfretmek, evden atmak. aman ne de zorluklar cekmissin, empati kurdum da bi an haklisin abi sen, ben olsam ben de döverdim ibneyi!

    ayrica kimsenin sizin sayginiza ihtiyaci yok. ''duymuyorum iste duymuyorum banini banini'' diye salakca ve kimsenin bi tarafinda olmayan fikirlerinizi de alin bi yerlerinize sokun. kim zannediyosaniz artik kendinizi. dagilin simdi kafami bozmayin.
  • "cinsel tercihe saygı" denince aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama kimse size "eşcinsellerin önlerinde eğilin, her gördüğünüzde selam verin, onların mükemmel insanlar olduklarını düşünün." demiyor. fakat benim "hayıııaaar, olmaz. ne saygısı yeaaaa." konulu entry'lerinden anladığım bu yönde. onlar sadece "bize dokunmayın, hakaretlerinizi kendinize saklayın." diyorlar. saygıdan kasıt bu.

    tüm homofobiklerin de eşcinselliği hastalıktan saymak için ortak bir argümanı var: "bi empati kur, bi düşün bakalım. arkana kıllı mıllı biri geçse şey yapsa ne düşünürsün?". e eşeğin sikini düşünürüm. benimle ne zorun var ki? ben heteroseksüelim lan. benim tabii ki hoşuma gitmeyecek ama konuşulan her şey eşcinseller üstüneyken lafı bana neden döndürdün, benimle zorun ne?

    bunlar hep kendini dünyanın en normali olarak görme takıntısı yüzünden oluyor. hadi senin kafada düşüneyim; diyelim ki bu insanlar anormal... bana bir tane % 100 normal insan gösterebilir misin? gösteremezsin çünkü bu dünyada senden bir tane daha yok. peki dünyada onca anormal insan varken bu insanı hasta kılan ne? "şimdi bak bi düşün..." deme bana, onu daha önce geçtik. bak, "hastalık" zararlı şeyler için kullanılır. eşcinselliğin zararı var mı peki? senin deyiminle böyle kaslı kıllı bir erkek hiç arkana geçmeye uğraştı mı? hayır... peki eşcinselliğin eşcinsellere zararı var mı? fiziksel olarak yok. ya ruhsal olarak? o var bak. neden var onu biliyor musun? salt eşcinsellikleri yüzünden mi? hayır, bizzat senin yüzünden. sen eline geçen her fırsatta "onlar anormal, onlar hasta, onlar aşağılık, onlar dışlanası" diyerek eşcinselleri öyle bir kefeye koyuyorsun ki ruhsal bunalımı giriyorlar, denge kaybı meydana geliyor. o hastalığı bizzat sen yaratıyorsun.

    gelelim çocuk meselesine. türkiye sınırları içinde karşıyım ama o da eşcinseller yüzünden değil, senin yüzünden. ebeveynleri bu kadar dışlanmayı kaldırabilse de küçük bir çocuk kaldıramaz.
  • bir gün cocuğun veya sevdiğin bir insan eşcinsel olduğunu acıklarsa saygı duymayı öğrenirsin. insan kendisi gibi olmayanı anlayamaz herhalde. hadi o zaman hepbirlikte sigara icenleri, alkol kullananları, doğayı kirletenleri, gereksiz alışkanlıkları olanları, kitap okumayanları, diğer insanları anlamaya calışmayanları ve daha bircoğunu gebertelim, aşşağılayalım, yüzlerine tükürelim (ki verdiğim örnekler her ne kadar sacma olsa da cünkü hepsi bir secimdir). iş idrak edemediğin hoşgörüsüz olduğun konuya gelince ama toplumsal kurallar vs. edebiyat yapıyorsun.

    homofobiklerin burda öne sürdüğü en sacma argümanlardan biride eşcinsellerin cocuklara kötü örnek olmasıdır. verdikleri örneklerin sacmalık sınırlarını zorlamasını gectim, cocuk gelişimi hakkında ne kadar bilgi sahibi olduklarını da merak ediyorum. yarın obür gün cocukları görürmüşte bilmemne, dayısının birisine vurdurduğunu birisiyle öpüştüğünü nasıl acıklarmış. cinsellik konusu acılğında götünden terler akarak yalanlar sıkan, 18,20 ve hatta 25 yaşındaki cocuklarının bile başkalarıyla cinsel ilişkiye girmesini kabullenemeyen ve orospuluk olarak gören insanlardan bahsediyoruz. ulan o daha cocuk sen yaratıklandırarak birşeyi anlatmaya calışmasan doğal olduğunu varsayarak öyle büyüyecek. tıpkı katillerin, sucluların olduğu, savaşların cıktığı insanların birbirini kestiği bi dünyada yaşadığının doğal olduğunu bildiği gibi.

    diğer bir sorunda eşcinsellerin ilişkiye girmesini duygusallığın olmadığı, tutkunun olmadığı, sadece birbirinin götünü sikmeye, vurdurttmaya eksenli olduğunun düşünülmesidir.(seks icin seks yapma zaten vardır o konumuzun dışında.) bir insanın bir insana aşık olması, kalbinin küt küt atması, ellerinin terlemesi, onu hep görmek istemesi, kendinden kıskanması sadece iki karşı cinsin yaptığı bir şey değildir.

    ayrıca bir konuda tolerans göstermemek bilinc altında o konuyu baskılanmandan veya cocukken yaşadığın bir travmadan da kaynaklanmış olabilir. o yüzden bana dokunmayan yılan bin yaşasın demek, görmezden gelmek, anlamaya calışmamak kendi cahilliğindendir. eşcinseller daha özgür olsa sokakta dolaşıp önüne gelene cinsel ilişki teklif etmeyeceklerdir. elektrik alırlarsa veya kendi gibi olduğunu, bakışından, davranışından anlarlarsa bunu yaparlar o yüzden kimse bi tarafına ellemeyecek endişelenme.

    kimse aşağılanma, dalga gecilme, bok gibi davranılma pahasına gidipte eşcinsel olmazdı. biraz düşün ve bunun sapıklık olmadığını anla. eğer hala sapıklık olarak görüyorsan gizlice kendi zihninde kurduğun fantazileri düşün hangisi daha sapkınca karar ver.
  • 'feminem'ligin tavan yapmasi, 60lardan kalma gecerliligi tartisilir hormon tartismalari, her ihtimalde igrencsiniz ibnelere donen soylemler, escinselligin anormalligi, hastalik statusunden sirf cok insan var ne yapacagiz diye cikartilmis olmasi filan baya komik yahu. keske paragraf sayisi arttikca gecerlilik artsa, baska basliklara bkz verince uu beybi diyor olsak...

    uyarmak boynumun borcu tabii, nihat dogan katsayiniz artiyor.

    ama vasat yazari muhattap almak zorunda kalmak kotu bir sey gercekten. onceden olsa tek tek cevap verirdim, vermiyorum. cahilsiniz ve bunun farkinda olamayacak kadar aptalsiniz. that is all.

    bu yuzden ana-baci argumani kullanmanizi tavsiye ediyorum;

    "gelip de bir lezbiyen annenin kulagini yalasa... oldu mu simdi? hii?"
  • dinsel tercihe saygı ile aynı kulvardadır.

    her türlü tercihe saygının unutulduğu, gözardı edildiği bir zamanda bunlardan bahsetmenin ne kadar anlamsız olduğunu da görüyoruz i$te.
hesabın var mı? giriş yap