ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
90'lı yıllar futboluna dair özlenen şeyler
-
- aut atışı kullanan stoper [ogun temizkanoğlu]
- devre arası forma değiştiren takımlar
- 4. hakemin orta hakem yerine maça devam etmesi
- müsabakayı aynı anda cine5'in şifreli ekranında izleyip radyodan dinlemek
- şapkalı kaleciler [aumann]
- endüstriyelleşip samimiyetini kaybetmemiş futbol ortamı
- hakan peker [ateşini yolla bana]
- athena [holigan]
- hagi & hakan şükür
- arçil & şota
- uche & högh
- amokachi & oktay
- bir biletle 3 kişi maça girmek
- tribünleri diklemesine kesen takımın rengini taşıyan şeritler
gibi renkli ve hüzünlendiren şeylerdir.
ekşi itiraf
-
eskiden sadece türkler regl oluyor sanırdım. anneme söyledim o da sadece kendi mahallesindekiler oluyor sanırmış. bizde durum genetik galiba.
bu gezi direnişinde ultraslan nerede
-
bir soru cümlesidir.
ultraslan'ı bilmem de; galatasaray taraftarı bir çatıya ihtiyaç duymadan direnişteler. gerisi teferruat.
not: fenerbahçeliyim. *
edit: bilgilendirme. başlık başa kalmış.
slim fit faşizmi
-
düpedüz bir dayatma ve faşizmdir bu. tüm insanları aynı kalıba sokma çabasıdır. illumumatinin filan parmağı var mı bilmiyorum ama harbiden gına geldi bu saçmalıktan.
hangi giyim mağazasına gitsen hepsinde aynı tarz. ne denesen şıp diye yabışıyor üzerine. ulan ibneler, herkes fimfit olmak zorunda mı? o giydiğin t shirt veya gömlek illa kabak gibi dötünü ortaya mı çıkartmalı? allahım nasıl bir zevksizlik bu. bu modayı kim çıkardıysa hepsinin allah belasını versin.
hayır, ben de şişman biri değilim ama fena gıcık oluyorum buna. bi pantolon deniyorsun hepsi yapışıyor bileğine. ulan ben ayakkabının üzerine salınsın isiyorum. zaten 46 numara ayakkabı giyiyorum, çok tuhaf duruyor. zevkime göre bir pantolon bulamayacak mıyım. modelini, rengini beğendiğim tüm pantolonlar böyle. nerdeyse tüm kıyafetlerde de aynı durum. yetti artık be. tekrardan, estetik anlayışınıza sıçayım!
squid game
ssg
-
2011'in mayis'i.. tib'den eksi sozluk'u kapatma emri cikiyor. ortalik biraz karisik. her kafadan bir ses.
olay butonu hep yesil.
4 mayis 2011 - #23338165
5 mayis 2011 - #23363517
7 mayis 2011 - #23395635
8 mayis 2011 - #23407952
bu entry'deki birkac cumleye dikkat:
''...daha kalabalık bir internet kullanıcı grubuyla katılmak. bu yüzden hepinizin (evet sen dahil) orada olması lazım...''
ssg'nin burada bahsettigi kisiler sen, ben, antik'i bugunu kullanmayanlar falan. (evet sen dahil)
9 mayis 2011 - #23416679
11 mayis 2011 - #23447436 (bizden oneri bekleniyor. hani su an hicbir talebi ve onerisi siklenmeyen bizlerden)
12 mayis 2011 - #23465436
12 mayis 2011 - #23468031
12 mayis 2011 - #23468497
13 mayis 2011 - #23485966
sonrasinda dusunen hayvanin onde gideni de bir seyler yazip kafamizi utulemis. ben ozellikle ssg'nin olaganustu cabasini gostermek istedim.
***
konu, eksi sozluk'un kapanmasi olunca, sozluk yazarlari can ciger kuzu sarmasi. onerileri dikkate alinan onemli kisiler ve olay butonu surekli yaniyor. aciklama ustune aciklama yapilabiliyor.
konu, o pek kiymetli yazarlarin basit talepleri olunca, olay butonu hic yanmiyor. taleplerin karsilanmasini geciyorum... karsilanmasa da olur. ancak, o gun o yuruyus'te ssg'yi yalniz birakmayan yazarlara, ssg bugun tek cumlelik bir aciklama yapmaktan dahi kaciniyor.
bakalim... devran donuyor nasil olsa...
sunu ek yapalim: ssg ile ilgili yazilan her entry'den sonra devreye giren ''adam sozlugun sahibi'' refleksine eyvallah. evet, ssg sozlugun sahibi, dusuneni, tasarlayicisi ve sairesi. ancak biz de(yazarlar) kendi sozumuzun sahibiyiz. biz de iki lakirdi edelim arada musadenizle.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ayakları olmayan arkadaşıma nike ayakkabı
1. hediye ettim doğum gününde nasıl afalladı salak görecektiniz ahahahahaha
2. o da sana satranç takımı alır, ödeşirsiniz
edit: @2 sahibi vinicius
türkiye'de kahvaltı kültürünün içler acısı olması
eti pişirerek yiyen tek canlının insan olması
-
sebzeyi pişiren de sadece biziz diye biliyorum ama..
inci taneleri
-
yılmaz abicim, sen gençliğinde de çok yakışıklı değildin. bir demet tiyatroda sevgilin asuman yani deniz özermandı, manken değildi yani. vizontelede sevgilin yoktu, tuubada sakat bir kız aşık oluyor gibi oldu ama bir şey yaşanmadı. organize işlerde ebru akelle sevgiliydin ama kadın seni terk ediyordu. yani rollerinde hep bir yanı kırık kadınlarla sevgili olan yakışıklı olmayan bir adamı oynuyordun.
ne zaman 50yi geçtin bir hareketlenme geldi. önce sazan sarmalında ezgi molanın biricik aşkı oldun, şimdi de bu dizide neredeyse kızın yaşındaki hazal ergüçlü ve milyoner selma ergeç sana ilk görüşte aşık oldular. tamam senaryoyu sen yazıyorsun falan ama biraz abartılı olmuyor mu?
doc rivers
-
nba'de san antonio spurs ve new york knicks'in de dahil olduğu takımlarda forma giymiş,daha sonra 1999 senesinde koçluk görevine başladığı orlando magic ile ilk senesinde zayıf bir kadroya rağmen son maça kadar playoff iddiasını sürdürmüş ve yılın koçu seçilmiş,dün itibarıyla* orlando magic'in sezona 1-9 gibi bir galibiyet oranıyla başlaması sonrası görevine son verilmiş şahsiyet.