ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ebru gündeş'in 400 bin tl'lik kışlık alışverişi
-
"hazir oradayken bana da bir bot ve kazak alsaydi keske." dedigim alisveris. harcadigi parada benim de hakkim var sonucta.
rüyada lise sona geri gönderildiğini görmek
-
psikanalize göre cezalandırılma, dönemsel olarak üzerimize binen, altından kalkabileceğimiz fakat yine de kaygılandığımız bir konudaki cezalandırılma korkusu ile özdeşleştirilir.
çocukluk ve ergenlikte okul ve sınav kavramları bir tür otorite, buna bağlı aile cezalandırması ile bilinçaltında eşleştirilir.
yetişkinlikte bu tür otorite kalmadığından artık çok muhtemel ki profesyonel yaşamda işleri yetiştirme, terfi öncesi değerlendirme vb dönemsel kaygıların oluştuğu sırada bu tip rüyalar ortaya çıkıyor.
freud ve arkadaşları bu rüyaların sadece o "sınav ya da testi" geçen (ilgili konuda başarılı olan) kişiler tarafından görüldüğünü, yani rüyada görülen sınavı/okulu geçemeyenlerin bu rüyayı görmediğini ortaya koymuş.
rüya sırasında "e ben zaten öss'yi kazandım, ben zaten bu sınavı geçtim" dediğimizde de, aslında bizim önümüzde kaygı yaratan sorumluluğu başarabileceğimizi kendimize telkin ediyoruz.
işte bunlar hep freud.
türk hava yolları'nın 40000 lirama çökmesi
-
özet: yazar gidiş-dönüş olarak aldığı biletin dönüş yolculuğuna 9000 tl ekstra para ödeyerek iade edilebilir opsiyonu ekletmiş.
iade etmek istediğinde de gidiş-donüş biletlerin gidiş kısmı iade edilebilir olmadığı gerekçesiyle yazarın 40 bin lirasına bildiğin çökmüş.
hatta üstüne, bilet alınırken dönüşe iade edilebilir opsiyonu ekletirken "gidişe ekletmediginiz için olmaz" diye hiçbir ibare çıkmamış ve 9000 tl bildiğin cukkalanmış.
bu rezalet değil. bu bambaşka bir seviye.
girit'te inşa edilen mimarlık harikası ev
-
james bond filmlerindeki kötü karakterlerin evlerine benziyor. beğendim.
garanti bankası'nda 40 bin tl olmaması
-
40 bin lira içinde önceden haber vereceksek seveyim :) öyle bankayı
kerimcan durmaz
-
kerimcan durmaz'ın ayda 5 bin tl kazandığını düşünen sözlük yazarlarını göstermiştir.
türk versiyonu çekilmesi mümkün olmayan diziler
konfor alanından çıkmaya cesaret edemeyen insan
-
halbuki çıksa, nasıl muazzam bir hayat bekliyor kendisini değil mi sayın koduğumun politik doğrucuları.
edit: halbu ki değil, halbuki. archer05 uyardı sağolsun.
2015 yılı fidye ücretinin 11.5 tl olması
-
adam kaçırmanın hiç bir esprisi kalmamıştır. akbil basılmaz o paraya iki kişi.
nüfusa bakıldığında işsizliğin artmaması mucize
-
ermenek'teki madencinin eşi ne diyordu, herkes bayram yaparken biz bayram yapamadık, mecbur kaldık, her şeyi kabul edip madene indiler. öğle yemeği için dışarı çıkmamayı, tuvalet izni kullanmamayı, servis parasını ceplerinden ödemeyi kabul ettiler. çünkü bakacak çocukları, doyuracak karınları vardı ve bir kişi hayır diyip düzene kafa tutsa 100 kişi evet diyip düzene dahil olmak için kapıya gelecekti. işte bu yüzden ucuz işgücünü daha da ucuzlatabilmek için nüfusun artmasını istiyorlar ve artan nüfusa oranla açlıktan ölmeyecek kadar kazanılan bir işe şükretmemiz isteniyor. ve buna mucize diyorlar.
yeni başlayanlar için yemek yapmak
-
eğer sütlü tatlı yapacaksanız,
9 ölçü süt,
1 ölçü şeker,
1 ölçü nişasta.. * * bu malzemeleri bir araya getirip kaynattığınızda muhallebi yapmış olursunuz.
eğer bu karışımın içine;
damla sakızı katarsanız damla --------------------------------------->sakızlı muhallebi,
pirinç atarsanız---------------------------------------------------------->sütlaç,
file badem katarsanız ------------------------------------------------->keşkül,
elinizle lifleyip sütle ezdiginiz tavuk gögsünü katarsanız------> tavuk gögsü,
tavuk gögsü tatlısını da tepsiye yayıp altını yakarsanız---------->kazandibi olur.
gramaj olayına gleince.. eğer bir yemekte ölçü ibaresi kullanılıyorsa o şu demektir:
örneğin 9 kamyon süt, 1 kamyon şeker, 1 kamyon nişasta gibi.. ya da 9 teneke süt, 1 teneke şeker, 1 teneke nişasta vs vs..
artık bütün sütlü tatlıları yapıyorsunuz..
erdal özyağcılar
-
beyler cok anlamiyoruz biz, ben de gec idrak ettim.
siz yasini basini alip size göre garip davranan insanlara "kafayi yedi" gözüyle bakiyorsunuz. oysa özgürlesen onlar.
adam yillarin tecrübesini yasamis, nice kaziklar yemis, ne ihanetler görmüs, ne cok sevinmis, deli gibi üzülmüs.
hayatin öyle bir evresinde ki, sizin dünyanizi karartacak problemlere "sikkime kadar amk ahhaha" cekebilecek bir evresinde hayatin.
samanizm güzel lan demis, saman olmus. kafasina uymazsa akp'ye de giydirir, cok da sikindeydi bu dakkadan sonra iceri girmek cikmak.
siz yaslilarla bazen kafa buluyorsunuz burdan, yaslanabilmek inanilmaz büyük bir sans, saglikli yaslanabilmek muazzam bir hazinedir.
+18 vs 18+
-
türkçede artı sayıdan önce tanımlanmaz, matematikte öyle yapılır, onun da ingilizcesi türkçesi yoktur. yani ingilizce’de eksi beş sayısı "5-" türkçe’de "-5" diye yazılmaz. ikisinde aynı yazılır.
ingilizcedeki “x+” yani “x plus” notasyonu bizdeki “x ve üstü” anlamına gelir ama kısa bir karşılığı yoktur. +18 de “18 ve üstü” anlamına gelmez. “üstüne 18 ekle” anlamına gelir. bunu bir etkinlikte yanınızda getirdiğiniz ekstra kişiyi “+1” diye tanımlıyor olmanızdan çıkarabilirsiniz. (bkz: +1)
öte yandan türkçe’de 18 yaş ve üstünü tanımlamak için kısa bir notasyon olmadığından “+18” ile “18+” arasında bir doğruluk farkı yoktur. çünkü dillerin kuralları, dolayısıyla doğrular kullanımla belirlenir, organik gelişir. bir gün “şarz” söylenişi daha popüler olursa doğru söyleniş o olur.
“türkçe’de %18 yazıyoruz ama ingilizce’de 18%” argümanı ise konuyla alakasızdır çünkü bu sıralama açık hallerinin yazılışından dolayı öyledir: “yüzde 18” deriz, ama ingiliz “18 percent” der. oysa “18 ve üstü” ile “18 plus” açık şekilde aynı yazılır.
dolayısıyla bana “18+” “18 ve üstü”nü anlatmak için makul geliyor ama başka bir notasyon yaygınlaşabilir o zaman onu kullanırız. yine de siz bunları saçma mantıklara oturtmaya çalışmasanız, hatta bunları debeye sokmasanız nefis olur. üzülüyoruz.