hesabın var mı? giriş yap

  • gün itibariyle şahit olduğum tatlı bir evlilik teklifi.

    yanımdaki elemanın bir anda üzerindeki kazağı çıkararak, üstünde "x benimle evlenir misin?" yazılı tişörtü sevgilisine göstermesi, akabinde amerikan filmi havası yakalayan metro yolcularından alkışların kopması, klasik olduğu üzere elemanın diz çöküp yüzüğü kızın parmağına takması ve en güzeli de yolculardan bembeyaz saçlı yaşlı bir teyzenin "annenin-babanın haberi var mı kızım?" diye sorması.

  • yaşadığımız deprem felaketiyle ilgili acil iletişim ihtiyacı üzerine onay bekleyen 10 bin çaylak’ı yazar yaptık.

    ayrıca tüm stk’lara ve depremle ilgili dayanışma çabasında olan tanınmış kişilere onaylı hesap vermeye hazırız. iletişim üzerinden bizimle irtibata geçebilirsiniz.

  • 7 yaşında erkek kedi sahibi bir insan olarak kesinlikle katılmıyorum. üstelik 4 yaşına kadar kedimi kısırlaştırmamak için direndim. o 4 yıl boyunca kızgınlık dönemlerinde 5. kattaki evimizin camına çıkıp kurt gibi uluyordu. sayesinde mahallece tanındık. lavabolara işemeye, beğendiği her yere koku bırakmaya başladı ona da eyvallah dedik. çiftleştirmek için eve kedi attığımız da oldu. gel gör ki o işler öyle olmuyormuş.

    derken balkondan serbest düşüş yöntemiyle 4 kez kaçıp -ki bu arada arka ayağını incitti, iç kanama tehlikesi atlattı, alt komşumuzun panjuru olmasa başına gelebilecekleri düşünmek bile istemiyorum!- kendi kendine çiftleşmeyi denedi. sonuçta sokaktan yavruyken aldığımız için sokakta yaşamayı ve sokak kurallarını bilmiyordu. bu yüzden de 2 kere sokakta yaşayan kedilerin saldırısına uğradı, 1 kez hafif şekilde araba çarptı ve bir kez de bağırdığı için insan demeye dilimin varmadığı bir canlı tarafından feci şekilde dayak yedi. (araba çarptığını beyaz tüylü kısmındaki tekerlek izinden, dayak yediğini komşumuzdan öğrendik ki öğrenmemize de gerek yoktu çünkü tekme yedikten sonra düştüğü yerden kalkamamıştı.) bütün bunların üzerine artık dayanamadım ve bu haşarı oğlanı kısırlaştırmaya karar verdim. 15 dakikalık bir operasyon sonucu bütün sıkıntılar geride kaldı.

    dişi kedilere göre erkek kedilerin operasyonu çok çok daha kolay. kesme işlemi yapılmıyor. lazerle halledilen bir prosedür. dişi kediler için durum tabii ki çok daha zor ama dişiler erkeklere oranla çok daha kolay sakinleşiyorlar bu yüzden de kısırlaştırmak belki gerekli olmayabilir. benim durumumda ise kedimi kısırlaştırmam değil kısırlaştırmamam zalimlik olmaya başlamıştı.

    merak edenlere not: kısırlaştırdığım oğluşumun huyu suyu değişmedi. hala çok yaramaz sadece cama çıkıp bağırmıyor ve evden kaçmaya çalışmıyor. yoksa karakteri aynı.

  • nilayeren; cinsiyet: kadın; yaş: 24; il: ankara
    sevgilimin her öpüşmemizden sonra terlemesi, gözlüklerini çıkarıp dakikalarca onları silmesi, evdeysek üstüne iki bardak su içmesi normal midir?

    meali: sevgilim daha öpünce hararet yapıyo, vercem patlayacak ondan korkuyorum.

  • dolar 2.3 liradan 2.8 liraya çıktı. türkiye ekonomisi 800 milyar dolarlık bir ekonomi, yani dolar başına 50 kuruş kaybettik, ekonomimiz bir kaç ayda dolar karşısında 400 milyar lira küçüldü. mutlu musunuz akp'ciler?

    cevabını merak ettiğim soru.

    oha dolar 3 lira olmuş ya. bu hesaba göre 560 milyar lira kaybetmişiz. diyanetin 100 yıllık bütçesi anlayacağınız. (akp'liler için özel referans)

  • bilhassa bazı bilgisayar ve konsol oyunları ile gerilim filmlerinin vazgeçilmez unsurlarından biridir bu. filmin ya da oyunun bir anında mutlaka kahramanlar bilim adamının kaydettiği günlüğe ulaşırlar. kaydettiği diyorum, çünkü bu üzeri tozlanmış ciltli bir defter de olabilir, bir dizi ses bandı ya da video kaydı da... yani sonuçta kimsenin kalbini kırmak istemiyorum. kültürün sanatın klişesi olacak tabii. hayat da zaten bir klişe yumağı değil mi kedi gibi oynadığımız ama hala içimizdeki boşluğa dokunan ve bizi alev alev üşüten? (la yörü git!)

    burada beni rahatsız eden 2 şey var dostlarım:

    1. ısrarla bu günlüğü okuyan insanların deneyin sonucuyla ilgili olarak şaşırmaları.

    2. bilim adamının kaydın bir yerinde "hiç böyle yapmazlardı", "bugün tuhaf bir şey oldu" vs vs... deyip "kaçın lan kaçın arrrrrooooovvvv geliyle" diye bir dehşet mesajıyla olayı bitirmesi.

    bakın bir örnek verelim:

    3 aralık

    bugün yıllardır süren araştırmalarımın ilk sonuçlarını almaya başlıyorum. koyun-tavuk-insan ve gergedan dna'larını karıştırıp arsenikte beklettim. üç ay boyunca düzenli olarak plütonyum ve uranyum zerkedip, radyoaktif ışınlara maruz bıraktım. sonuç şaşırtıcı... kuluçka evresi başladı.

    19 ocak

    aman yarabbi... bugün çok tuhaf bir şey oldu. bu "şey"... bu "şey"... ama hayır, artık onun bir ismi var. ona at serumu deneyinde kaybettiğim bacanağımın adını verdim... onun adı artık cengiz.

    27 ocak

    doğalı bir hafta oldu ama şu an cengiz'in vücut fonksiyonları 38 yaşındaki bir adam, 4 yaşındaki bir gergedan, 14 aylık bir tavuğunkine eş değer. koyun kısmıyla ilgili yaş tahmini yapmak istedik ama sonuç olumsuz. en sonunda cengiz'in döş kısmından bir numuneyi vedat milor'e gönderdik. "erzurum civarında otlamış 6 aylık yağlı kuzu bu... kekremsi, güzel..." diye mail attı. o kısımları komple kesip kavurma yaptık. şu an cengiz'in döş kısmı yok.

    4 şubat

    hiç böyle yapmazdı... koyun kısmını yediğimiz için artık otla besleyemiyoruz. sanırım bir canavar yarattım, bugün asistanım erkan'a kendi yumurtalarını atmış. sanırım artık aman allam yo yo yooooodoooooooo....

    *

    yooooooo tabii... ne bekliyordun, ne olacaktı? bayrama el öpmeye mi gidecektin cengiz'le, düğünde halay mı cekecektin? yoooooo tabii.

    işte bu noktada video görüntüsünün aniden bulanıklaşması, ses kaydının bozulması ya da günlüğün ilgili kısmının cardattanak yırtılmak (kan iziyle birlikte) suretiyle "kayıp" olması çok olağandır. ama dediğim gibi beni asıl sinirlendiren bu günlükler ulaşan insanların tepkileri: "burda ne olmuş böyle tanrım..." lan ne olmuşu var mı, deney adı altında binbir mahluku karıştırıp aşılaya aşılaya hayvan etmişler, canavar etmişler hepsini. ne bekliyordun ki? deneyse en güzel deney gregor mendel'in bezelye deneyidir kardeşim. biliyorsunuz deney sonunda mendel, bezelye'nin yanında giden en güzel şeyin pirinç pilavı ve ayran olduğu sonucuna vardı. bakın üç yüz yıldır yiyoruz, bakliyatçı çiftçinin de yüzü gülüyor. allah razı olsun. geçenlerde mendel'in günlükleri çıktı yky'den. okudum. ziraat bankası tarım kredisine başvuran çiftçi günlüğü gibi günlüğü. ne bir fevrilik var, ne bir aşırılık. bezelyeler kıvama geldi diyor, mavi gözlü sedat yanımdaydı diyor bilme ne. bilimse bu da bilim, günlükse bu da günlük işte.

  • evden çıkarken o modemi kapa bak zararlı ışınlar yayıyormuş, sonra annenin beli ağrıyor.` : ben de bu dişim niye ağrıyor diyorum`