hesabın var mı? giriş yap

  • haber

    fırıldak bir akp'linin demeci. bu utanç ömür boyu senin peşini bırakmayacak işte. beter olursun inşallah.

    --- spoiler ---

    oğluma “recep tayyip” adını koymuştum. o zaman ak partiliydim. şimdi pişmanım. oğlumun adını değiştirmek istiyorum ama memurlar, “biz bu ismi değiştirsek tayinimizi çıkarırlar, o nedenle değiştiremeyiz” diyorlar. oğlumun adını bile bu dönemde değiştiremiyorum.
    --- spoiler ---

  • "imamoğlu'nun tokatladığı genç"ten sonrasını okumadığım troll (bkz: furkan bölükbaşı) uydurması.

    lan siz ne çeşit bi arsızsınız. utanmazlık, ahlaksızlık içinde yüzerken bir de adama iftira atıp insanlıktan bahsediyorsunuz. önce evriminizi tamamlayın sonra konuşun.

    edit imamoğlu: bkz

    edit imamoğlu 2: entrynin bu kadar fav almasına takılanlar olmuş. mesele entrynin bu kadar fav alması değil. mesele iftiracı, kişiliksiz, şeref ve haysiyet yoksunu insanların iftiraları ile sözlüğü bulandırması. o kadar görüntüye rağmen hala çıkıp bir insanı "bilmem kimi tokatladı" diye lanse ederseniz, göz göre göre yalan söylerseniz ve ne çeşit bir mal ve maşa olduğunuz zaten biliniyorsa, şereften uzak şahsınıza giydirilen basit bir entry bu kadar fav alır.

  • şu haberi okuyup okuyup ağlayasım var:
    http://dunya.milliyet.com.tr/…y/1884441/default.htm
    asgari ücret 4000 frank (9400 tl) olsun mu diye referanduma gitmişler.
    (@yapici uyardı 4000 frank ağustos 2021 itibariyle 37200 tl olmuş. türkiye'de brüt asgari ücret 3577tl imiş. onda biri)
    insanların asgari ücret deyince aklına 9400 tl gelmesine ağlayasım var.
    böyle bir kararın halka sorulmasına ağlayasım var.
    koca bir ülkenin %90'dan fazlasının hali hazırda bu maaşı ve fazlasını alıyor olmasına ağlayasım var.
    halkın bu ücreti yüksek bulduğu için, böyle olursa iş adamları gelmez gibi rasyonel bir gerekçeyle reddetmesine ağlayasım var.
    bütün bunların üzerine ülkemize ve özellikle soma'ya bakıp, "borcum var 1500 tl için yine madene inerim" diyen işçi kardeşlerime bakıp ağlayasım var.
    not: daha ağlamadıysanız bir de şunu deneyin:
    isviçre doğrudan demokrasi ile yönetiliyormuş, yılda 4 kez referandum yapılıyormuş, asgari ücretten alınacak uçağa, pedofililere verilmesi gereken cezaya kadar birçok konu halka soruluyormuş.
    not 2: bokunu cikartma uyardı. beğenmedikleri milletvekillerini referandumla azledebiliyorlarmış. gözyaşları pınar olsun.
    edit: @yapici uyarısı ile kur güncellemesi eklendi

  • orta asya'nın bağrından kopup dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluğunu kurma becerisi gösteren moğolların başarısının altında yatan nedenler bütünü.

    öncelikli olarak mobilite. moğolların kullandığı atlar oldukça hafif, belki tarih boyunca şahit olunan en hafifleri. atlı okçuları da düzenli olarak 4 veya 5 adet ata sahipler; böylece gün boyunca atların kapasitesini aşmadan eğitim yapma şansları var. standart bir moğol birliğinin bir günde yaklaşık 96 kilometre katedebilme imkanı var. bu iş için özel olarak yetiştirilmiş izci kuvvetler ise günde 320 kilometreyi sınırını aşabildiler. moğolların ulaklarının yemeklerini bile atın üzerinde yedikleri (atın sırtına çubuk batırıp atın kanını içmek suretiyle su içmekten kaynaklanan zaman kaybının bile önüne geçmişlikleri vardır), geçtikleri her moğol yerleşim biriminde en üst düzey atların kendilerine verildiği söylenir.

    moğolların kullandığı atlar, rakiplerinin kullandıklarına göre oldukça küçük ve hafif. bu küçük atlar hız yönünden dezavantajlı değiller. diğer atların otlanamadığı her türlü otla da otlanabilme gibi özellikleri var. bu özellik moğollara, herhangi bir at yemi yükünü taşımadan büyük miktardaki atlı birliklerle hareket etme kabiliyeti sağlıyor. atların yaşayamayacağı kara parçası neredeyse yok gibi.

    son zamanlarda yayımlanan bir akademik yayın* 13. yüzyılda meydana gelen küçük ölçekli bir iklim değişikliğinin moğol atlılarının başarısına katkı sağladığını ima ediyor. cengiz han'ın yükselmesinden önce ortaya çıkan kuraklık daha sonraki evrelerde yağış miktarının artıp ılıman iklimlerin yaşanmasına sebebiyet veriyor. yağışlar, moğol atlarını besleyebilecek otlakların ortaya çıkması; bir bakıma moğol atlarının çok uzun mesafe katedebilmesi demek. bir diğer görüş ise ortaya çıkan bu kuraklığın daha ileriki zamanlarda cengiz han'ın gücü ele almasına yardım edecek politik türbülansa sebebiyet vermesi.

    moğolların başarısını atlara bağlamak, o atları komuta eden savaşçılara haksızlık olur. moğol savaşçılarının at üzerinde büyüdüğünü söylemek pek yalan olmaz. göçebe bir kavim oldukları için çok erken yaştan itibaren ata binmeyi öğrenmek zorundalar moğollar. atları gibi kendileri de neredeyse her türlü kara parçasında yaşayabilme becerisi gösteriyorlardı. at üzerinde akrobatik hareket yapacak kadar çevik olduklarını eklemeden geçmemek gerek. savaşçılar çelik zırh yerine çelikten oldukça hafif olan deri zırhı kullanmış olmaları (savaş başlarındaki şok saldırılarında ekstra koruma sağlamak için çelik kullandıkları zamanlar da olmuştur) kendilerine fazladan bir mobilite ve çeviklik katıyordu.

    moğol savaşçılarının kullandıkları yaylar da oldukça spesifik yaylardı. kemik, odun ve tendon karışımı bir kompozit maddeden yapılma yayları küçük boyutlarına rağmen müthiş bir menzil ve delme gücüne sahipti. yayların küçüklüğü at üzerinde neredeyse her açıdan atış yapabilmesi sağlıyordu moğol savaşçılarına. 1,8 metrelik ingiliz yayları (william'ın hasting savaşı'nda rakiplerinin eline verme sebebi) ile at üzerinde atış yapmanın zorluğu düşünülünce moğolların meydan savaşlarındaki rakiplerine karşı olan üstünlüklerine çok da şaşmamak gerekir. 120 metrelik menzile sahip olan yayları ile moğollar pek de karşısında durmaya cesaret edilebilecek bir ordu değildi. bu çeviklik ve kuvvetli yaylarla hızlıca düşmanın çevresinde çember çizip düşmanı ok yağmuruna tutuyorlardı. şavaş meydenlarını da bu avantajlarını kullanacak şekilde seçerlerdi; bu avantajlarını kullanamayacakları meydan savaşına girmezlerdi. uygun alanın bulunamayıp savaşın da kaçınılmaz sona yaklaştığı durumlarda, uygun alan bulana kadar rakiplerinden kaçmaya çalışırlardı. uygun alanı bulduklarında kaçmayı bırakıp standart taktikleriyle rakiplerini bertaraf ederlerdi.

    moğolların başarılı olmalarındaki bir diğer önemli etken ise ele geçirdikleri yerlerdeki öğrenebilecekleri şeyleri kendi içlerinde de uygulamaya geçirmeleriydi. (kubilay han'ın danışmanlarının çoğunun moğol harici milletlerden oluşması, şehir kuşatmalarında kullanılacak olan mancınıkların tasarımında çinliler ve harzemşahlılara yer vermeleri vs.)

    moğollar kabile kaynaklı sadakatlerin de yok edilmesine özen gösterdiler. fethettikleri yerlerde kendi ordularına katılan ve isyan etmeye meyilli olan savaşçıları yabancıların bulundupu birliklere yerleştirirlerdi. disiplin de asla taviz verilmeyen bir olguydu, en ufak suçun bile ölüm cezasını beraberinde getirmesi moğollar arasında oldukça yaygındı.

    hiç şüphe yok ki moğollar; mobilite kabiliyetleri, disiplinleri, sadakatleri ve sertlikleri olmadan dünyayı asla fethedemezlerdi.

  • yazin yaylaya gittikleri icin kiymetli cukurova ekinlerinin heba oldugunu goren osmanli yonetimi yayla yollarina askerler dizip goc etmeye niyetlenen yorukleri oldurmusler ve bu sekilde cukurova'ya zorla yerlestirilmislerdir. simdi adana'nin gercek sahipleri ve gercek adanalilar o zamanlar yerlestirilmis yoruklerdir.

    adanalinin misafirperverligi ve mertligi o yoruklerin ozellikleridir. tabii sonradan kiymetli topraklar uzerinde feodal bir duzen gelistiren yorukler tarlalarinda calismalari icin komsu bolgelerden irgatlar getirmistir. sonra da bu irgatlar arasindan maddi guc kazanan bir adanali nesil dogmustur. simdi iste adana'da bir zamanlarin yorukleri ile bir zamanlarin irgatlari hala beraber yasamaktadir. ikisinin de adanali sayilip iki ayri insan toplulugunun ozelliklerini kullanarak genellemelere gitmek cok yanlistir. yoruk olan adanali ile olmayan adanali karistirilmamalidir. isbu entrynin fasizmle, ayrimcilikla, elitizmle zerre kadar ilgisi yoktur, sadece kimi yanlis degerlendirilmelerin onune gecilmeye calisilmistir.

  • --- spoiler ---
    - ev kadar büyük, saatte 20 litre benzin yakan, bir ton gürültü ve duman çıkaran, elmayı da üçe bölen şey nedir?
    - elmayı dörde bölsün diye yapılan sovyet makinesi!
    --- spoiler ---