hesabın var mı? giriş yap

  • burak topal isimli arkadaşın yorumlarda konuyu özetlediği yobaz zırvası.

    hadi bunu da açıklayın yobazlar.

    "bir toma 5.650 litre su almakta.
    gezi olayları kapsamında sadece taksim'de 14 adet tomayı ben gördüm. bu ülkede 77 şehirde eylem yapıldı ve neredeyse hepsinde tomalı müdahale oldu. çok düz bir şekilde 200 adet toma eylemlerde müdahalede bulundu diyelim.
    200*5650= 1130000 litre su yapar.
    bu miktar neredeyse günlük tomalarımızın yapmış olduğu müdahalede harcanan su miktarıdır.
    bunu sadece 1 hafta devam ettirmek 7910000 litre suya tekabül eder.
    mininmum hesapla ülkemizdeki tomaların tükettiği su ile:

    tanesi 10 litre su alan kovalardan 791.000 kova su dökülebilir.
    internette o kadar ıcebucketchallenge videosu maalesef yok.

    ki bu müslüman dostlarımız maalesef suyun buharlaşıp yağmur olarak geri yağdığını da bilmiyorlar."

  • ali ağaoğlu kimdir,

    itü inşaat mühendisliği'nden mezun olup, ikinci üniversitesi olan boğaziçi mimarlık'tan fakülte birincisi olarak 2. lisansını yapmış,

    yetmemiş,

    cambridge'de üzerine master yapmış,

    yetinmemiş baba mesleği olan müteahhitliği fahrileştirmiş ve yüksek inşaat mühendisi sıfatıyla türkiye'de sektöre ilişkin dünyaya örnek olacak proje ve çalışmaları ile bbc'de bu röportajı layıkıyla vermiş ve göğsümüzü kabartm....

    ..şaka lan şaka, yüzüm kızardı izlerken..adam bildiğin lise terk.

    şimdi özeleştiri yapalım ve bu adamın (!) bbc'ye röportaj vermesinin sorumlusunu bulalım,

    sen olabilir misin kardeşim?

    3+1 bir daireye 2.000.000,00 tl veren sende kabahat var mıdır! (bkz: maslak 1453).

    emlakçı, müteahhit gibi komprador ve komisyoncuların servetine servet katanlar kim kardeşim? bu aracılar kuveyt kralicesinin değil konut piyasanın anasını s.kmekle kalmadı, kendi işçisini, çalışanını malları da yaptılar nihayet..

    ..kabahat senin demeye dilim varmıyor ama,
    ..kabahatin çoğu sende be güzel kardeşim!

  • abi ben neden böyle şeyleri izleyemiyorum?

    başkası adına utanmanın zirvesini yaşıyorum her seferinde.

    belli bir yerine kadar izleyip tam da o önemli kısım gelince direkt videoyu kapatıyorum. yapamıyorum.

    t-ilbey bey hakkındaki bir iddia.

  • "koşullu olumlu kabul" dür en köklü sebebi.

    şimdi efendim, bir aile düşünün ki çocuğa yaklaşımları şöyle :"sınavdan iyi alırsan seni severiz, müsabakada madalya alırsan seni severiz, doktor olursan seni severiz "vb. çocuk arkadaşlarıyla kavga mı etti hooop" sen ne biçim çocuksun? "ve akabinde gelen bir cezalandırma yöntemi olarak yok sayma, yüz çevirme.

    bu durumda ailenin yaptığı şey tam olarak" koşullu olumlu kabul "yani seni olumlu bir şekilde değerlendirmemiz, kabul etmemiz sevmemiz için koşullarımız var evlat. sen bunları yaparsan severiz, yapmazsan sevmeyiz.

    işte bu noktada çocuk tedavi görmediği müddetçe içine saplanacağı bir bataklıkla karşılaşıyor." onaylanma ve kabul edilme isteği "çocuk bundan sonraki hayatını sevdiği bir insan olduğunda kendisini sevmesi için sürekli çaba harcayacak, kabul görmeye çalışacak.

    çocuk isterse çok güzel /yakışıklı, başarılı, düzgün, iyi eğitimli, birikimli biri olsun hep içten içe yetersizlik hissedecek. hep onaylanmak ve kabul edilmek için çabalamak zorundayım diye düşünecek, çünkü "yetersizim ve sevgiye muhtacım"

    sevgili ebeveynler, elbette çocuğunuzu doğru yönlendirmek, onun iyi özelliklerle donanmış olmasını istemeniz doğal. ancak şu şekilde "arkadaşlarına şiddet uygulaman kesinlikle yanlış, onaylamıyorum. hatta belki bu yüzden cezalandıracağım seni. ama her ne olursa olsun, ben seni seviyorum ve hep seveceğim" yani koşulsuz şartsız olumlu kabul.

    tüm ebeveynler bu konuda bilinçlenir umarım. çünkü ağlayan çocuğa bile bırak numara yapıyor, ilgi çekmeye çalışıyor diye diye bir nesli hasta ettiler.

  • normalde olması gerekendir. anayasa hükmü açık, kişinin cumhurbaşkanı seçildikten sonra vekilliği düşer. yani ysk sonuçları resmi gazetede yayınladığı an rte derhal istifa etmelidir çünkü artık cumhurbaşkanı secilmistir. eğer istifa etmez ise mevcut cumhurbaşkanı başbakanlık görevini bir başka akpliye vermelidir. yazdıklarıma ben bile güldüm amk, hukuk devleti mi lan burası.

  • uzun zamandir izledigim en doyurucu program. iyi ki her gun cekiliyor, onu bile beklerken zorlaniyorum, bagimli oldum.

    biliyorum zaten kendi basina cok yeterli ve keyifli; ama biraz daha eglenelim, bir alternatif olsun diye icki icme oyunu haline getirdim *.

    istedigimiz icecegimizi hazirlayip ekran karsisina geciyoruz. asagidaki listedeki durumlar yasaninca da iciyoruz. shot da yapabilirsiniz, arzuya gore. program ilerledikce listeyi guncellemeyi dusunuyorum.

    genel:
    - kizlardan birisi aglayinca
    - gizem veya nur icin 'sen cok guzel bir kizsin' denilince
    - oyuncu, oynuyor musun, oynuyor muyum benzeri kaliplar kullanilinca
    - 'nar cicegi' denilirse
    - 'boyunu kesmis' denilirse
    - seyirciler coskulaninca
    - birileri baskasinin daha once giydigi seyi giyince veya pisti olunca
    - siyah-pembe kombinasyon yapildigi zaman

    nurella:
    - 'sebastian' dedigi zaman
    - masanin altindan nereden geldigi belli olmayan objeler cikarttigi zaman
    - kuslar gundeme gelince

    ivana:
    - 'bunun aynisindan bende de var' dedigi zaman
    - kendine bedava urun kapatinca

    kemal:
    - yerinden kalkip juri onundeki yarismaciya mudahale edince
    - gozlerini kisarak hafif yan donup elini uzatip tarzsin onayi verirse

    ugurkan:
    - 'ben 60'larda ortaokuldayim' derse

    ozlem:
    - 'ya aslinda' dedigi zaman

    program da uzun zaten kafalar iyice guzel olsun.