hesabın var mı? giriş yap

  • - sap sap sap sap sap sap sap sap sap. karıymış at sepete. sap sap sap sap sap. pınarlar verici olur at sepete. sap sap sap. ulan inşallah tokmakçısı yoktur. at sepete. sap sap sap sap

  • cast away'de tom reyis ile wilsın reyis tipidir benim için. öyle bağlanmak istiyorum işte.

    edit:
    bilmeyenler için söyleyelim yanlış anlaşılmasın. tom reyis erkek wilsın reyiz toptur.

    edit2: tekrar düzeltelim. wilson reyiz gerçekten toptur. voleybol topu.

  • adam gibi yaklasmayi bilirseniz diyorlar hala
    mk bu herifin yaptigi adam gibi yaklasmak mi, adam kizin teyzesine "baksana kiz coktan ingiliz sosisiyle konusmaya basladi" diyor, bizimkiler ise hihihihihiih yariliyor aq. bizim millet kadar asagilik kompleksine sahip baska bir millet var mi merak ediyorum.

  • aklıma şu videoyu getirmiştir. "sen hiç selçuklu kroniği yayınlayan osmanlı müverrihi gördün mü" diyor karşısındaki adama, "bana hiç adnan sadık erzi deme o cumhuriyet bebesiydi" diye ekliyor sonra da. zaten türk kroniği yayınlayan osmanlı tarihçisi görmedi ve adnan erzi'yi de tanımıyor sunucu besbelli. * kendi kültürüyle karşıdakini de idare ediyor adam. öyle bir seviye.

  • yirmi yıl önce bir sobaya iki avuç içini, on parmağını yapıştırmayı bile sevmektir. üstünde portakal kabukları kurutulan, kestaneler kızartılan, insana sıcağın ‘’yuva’’ olduğunu öğreten sobanın diyetini vermektir.

    sonradan öğrendiğin bir hastalık sebebiyle, çocukken ayaklarının üşümekten acıdığı, soğuktan kesildiği bir gece vakti, ‘’üşüyorum baba’’ dediğinde, çaresiz kalan babanın, senin için döktüğü gözyaşlarını sevmektir.

    sabahları uyandırılmak için annenin söylediği ‘’kar yapıyor’’ yalanının, gerçek olduğu günü sevmektir.

    bereketiyle gelen kışın, dozunu arttırıp, okulları tatil ederek, hediye ettiği özgür pazartesiler sevmektir.

    anadan babadan uzakta yaşarken, kavuşmana muhalefet ettiğinde inat edip, yollarda kalma, donarak hasta olma ihtimallerini göze alıp, zafer kazanmayı sevmektir.

    arkadaşlarınla evde takılırken, ‘’bu havada gidilmez’’ bahanesine sığınıp, geceyi sabaha bağlamayı sevmektir.

    sevgilinin sana yaklaşmak için kıvrandığı anlarda, üşüme bahanesini kullanarak, onun işini kolaylaştırmayı sevmektir.

    sıcak kahveyi, şarabı, film izlemeyi, patik giymeyi, kalorifer peteğinin üstünde uyuyan kediyi izlemeyi, sıcak sütü, el örgüsü hırkaları sevmektir.

    sana rastlayıp, tüm hayatını bahara çevirmesi için, yıllar önce ocak ayının on sekizinde doğmuş bir adamı sevmektir.

  • işte kara mizah budur dediğim film. milletin ne düşündüğü umurumda değil…

    son akşam yemeği ve aslında her şeye sahiptik göndermesi ile beni tavladı..

    bir konuya da açıklık getirmek üzere bu yazımı yazıyorum.

    hepiniz general neden 10 ar dolar aldı ki diye merak içerisindesiniz değil mi? bu aslında askeriye ye bi gönderme. penatagonun yıllık bütçesi 700 milyar dolar. evet yanlış duymadınız milyar dolar. 350 milyon amerikalı da olduğunu düşünürsek her amerikalı yıllık 2000 dolar günlük ise yaklaşık 5 dolar ödüyor pentagon denen şeye. su ve atıştırmalık 2 ürün toplam maliyet 10 dolar. peki iyi de en doğal hakkı olan yaşama hakkı bedava iken neden bu para veriş?

    bizde de diyanet bütçesi 16 milyar tl. yaklaşık 80 milyon kişi olduğumuzu düşünürsek her birimiz yıllık 200 tl veriyoruz. ne için? ama bir imam gelip sizde 10 tl alıp çarpsa bunu sonsuza kadar düşünürdünüz değil mi?

  • bir başka alakalı başlıkta da yazmıştım ama buraya da yazayım kendimde işe yarayanı. uyarayım bu tamamıyla kendi kendime deneyerek bulduğum bir şey, literatürde bir açıklaması var mıdır bilmiyorum, bilen varsa öğrenmeyi isterim.

    karbonhidratlı ne varsa kesin. finaller, projeler, master falan derken piç oldu mide kapakçığım. acıdan uyuyamadığım geceleri bilirim. ama paketli ürünleri (kek, püskevit, çikolata, bebe püskeviti [neredeyse %75 karb], vb..), hazır hamur işlerini (poğaça, börek, pizza,açma, donut artık aklınıza ne gelirse), gazlı içecekleri (maden suyu hariç), tatlıları (evet maalesef künefe, kadayıf, sütlüler) kesince huzura erdim..

    diyeceksiniz ki diyet gibi oldu ben ne yicem. yağ yiyin. kaliteli zeytinyağı yiyin (biliyorum pahalıdır ama tanıdıktan alırsanız çok kaliteli yağları piyasadan çok ucuza alabilirsiniz. isteyene yardımcı olabilirim), tereyağı yiyin, margarinden, düşük kaliteli bitki yağlarından uzak durun.

    bunu uyguladıktan sonra güzel geceler sizleri beklemekte. ha ara ara oluyor tabii ufak yanmalar. ama eskiye nazaran çok daha rahatım. ara ara bu saydıklarımdan yesem de vücudum tolere edebiliyor artık.

    düzeltme: imla.

  • recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasından bir kesit. şimdi oradaki 'afedersin'in görevi nedir, 'amerika'nın ayıp bir kelime olmasından mı, yoksa 'hostes' kelimesinin abdest bozmasından mı, tartışmaya açık.