• yogun talebin yarattigi gerginlik ve organizasyon eksikligi sonucu sahiplerinden birinin calisanini onumuzde azarlamasina sahit oldugumuz mekan. biz de buyuk methiyeler uzerine gitmeye karar vermistik. haftaici aksam saatlerinde yer bulamadik ve belirsiz bir "sira"da beklemeye koyulduk. mekanda kaos hakimdi. disardaki masalar bosaldiginda siradan gidilmesi gerekirken disaridan gelen herhangi birileri oturmaya kalkisiyordu. mekanin sahibine sira var mi diye sordugumuzda oldukca saygisiz ve alayci bir tavirla "olsun bence de ya, siz yapin olsun" gibi bir cevapla karsilasinca yemek yemekten vazgectik. harika yemek yapabilirsiniz ama hem calisaniniza karsi hem de musterinize karsi saygili olmak da onemli. otur sifir.
  • (bkz: ilk entry'n ben olayım dedim)
    nicole'den kaan sakarya ve derin arıbaş tarafından kadıköy de açılmış gurme dürümcü. menüyü baştan sona yedik (saldırmayın efendiler, kendi imkanlarımızla), boş yok, ama o dana kaburga var ya, tıka basa tokken bile her türlü gideri var. içki sonrası tüp formunda et manyağı anthony bourdain yeniden gelsin barlarda biranın üstüne karamelize soğanlı kuzu chorizo denesin.
    fındık kremalı ekler yorumuna diyecek söz bulamadım. (baya nutkum tutuldu manasında.) iyi ki çoluk çocuk defterini kapatmisim, gecenin bir yarısı insan aserir buna be.
  • başta : önceleri, önceden
    basta : türkçesi yeter, ingilizcesi enough olan italyanca kelime.
  • ben burayı yerlere göklere koyamıyordum çünkü huyum kurusun, sokak yemeği seviyorum, bu arkadaşlar da gerçekten dürüm meselesine vizyonlu yaklaşmışlardı. zamanla bifiil işin başında durmak şeflere zul gelmeye başladı ve ipin ucu kaçtı. kendileri hepi topu dürüm sarmak için cuma akşamını ızgara başında mı geçiricem, konsepti yapar elemana bırakır uzarım diye düşünseler de, işin tadı o ızgarada yeni mezun çoluk çocuğun diil de şeflerin durması, eti kararında pişirip müşterinin geri bildirimlerini sormasıydı. ya allahaşkına sahiden derin arıbaş'ın pişirdiği eti ayırt edemeyecek kadar şuursuz olsam neden bir dürüme o kadar parayı vereyim? (artık müşteri profili mi değişti, denizde çok balık var mı diyorlar, bilemiyorum) şimdi, hele bi de sıkışık zamanına denk gelirseniz, dürümleri, burgerleri falan kömür edip veriyorlar, şikayet edince "e napalım" diyorlar yüzünüze bön bön bakıp, çünkü emir kulu adam, dükkan onun diil. şaka gibi nasıl pişmiş isterim soruyor bi de, sanki pişirebilecek gibi.
    vedat milör gibi olucak ama tavsiye ediyoruz, övüyoruz, bizden duyup gidenleri pişman edip yolluyorsunuz kardeşim ya. bir yediğimiz bir yediğimizi tutmuyor, napalım, dükkanı sıkışık görünce pas mı geçelim, bu gidişle öyle olacak.
    salatayı hala şef yapıyor da çıkıyor sanırsam, onda sıkıntı yok şimdilik.
    yani bana da şunları yazdırdınız ya, aşkolsun.
  • zaten bir süredir aklımdaydı, kısmet bugüneymiş. gerçekten namının hakkını veren street food mekanı. henüz kuzu ve tavuk dürümünü deneyebildim, kuzu zaten harika da, bir tavuk dürüm ne kadar lezzetli olabilir kinin cevabını bu çocuklar veriyor. çıkardıkları iş fiyatını da kesinlikle hakediyor (15-20 tl arası). mahallemin pide sun ile beraber bağımlılık yapacak lezzet noktalarından biri.

    edit: shawarma ile tanışınca bu çocukların tavuk dürümündeki tahin ve nanenin esin kaynağı belli oldu.
  • sokak yemeği adı altında adam siken kepaze kadıköy mekanlarının başını çeken dükkan. birbirinden kıl çalışanları, yemeklerinin (özellikle kuzu dürümünün) mideye tuğla gibi oturması ve en önemlisi "sokak yemeği" diye sattıkları şeylerin kol gibi fiyatlarıyla benden eksi puan almıştır. sokak yemeği dediğin şey 30 - 40 lira olmaz arkadaşım.

    gerçi yine de mekana ve içindeki götü kalkık tiplere kızmıyorum. onların bir suçu yok. suçlu kim derseniz, moda olan her siki avuçlamaya hazır, dedesi çarıkla gezerken burada hipsterlık kasan amına kodumun çocuklarıdır. e böyle tipler varken basta ve diğer "sokak yemekçileri" verecekler tabii yağlı kazığı alttan alttan. bir de müşteriye kıllık yapacaklar, ooh ne ala.

    çiğ köfteci ali ustadan farkları yok aslında bir bakıma.
  • kadıköyün güzel mekanlarından biri. özellikle humus, sütlaç ve değişik salatalarını beğeniyorum. beğenmediklerim ise

    1- güleryüzlü olmayan çalışanlar
    2- aslında dış tedarikçi firmanın plastik şişesinde olan ayran ve şalgamın, pek de hijyenik olmayan cam kavanozlarla servis edilmesi
    3- hamburger ekmeğini kendileri hazırlayıp pişirmelerine rağmen (ki bir seferinde kokuya dayanamayıp sadece ekmekten isteyecektim) mekanın ana yemeği olan dürüm için hazır lavaş kullanmaları

    sevgi ve selamlar
  • işini çok iyi yapan insanları izlemenin, sunduğu muhteşem tadlardan daha çok tad verdiği, enerjisi yüksek lezzet dükkanı.
  • kadıköy'deki süper dürümcü. dürümcü dediğime bakmayın dürümün klasik dürümle ilgisi yok çağdaş, farklı ve lezzetli ....

    kuzu kaburgalı dürümü lezzetli ama yağlı. yağ seviyorsanız üstüne yok. füme dana kaburgasını her gün yesem bıkmam sanırım.

    humusu geleneksel ...insan içinde modern lezzetler arıyor .... şalgamı adana'dan geliyor ....

    pralinli ekleri zayıf geldi ama hafif ... dürümler o kadar etkileyici elinizi attığınız her şeyde o beklentiye giriyorsunuz.

    hızlı lezzetli çok pahallı şeyler yemek istemiyorsanız doğru adres. rexx'in orada pazartesileri kapalı.
  • hastası olduğum restoran. kuzu dürümünü mutlaka deneyiniz. ayran sunumları ise ayrı bir güzel bence.gün geçtikçe mekansal açıdan daha da çeşitlenmekte ve gelişmekte olan kadıköy ve moda'nın en lezzetli yiyeceklerinden birini servis eden, gayet sıcak bir ortama sahip olan mekan.
hesabın var mı? giriş yap