ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tripofobi
-
büyük ihtimal öğrenilmiş bir fobi. zira bir diğer ismi de "repetitive pattern phobia". yani tekrar eden bir motif olmak zorunda. çoğu gösterilen örnek de hakkaten tiksinebileceğimiz biyolojik vakalar. bunları gördükten sonra her delik görenin korkmasını anlayamıyorum.
eklenti: hayır işin komik tarafı bu bende bile oluyor artık. eskiden aklıma bile gelmezdi. ne çabuk kapıyoruz bu tür şeyleri.
eklenti 2: ömür boyuluk bi vaka değil. gördüğünüz tripofobi örnekleri daha önce de dediğim gibi hakkaten iğrenç vakalar. sonra böyle delikler görünce kısa dönem hafızanızdan hemen onları hatırlıyorsunuz. gittikçe soluyor tabii bu imajlar.
adam çıkmayan iller listesi
-
(bkz: trabzon)
2030 ve 1998 yıllarına eşit uzaklıkta olmamız
-
10 sene öncesinin 2005 olması kadar koymaz.
10 sene öncesinin 90 lı yıllar olması lazım lan.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
cekirdek kabugu ve dondurma kagitlari dolu tabakla vantilatorun onunden gecmek.
kedisi yüzünden çıldıracak düzeye gelen yazar
-
bakamayacaksanız doğurmayın kardeşim
counter strike'ta bıçakla kapışmış efsanevi nesil
-
cs_italy'de pazarın oradan geçerken tavukları da kesmiş nesildir.
edit : uzun bir aradan sonra listenin sonunda da olsa tekrar debe'ye girmişiz.
ama ben böyle entrylerle gündeme gelmek istemiyorum,o yüzden buradan buyrun : (bkz: #47081572)
bi daha edit : "aynı linki vermişsin lan asfdfasd" tarzı mesaj gönderen arkadaşlar oldu.
hi fi
-
hifi sistemleri bir tutkunun yansımasıdır. hayran olunan şarkıları ve albümleri en detaylı şekilde duyabilmek içindir bu çaba. öncelikle keyif alabileceğimiz bir sistem kurmak için farklı sistemler deneyimlemis olmak (yurt dışındaki fuarlara gidebilmek, forumları takip edebilmek), belirli bir bütçe ayırabilmek ve xyz kişilerinin veya distribütörlerinin dayattığı şeylerden uzak durmak gerekir.
sisteminiz ne kadar hassaslaşırsa yerine konulan bileşenlerin verimi yükselecektir fakat bu belirli bir fayda marjina kadar geçerlidir.
keyifli bir sistem icin parametrelerimiz:
-oda akustiği
-hoparlör ve cihazların rezonansının önlenmesi
-kaliteli bir dac
-amfi ve hoparlör uyumu
- sistemdeki eksik kısımların anlaşılıp ona göre kablo seçimi yapılmasıdır.
bir sistemi kurmadan önce odanın akustiği önemli bir rol taşımaktadır. bu kısmı difuzor, bas trapler ve sönümleyiciler ile oluşturabiliriz.
öncelikle hoparlörlerin yerleşimini simetrik yapmamız ve dinlediğimiz noktaya göre hoparlör üreticisinin önerdiği tarzda kendimize konumlamamız önemlidir.
sonrasında da odanın ölçümünün yapılıp hangi frekanslarda hangi seslerin biriktiği bulunup bu yönde düzenleme yapılması gerekmektedir.
hoparlör ve cihazlar çalışırken titreşimlerden etkilenmektedir, bununla ilgili birçok markanın rezonans sönümleyici aksesuarları mevcuttur. gece ve gündüz gibi fark yaratırlar.
özellikle hoparlör ve lambalı amfide bu tip aksesuarlar müziğin daha da net duyulmasını sağlar.
kaliteli bir dac: bu kısım en önemli noktalardan biridir. çünkü dinlediğiniz dijital verinin size ne kadar gerçekçi iletileceğini belirler.
kaliteli bir dac almadan önce , markayı getiren distribütörü değil de cihazın iç dizaynı nasıl yapılmış, hangi dac chipseti kullanılmış ve elektrik aksamına ne kadar değer verilmiş gibi noktalara dikkat etmek gerekmektedir. hatta ayrı bir power supply ile beslenirse daha da keyifli hale gelecektir.
-amfi olarak, power ve pre veya mono mono pre seçimi ile daha net, detaylı bir müzik ziyafeti yakalanacağını düşünüyorum. amfi olarak da audionet, jadis, the gryphon, kondo markaları fevkalade ürünleri olan high end üreticilerinden birkaçı olarak aklıma gelenlerden.
sonrasında da sistemimize nasıl bir hoparlör alacağız sorunsalı ortaya çıkıyor. öncelikle sistemimizin hoparlörleri sürüp süremeyeceğini hem amfimizin hem de hoparlörümüzün özelliklerine bakarak anlayabiliriz.
sonrasında da hoparlörümüzün karakteristiği devreye girecektir. ne tarz müziklerden hoşlanırız, hoparlörümüz kaç yolludur, tiz,mid ve basları nasıl yansıtmaktadır gibi gibi. benim icin hoparlörün her müziğe adapte olabilmesi önemli etkenlerdendir. bu sebeple de kişisel olarak beğendiğim markalardan birkaçı monitör audio, proac, audiovector'dur.
son olarak da bütün kabloları gümüş veya bakır olarak tercih etmek yerine belirli korelasyon içerisinde, bazı yerlerde bakır bazı yerlerde de gümüş kullanmayı tercih ederim.
dipnot olarak da, hifi tutkunu olan dostlarıma bir şey söylemeyi borç bilirim. aletlerin ve kabloların yanma süresi vardır ama karakteristiğini değiştirmez, sadece onları yumuşatır.
20 mayıs 2019 imamoğlu cnn türk canlı yayını
-
yunan misin: 30 dk
fetocu musun: 30dk
binalinin oylari calindi: 45 dk
ıstanbul projeleri: 10dk
istanbuldaki israflar: sure bitti.
mission completed.
sorarlarsa tarafsi bolge dersiniz.
22 ocak 2021 murat kaya'nın dövülmesi
-
adalet sistemi işlemezse, kitleler kendi adaletini yaratır.
özgecan aslan
-
sözlükten bazı arkadaşlarım bilirler, iki tane kızım var, büyüğü sudeniz işte, 7 yaşında.
evden çıkacağı zaman ne giyeceğine karar vermek için bir on, on beş dakika düşünür. gelir sorar, baba bu oldu mu falan diye. yedi yaşında bir kız çocuğu güzel görünmek istiyor. kimseye kuyruk sallama derdi yok. sevgilisi yok. fingirdeşmeye değil cimnastiğe, yüzmeye falan gidiyor.
şimdi kızım büyüyor, büyüyecek daha. sürekli büyüyor, kaygılanıyorum. ergenliğinden itibaren maruz kalacağı şerefsizlikleri düşündükçe elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyorum. biliyorum, öngörebiliyorum tacizin hangi boyutlarıyla karşılaşma ihtimali olduğunu.
özgecan' da yedi yaşındaydı bir zaman. çantasında biber gazı taşıyacak kadar tanımıştı içinde yaşadığı ahlakı yüksek, bununla övünen toplumu. olmadı. olamadı. yaşayamadı daha fazla.
sizler, kadınların gönlü olmasa süslenmez diyenler, sizler dişi köpek kuyruk sallamazsa diyenler, sizler evinde otursaydı ne işi var üniversitede diyenler; hepiniz katilsiniz. hepinizin elinde özgecan'ın kanı var.
bunu bilin de, yine ne diiyorsanız demeye devam edin.
benden uzak durun, ailemden uzak durun, sevdiklerimden ve onların ailelerinden.
inandığınız her neyse belanızı versin. o allah değil bence. sahiden inandığınız bir şey varsa tabii.
bayern münih'in adidas'tan 900 milyon euro alması
-
o paraya 112.5 adet tabata alınırdı lan, dediğim olay. unutamıyorum lan sözlük, evet...
ibb'nin ihe büfeleriyle ücretsiz sözcü dağıtması
-
zamanında tüm yurda dağıtılan zaman gazetelerinin yanında sevimli kalan eylemdir.
longyearbyen
-
ölmenin kanunen yasak olduğu şehir. gömülmek de haliyle. bölge çok soğuk bir yer. bu sebeple toprak da bütün sene donmuş vaziyette. buraya yerleşenler gömdükleri ölülerin bir süre sonra toprak yüzeyine çıktığını ve hiç bozulmadan kaldığını farketmişler. cesetlerin bozulmaması, ölüme sebep olan virüslerin de bozulmaması anlamına geliyormuş. cesetler yüzeye çıkınca virüsler tekrar aktif hale geçiyorlarmış. bu sebeple 1900'lerin başında bölgede büyük bir salgın yaşanmış ve pek çok insan ölmüş. bu olaydan sonra bölgeye yeni insanların yerleşmesi ve bölgede ölülerin gömülmesi yasaklanmış. bu bölgede ölen insanlar norveç devletinin desteğiyle taşınarak norveç'in iç kısımlarındaki mezarlıklara defnediliyormuş.
ronaldinho gaucho
-
topla yapabildiklerini diğerleri yapamadığı için zaten gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisidir.
adam sirkte değil, el clasicoda, şampiyonlar liginde, dünya kupasında yapıyordu o hareketleri. santiago bernabeuda ayakta alkışlanıyordu. hem hızlı hem golcü hem asistçi. komple bir futbolcuydu.
abdullah gül'ün kuracağı parti
-
kulislerdeki söylentilere göre kısa adı ihep, açılımı insan hayret ediyor partisi, sloganı; kabul etme, hayret et! olacak olan parti. hayırlısı.