ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ayrılma bireyleşme
-
dün 6 yaşındaki oğlumla okulundan bahsediyorduk. bu sene sınıfındaki arkadaşlarından biri okulda her gün ağlıyormuş.
"neden ağlıyor peki?" diye sorduğumda çok ilginç bir yanıt verdi.
"anne krizine giriyor"
çocuk gözüyle ayrılık kaygısını çok iyi şekilde tanımladı. çünkü anneden ayrılamayan çocuk annesiyle ortak yaşamsal alandan çıkmakta zorlanan, ona duygusal olarak bağımlı olan çocuktur. ve tüm bağımlılar gibi, bağımlı olduğu nesneden ayrı kalmak onu krize sokar, yoksunluk krizi.
insan yavrusu doğduğunda çok ama çok çaresizdir. yenidoğan, bir yere koyduğunuzda dönemez bile, yüzüne örtü gelse eliyle çekip açamaz. insan yavrusunun yürümesi bir yılı bulur, özbakım becerilerini kazanması çok daha uzun sürer. bu nedenle doğumunda gerçekten annesine bağımlıdır. bebek büyüdükçe motor ve mental yetileri artar. bu da anneden ayrılmaya yönelik hamlelere neden olur. parkta siz otururken kaydıraktan kayması gibi. ama gözü sizdedir, uzaklaşsa da tam bağımsız değildir.
ikinci ayrılma hamlesi ise ergenlikte yaşanır. artık erişkin olmanın sınırında duran çocuk aileden duygusal olarak ayrışmak zorundadır. ebeveynleri o güne kadar temel bakım ve sevgi kaynağı olduğu için bu ayrışma çocuğu çok zorlar. öyle ki sizi şiddetle itmesi gerekir bazen. ergenlik çatışması işte buradan doğar.
ideal süreç böyle olsa da bazen ebeveynler, kendi içsel süreçleri nedeniyle çocukların ayrışmasına izin vermezler.
meselâ kaygılı anneler. çocuk parkta oynarken, düşersin der. okuldan geç kalsa kaçırdılar mı diye endişe eder. ona göre insanlara çok güvenmemek gerekir. bunlar çocuğun zihnindeki dünyanın karanlık bir tasvire bürünmesine neden olur. çocuk güvenilir nesne olan anneye yapışır. dışarıdan bakınca ayrılamayan taraf çocukmuş gibi gözükse de temel neden annedir.
sık rastladığım bir diğer neden narsisist ebeveyn. çocuğu kendi uzantısı olarak gördüğü için ayrı bir birey olmasına izin vermek ondan alacağı doyumu azaltır. çocuk hem onun istediği gibi olmalı hem de onun yörüngesinden çıkmamalıdır. bu sayede çocuğun edimleri üzerinden bilinçdışı bir tatmin sağlar. bunun iyi bir örneğini black swan'da görebilirsiniz.
(bkz: #21593644)
her ailenin bir anlatısı vardır. kendi gerçekliği. bu her zaman gerçeğin kendisi ile örtüşmeyen bir anlatıdır. çocuk ne zaman kendi ailesinin anlatısını olduğu gibi kabul etmeyi bırakır, o zaman ayrışmış olur ve ancak o zaman kendi hikayesini yazmaya başlar. bunu yapamayan kişiler ise ailelerinin gerçekliğinin oluşturduğu yapının bir tuğlası, bir kirişi olarak hayatını sürdürür, kendilerine ait ruhsal bir çatıları olmadan yaşar giderler.
hayata dair iç burkan detaylar
-
ortaokuldayken artiz resim öğretmeni o gün çizilecek resmin konusunu şöyle belirler.
"herkes kendi eline bir şekil verecek ve elini resmedecek!"
rialto eline garip bir şekil verir ve çizmeye başlar. biraz zaman geçer gözü bünyamin'e takılır. bünyamin resim çizmeden öylece oturmaktadır. bünyamin çok güzel futbol oynamaktadır. rialto, bazı eksikleri olmasa bünyamin kesin büyük bir takımda oynar diye düşünür. bazı eksikleri olmasa...
derken artiz resim öğretmeni bünyamin'e yaklaşır. bağırmaya başlar:
- ben sana ne diyorum, sen ne yapıyorsun. sabahtan beri öylece oturuyorsun.
- ama...
- ama ne? böyle oturarak bu dersten geçeceğini mi sanıyorsun?
- ama öğret...
- kes! hadi çizmeye başla... der ve...
bünyamin sol kolunu yavaşça sıranın altından çıkarır. küçükken ekin dererken kopan elinin yerinde takma bir el vardır. bünyamin çizmeye başlar... resim öğretmeni ilk defa mat olmuştur.
sonra resim öğretmeni oradan defolur. rialto yavaşça bünyamin'in yanına sokulur. öğle arasında karşı sınıfla yapılacak maçın taktikleri verilir. rialto sol elinin garip şeklini bünyamin'e de sunar. ikisi beraber resim çizerler. öğle arasında rakip takım perişan edilir.
resim öğretmeni.. ola ki bu yazıyı okuyorsan elime şimdi de garip bir şekil veriyorum. evet terbiyesizim ben!
1 meyve yediğiniz zaman 5 km koşun
-
vatandaşın aklına enteresan sorular getiren sözdür.
üzümü tane bazında mı yoksa salkım bazında mı sayacağız acaba?! (rizeli bir vatandaş)
1 karpuz mu yoksa bir dilim karpuz mu? (rizeli bir vatandaşın hemşehrisi)
çarşıdan aldım 1 tane eve geldim 1000 taneyse çarşıda mı yiyelim? (rizeli bir vatandaşın görümcesi)
facebook'ta çocuğuyla ilgili şeyler paylaşan anne
-
yeni anne olmus annedir. benimki 37 senedir bana aliskin oldugundan midir nedir, birak bir seyimi koymayi, arkadasligi zor kabul etti.
uefa kupasını zayıf takımların alması
-
şampiyonlar ligi kupasını ise gerçekten büyük ve güçlü takımlar almıştır. o takımlardan bazıları;
ac milan
real madrid
barcelona
bayern münih
manchester united
fenerbahçe
edit; fenerbahçe yokmuş. uyaran arkadaşlara teşekkürler..
yıldız tilbe sözleri
-
"çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam."
yeni yıl için başucu eseri.
şişli'de fren yerine gaza basıp kaza yapan sürücü
-
neden kadın diye belirtme ihtiyacı duyuyorsunuz diyenlere katılıyorum. bence de gerek yok. fren yerine gaz... dediğiniz anda kafada cinsiyet beliriyor zaten.
ceza'nın gülben ergen'e verdiği ayar
-
gülben ergen'in bedelli askerlikle ilgi yaptığı yoruma ceza'nın twitter'dan verdiği tarihi ayar
brooklyn nine-nine
-
izleyecek dizi arayıp birkaç bölüm izleyip şans vermek istediğim ama ilk başladığım gün 19 bölüm seyrettiren mükemmel ve ötesinin ötesinde bir dizidir. dizinin 5. sezonunu az önce bitirdim. netflix'te sadece ilk 4 sezonu var ve prennsiplerimden taviz vererek internetten kaçak izledim. netflix türkiye'nin salak diziler yayınlamaktan bu güzelim diziye yeteri kadar değer vermediğini düşünüyorum. zaten izleyen herkesin bilebileceği üzere çok "underrated" bir dizi. dünyanın en güzel dizisi değil ama dünyanın en komik dizilerinden bir tanesi olabilir.
yazın tatil yapamamış, hayatının en zor derslerini bir arada alan, güneş görmediği zaman depresyon belirtileri gösteren beni, güneşin bulut arkasına saklandığı zamanlarda depresyon belirtileri göstermekten alıkoymuş mumtazam bir dizi.
her karakterle aramda çok sıcak bir bağ oluştu. birkaç saat önce yemek yaparken yolda yürürken andy samberg'i nam-ı diğer jack peralta - best detective/genius- görsem ne tepki veririm, fotoğraf çekildikten sonra sarılmama izin verir mi diye düşündüm. hayır her zaman bu kadar sorunlu değilim..
her karakterle o kadar bağ kurdum ki, o karakolda sonsuza kadar çalışabilirmiş gibi hissediyorum.hayata atıldıktan sonra iş yerim böyle olmazsa büyük hayal kırıklığı yaşayacağım.ve amy santiago'ya aşığım, aşkımın çocugu olmasa instagramdan bile yürürdüm cevap vermeyeceğini bile bile..
hala izlemediyseniz ve izleyecek 20şer dakikalık süper komik bir dizi arıyorsanız bu dizi tam size göre...lütfen bu altın küre ödüllü, fox'un 6. sezonunu iptal ettiği, nbc'nin son anda siz nabıyonuz amk salagı fox diyerek kurtardığı diziyi izleyin.
son olarak nbc ve fox arasında geçen konuşmayla entry mi bitiriyorum.
fox- brooklyn nine-nine siz çok güzel bir dizisiniz ama biz çok salak olduğumuz için dizinizin yeni sezonunu iptal ediyoruz.
b99 ekibi- mal mısınız amk
fox- evet
nbc- amk salak foxu . artık benim kanalımdasınız brooklyn nine-nine
b99 ekibi- yayyy
heheevetevet- hülöğğğğğ
bir kadından duyulan en iyi iltifat
-
- bi' tane taksim uzatır mısınız?
+ tabi.
- teşekkürler.
+ (teşekkür dedi) ^.^
türklere sorulan salak sorular
-
olay gerçek
iranlı: türkiye ne güzel azadlık, rakı içiyor musun?
türk: hayır!
iranlı: vay salak.neden içmiyon.serbest değil mi?
trt seçim propaganda konuşmaları 2015
-
cem toker reyiz; "tüm diktatörlüklerde dalkavuklar zaten özgürdür. mesele alkışlanmayı değil yuhlanmayı özgür bırakmaktır." diyip işi bitirmiştir.
-------------------------------------
edit: cem başgan'ın ekşisözlük'te debeye girdiği gün...
(bkz: minik gülce için yardım kampanyası)
http://oyveotesi.org/