hesabın var mı? giriş yap

  • zaytung'un formulle ile ilgili son derece carpici yorumu,

    coca cola'nın formülünün ortaya çıkmasından sonra le cola'dan beklenen açıklama geldi: "maalesef bir tanesini bile tutturamamışız...

  • benim arabayla 1,5 saatte ulaştığım yere mahallemizin delisinin koşarak benden önce ulaştığı trafiktir.

  • normaldir. hala "daha ne olacak bu coğrafyada?" diyen var; senin binaların sağlam olsaydı o deprem 1 ay gündem olmayacaktı, senin altyapın sağlam olsaydı bu akşamki doluyu şu an elinde sıcak çikolatasıyla sevgilisiyle öpüşerek camdan izliyordu insanlar. bu kadar ağaç kesilmeseydi muhtemelen mandalina büyüklüğünde bir dolu yerine güzel bir yağmur yağmıştı ve insanlar instagram'da yağmur storylerini atıyordu. doğa kendi rutinini bozmuyor, her şey normal ilerliyor ancak sizin bu "yüzyılın felaketi" anlayışınız yüzünden gerekli önlemler alınmıyor ve bu cahillik felakete yol açıyor.

  • tır durdu ya la... tır durdu... uzun araç durdu.
    durabiliyorlar demek ki. türkiye'de göremiyoruz ama duruyor demek ki.

  • mitolojide, edebiyatta ve sinemada, cücelerin genellikle madencilik, değerli taşlar ve metal işleme işiyle uğraştığını görürüz.

    örneğin, j.r.r. tolkien'in başyapıtı yüzüklerin efendisi'nde cüceler dağları oyarak derin madenler ve geçitler açmış, mücevher işlemeciliği ile uğraşmış, hatta bu hırsları uğrunda balrog'u uyandırarak küçük bir felakete yol açmışlardır.

    bilindiği üzere, grimm kardeşler'in meşhur masalı pamuk prenses'teki yedi cüceler de madencidir.

    nitekim, harry potter'da geçen gringotts wizarding bank'ı yöneten varlıklar, (kitapta her ne kadar goblin olarak geçseler de) orta çağ avrupası efsanelerindeki kötücül ruhlardan sayılan "goblin"lerden farklı olarak, bankacılıkla uğraşan ve uçsuz bucaksız yer altı dehlizlerinde değerli emanetleri muhafaza eden cüce canlılardır.

    peki, cücelerin birçok kaynakta maden, değerli taş ve cevher ile özdeşleştirilmesinin kaynağı nedir?

    bir ihtimal şudur:
    tarihi incelediğimizde, küçük yapılı insanların ve hatta çocukların dar geçitlerden daha kolay geçebilmeleri ve ucuz iş gücü olmaları nedeniyle madencilikte görevlendirildiğini görüyoruz.

    somut bir örnek:
    bavyera eyaleti'nin "fränkische schweiz" bölgesinde bulunan bir damlataş mağarasının bir çocuk tarafından keşfedildiği anlatılır. çocuğun ilk kez geçtiği ve arkasındaki mağarayı gördüğü bu dar delik korunmuştur ve tur sırasında turistlere anlatılır.

    cüceler ve madencilik bağlamındaki diğer esin kaynağı ise iskandinav mitolojisi'dir:

    mitolojide; taşlar, yer, ölüm, açgözlülük, metal ve teknoloji ile iştigal eden ve "dvergr" (çoğulu: dvergar) denilen yaratıklardan bahsedilir. bunlar, yetenekli zanaatkarlardır ve tanrılara değerli ve büyülü armağanlar sunmakta ustadır.

    alm. "zwerg" ve ing. "dwarf" sözcüğünün kökeni de muhtemelen buna dayanmaktadır.

    sonsöz:
    çağdaş "cüce"ler: çocuklar.

    günümüzde "cüce"lerin başka "tanrı"lar için madenciliği sürdürdüğünü söylemek mümkündür. insani gerekçelerle bu konuya değinmek gerektiğini düşünüyorum:

    kongo'daki katanga madenlerinde 40000 çocuk, kobalt madenlerinde çalıştırılmaktadır. bunlar arasında 4 yaşında bebekler de vardır.

    bu çocuklar da mitolojideki öncülerinin yaptığı gibi, günümüzün "tanrı"larına değerli ve büyülü armağanlar sunmaktadır. örneğin, biz "çevreci"lerin elektrikli otomobil kullanabilmeleri için bu çocuklar zehirli tozlar soluyarak kobalt çıkarıyor.

    bolivya'daki cerro rico madenlerinde (madenciler arasındaki lakabı: "insan yiyen dağ"dır) 3000 çocuğun yasadışı şekilde çalıştığı tahmin edilmektedir. yalnızca 2008 yılında 60 çocuk işçi bu madenlerde ölmüştür.

    edit:
    yazar sahlanankoc, sadece kapalı/klostrofobik madenlerde değil, açık işletilen elmas madenlerinde de "ufak adam"ların bolca çalıştığını ifadeyle, madenler ile çocuk iş gücü bağlantısının epey sıkı olduğuna işaret etti.

  • nihal' in dalgalı saçla yattığı yataktan fönlü saçlarla kalkması da bir garipti hani. zengin yatağı bile bir başka oluyor canım.

  • yavuzcuk, bunu tekrar tekrar oku, hatta çerçeveletip görebileceğin her yere as. o her zerresini para bürümüş gözlerine insanlık nedir hatırlatır.

    "ne hırsızlık ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? o meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da ailesini tanımayız, ismini de bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söz söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.

    ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddiniz bilmez ona dil uzatırsa bedenizmizi siper ederiz. sen yine de o onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni berkin elvan'ın annesi gülsüm'ü yuhalat. gocunmam, yaralanmam, üzülmem. derim ki şahsenem bacı anamdır ona gelen bana gelsin."

    gülsüm elvan 03/12/2014 ankara

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…de_beni_yuhalat_.html

  • gerçekler acıdır. aşağıdaki soruları soruyorum size.

    1-yalan mı?
    2-bir kişinin keyfine göre ülke yönetilmiyor mu?
    3-bir gösteri olduğunda polis allah ne verdiyse girmiyor mu? kör olan, sakat kalanlar, hatta ölenler olmadı mı?
    4-bu olaylar yaşandığında toplumun büyük çoğunluğu "iyi olmuş" demedi mi?

    üzülerek de olsa cnn muhabirinin yorumu doğrudur. dünyada hiçbir ülke şu anda kendini türkiye ile aynı klasmanda görmek istemez hele ki gelişmiş olanlar. siz kendi fanus dünyanızda türkiye'yi süper güç sanmaya devam edebilirsiniz tabi. bu arada abd'de iç savaş çıkmaz. iç savaş çıkmasın diye göstericilere müdahale edilmiyor. yoksa onlar da biliyor adam vurmayı.

  • implantlar pahalı değildir. "kaliteli" implantların fiyatı bize göre yüksektir ancak onlar da pahalı değildir. biz çok fakiriz, türk lirası çok kıymetsiz.

    marmara üniversitesi diş hekimliği fakültesi güncel fiyat listesi: (özel klinikler için en az 2-3 ile çarpın.)

    astra (isveç) 3200 tl
    straumann (isviçre) 3200 tl
    neoss (isveç) 2700 tl
    aadva (almanya) 2500 tl
    megagen anyone (güney kore) 2200 tl
    bego (almanya) 1950 tl
    frontier (ispanya) 1950 tl
    ndi (almanya) 1900 tl
    intralock (abd) 1900 tl
    biogenesis (güney kore) 1650 tl
    trias (almanya) 1650 tl
    zinedent (yerli - brezilya patentli) 1000 tl
    megagen st (güney kore) 1000 tl
    bioinfinity (yerli) 750 tl
    implance (yerli) 650 tl

    edit: diş hekimi değilim, bildiğim kadarıyla farklarını yazayım:

    1) kullanılan titanyumun kalitesi fark edebilir. "kaliteli" implantlar boşuna "kaliteli" olarak isim yapmamışlardır. altın gibi düşünün 18 ayar taahhüt edip 16 ayar kullanan firmalar da mevcuttur.
    2) üretim kalitesi fark edebilir. iyi üretilmiş bir implant çeneye daha kolay kaynayacaktır. işin arkasındaki teknoloji, getirdikleri yenilikler, yapılan arge "kaliteli" olarak adlandırılan ithal markaların çoğunda çok daha fazladır.
    3) ithal implantta gümrük vergisi ve döviz kuru fiyatı artırabilir. bu da implant firmalarını ilgilendiren bir durum değildir.

    mesela iran'da da implant üretilir. biz bunu uygun fiyatlı olduğu için ülkeye getirmek istedik ve kalitesi yetersiz bulunduğu için onay alamadık. yerli implantı kalitesiz bulduğumuz noktada bizim de bir standardımız mevcut. tabii bizdeki standartlar da ithal implant firmalarının çoğu için oldukça yetersiz.

    straumann mesela, 6.000 kişilik bir firma (astra da kendilerine ait) modern implantlar için 1960'lardan bu yana çalışan bir firma. şimdi, bilmem kaç yıllık şirkete, "isviçreli bilimadamları"na mı güvenmek daha kolay yoksa yeni yeni gelişmeye başlayan türk implant endüstrisine mi? yerli implant konusunda ilerlenecek çok yolumuz var.