hesabın var mı? giriş yap

  • gücü böyle işini yapmayı çalışan gencecik çocuklara yeten, aciz ve gidici bakanın yaptığı utanç verici eylem.

    kırılan bütün kalplerin hesabını soracağız.

    edit: ne yapılırsa yapılsın ifşa etmek yasakmış kaldırdım o nedenle. uyaran arkadaşa teşekkürler.

  • dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.

  • babamın anneme verdiği hediyedir.

    annem sürpriz yumurta delisi bir kadın. özellikle araba falan çıkınca çok seviniyor ve yapıp ounamaya başlıyor. hevesi geçince de bir süre oraya buraya koyup teşhir ediyor.
    babam evlilik yıldönümlerinde anneme sürpriz yumurta aldı. üzerindeki jelatini usulca açtı, yumurtayı zedelemeden ayırdı kutusunun içindeki oyuncağı çıkartıp içine birbirine sarılmış dişi erkek kolye koydu.
    akşam yemeğinde anneme bir çiçek ve sürpriz yumurtayı verdi*
    annem önce yumurtayı her zaman yaptığı gibi salladı, oyuncak araba mıydı acaba? telaşla içini açtı, (bir yandan da çikolatasını yiyyor) sürprizi görünce:

    - aaaaayyyy kemaaaaaalll!!! *

    edit: babam vefat etti dostlar.
    annem o hediyeyi aldığı günden beri boynundan hiç çıkartmadı.
    bu entry'i 5 yıl önce yazmışım. hay allah... hay allah...

  • ifade etme hususunda çığır açmış muhteşem bi adam. okudukça zihni berraklaştırıyor:

    "insanın dramı sanki başka türlüsü de olabilirmiş gibi görünmesine rağmen yaşamın tadına varamaması yaşamın keyfini gereği gibi çıkaramamasıdır. karmaşık çelişkili düşünceler ve duygular arasında korkular ve kaygılar içinde bocalayan ne istediğini ne istemediği tam olarak bilemeden tatsız bir yaşamı sürükleyip duran insanın bu durumu gerçekten acıklı… ya da şöyle söyleyelim: insan kendi kendinden habersiz koşar adım ölümüne yol alıyor".

    "şiddet sadece bir başkasını öldürmek değildir. bir keskin söz kullandığımızda, bir kişiyi dikkate almayan bir davranış yaptığımızda, korkuyu hissettiğimiz için itaat ettiğimizde bunlar da şiddettir. öyleyse şiddet tanrı adına bir katliam yapmak, bir toplum ya da ülke adına öldürmekten ibaret değildir. şiddet bunlardan daha da çok kez ustaca, daha derindir ve bizler bunlarla şiddetin daha derin olanlarına başvururuz".

  • erenköy subesi birak istanbulu, bence dünya'nin en iyi profiterol ve eklerini yapan pastane. abartmiyorum o ünlü pasta ustasi fransizlar/almanlar da bile yiyemedim bir esi benzerini. joker olarak da sahane bir fistikli baton pastasini öneriyorum.