hesabın var mı? giriş yap

  • esasinda kentin hikayesi, ibrahimi dinlerdeki babil kulesi anlatilarinin temeli ile ile ayni temele sahiptir: kibir. 1438'de inka halki kusatma altinda kalinca, savasmak yerine kacmayi tercih eden babasinin aksine pachakuti, komutayi ele almis, savasmis ve buyuk bir zafer kazanmistir. zaten bu zaferden sonra halkin gozunde iyice yucelmis ve dunya'nin donusturucusu anlamina gelen pachakuti ismini de boyle almistir. inka sinirlarini, bugunku kolombiya ve sili'ye kadar uzanacak sekilde genislettikten sonra da, bu muhtesem statuye layik, muhtesem bir kent insa etmek istemis ve machu picchu icin ise koyulmustur.

    inkalar'in, kenti insa etmeye basladiklari yerin dogal bir axis mundi olmasi ise, muhtesem bir tesaduf olarak adlandirilabilir. cunku machu picchu; gokyuzunun, daglarin ve nehirlerin tam ortasina kurulmus bir kenttir. 2450 metre yukseklikte, ormanlarla kapli ve tek bir duz arazinin olmadigi bir yere bir kent insa etmek, hele ki bundan 550 sene oncesinin teknolojisi ile bu ise kalkismak aslinda pek mantik isi olmasa da, zaten inkalar da kenti akil almaz yontemlerle insa edeceklerdir. modern mimari bir zirveye bir sey insa edecekken, ilk once zirveyi duzlestirir ve daha sonra ne insa edecekse rahatca insa edebilir. inkalar bunun yerine, yapilarini araziye ve cevreye uyumlu sekilde insa etme fikri ile yola cikip, adeta bir mucizeye imza atmislardir.

    machu picchu'nun en onemli unsurlari, teraslardir. - > http://i.imgur.com/gzaa3v6.jpg
    bu teraslar en basta erozyonu onlemek adina su akisini saglamak icin yapilmislardir. (bu bolge yuksekte ve daglarin arasinda oldugu icin, cok fazla yagis almaktadir. ufak bir mimari hata, kenti bir gunluk agir bir yagista bile yamactan asagi surukleyebilir.) teraslarin ekstra gorevi, gun icinde gunes isisini emerek, gece bu isiyi topraga yansitmak ve terasa ekilen urunleri korumak olmustur. fakat bu teraslarin en onemli ozellikleri, neredeyse 60 derecelik bir aciya sahip olan yamaclari guclendirmektir. bunun icin teras duvarlari 4-6 derecelik acilarla insa edilmistir ve bu sekilde yamaci tutmalari saglanmistir. daha anlasilir bir ifade ile, butun kent bu teraslarin yamaclari tutmalari sayesinde insa edilebilmis ve ayakta kalabilmistir.
    kentin temelinde ise buyuk, 15-20 tonluk kayalar vardir. bu kayalarin ustunde biraz daha hafif taslar ve onlarin ustunde daha hafif taslar seklinde yukari dogru tirmanan bir temel soz konusudur. en uste cok kucuk taslar vardir ve zamanla yagmur yagdikca bu taslar hafifce yerlerinden oynayarak saglamlasacak, sikca olan depremlere ve heyelanlara karsi guclenmis olacaktir. zaten bu yuzden kentin %60'si yer altinda bulunmaktadir.

    500-600 sene oncesinin teknolojisi ile, en kucugu 80 kilo, en buyugu 20 tonluk tas ve kayalar kullanilarak 2450 metre yukseklige bir kent insa etmek, bugun bile insana inanilmaz gelse de, bu taslari tasimak icin kullanilan yontemler oldukca tanidik. misirlilarin rutin olarak kullandiklari iki merdivenli tasima sistemi. bu sistemde, merdivenin biri yere konur. diger merdiven de onun ustune konur. kaya da bu merdivenin ustune konur ve baglanir. merdivenlerin yanlarindaki cikintilarin arasina yerlestirilen bir hareket aparati ile, ustteki merdiven hareket ettirilerek, 20 tonluk kayalar bile rahatca hareket ettirilebilir. (misir piramitleri de %99 bu sekilde yapildi)
    tasima sisteminin yaninda, inkalar'in isini kolaylastiran en onemli sey, cevreye uygun sekilde hareket etmeleri olmustur. yani bu kayayi buradan tasiyip buraya guzel bir tapinak yapalim fikri yerine, bu kayayi oyalim ve tapinak haline getirelim gibi fantastik fikirlerle hareket etmislerdir. zaten bu yuzden tek bir duz arazisi bile olmayan dag basina, muazzam bir kent insa etmeyi basarmislardir.

    tabi tasima sistemi ve cevreyi lehine kullanma olayi, sadece belli kolayliklar saglamistir. sartlarin cok agir ve en ufak bir hatanin olumcul sonuclar doguracak olmasi, isin asil zor olan kismidir. ayrica insaatta calisan kolelerin hevessiz ve laubali calismasi hem islerin yavaslamasina, hem de her seyin kusursuz olmasi gerektigi bu yerde, surekli hatalarin olmasina yol acmistir. pachakuti da cozum olarak halktan vergi toplamak yerine, onlari bu vergilere karsilik burada calismaya davet etmistir. sonuc olarak vergi vermek yerine tas tasimayi daha uygun bulan inka halki da, kolelerin aksine daha hevesli ve daha disiplinli bir sekilde calisarak, hatalari minimalize etmistir.

    hicbir yapistirici madde kullanilmadigi halde, taslarin sanki zincirle baglanmis gibi simsiki bir sekilde birbirlerine kenetlenmis olmasi da, tamamen mimari bir mucizedir. zaten kentin yapiminda calisan tas ustalari buyuk ihtimalle simetri hastaligi olanlar arasindan secilmis. cunku, taslar oyle simetrik bir sekilde oturtulmustur ki, aralarina incecik bir bicak dahi girmemektedir.(gidenler bizzat deneyebilir bunu) ve bunu yaparken kullandiklari sey de, sadece tastan cekiclerdir. sadece tas kullanarak, eze eze, vura vura, iki tasin birbirine %100 olarak uyumlu olmasini saglamislar, koca bir kenti bu sekilde insa etmislerdir.

    inkalar; caginin cok cok ilersinde, benzersiz mimar, muhendis ve ustalara sahip, gelecek nesillere akil almaz eserler birakmis bir kavimdir. tirnaklari ile kaziyarak 50 senede insa ettikleri machu picchu, aradan gecen 500-600 sene boyunca yagan milyonlarca litre yagmur, onlarca deprem ve firtinalara ragmen yikilmamis, yok olmamistir.
    takvimleri ile gelecek nesilleri troll'lemis olan mayalar ile birlikte, saygiyi en fazla hak eden kavimlerden biridir. insanlik icin, bilim icin, bilgi icin, teknoloji icin cok fazla sey yapmislar ve insanliga bircok armagan birakmislardir. machu picchu, bu armaganlarin en degerlilerinden biridir.

  • maaşlar tüketim falan her şey saçmaladı.
    45 tl'ye tavuk sosisli kumru var 50 tl'ye iskender yiyebiliyorsun.
    sanayide çırak 4.5k başlıyorken mühendis 6 ile başlıyor. yeni avukat asgari ücret bile almıyor. doktorlar zaten herhangi bir meslek erbabının kendilerinden daha fazla kazandığını hala kabul edemez durumda. her duyduğunda sürekli şok olup tivit atıyorlar.
    bir litre su olmuş 5 lira. simit 6 tl. aç bitir salam 6 tl.

    75 liraya geçen gün lokum et yedim. dün kelle eti mi ne eti olduğu belli olmayan kuşbaşılı kaşarlı pideye 50 lira sokmaya çalıştılar.

    tavuk döner 30 lira olmuş. domatesin teki 4-5 tl.

    adam 30 liraya kahve satıyor fıçı bira 30 tl.

    ne nasıl yürüyor kimsenin haberi yok. bişi diyen de yok. kimse itiraz da etmiyor. saçmalık saçmalık üstüne.

    sıkışan zam yapıyor da oğlum öyle bir zam şekli yok. sonumuz hayrolsun.

    edit: bazı arkadaşlar konuyu anlamamış. ne yapsın adam falan diyor. hükümet yeteneksiz bilgisiz olabilir ama serbest piyasaya neredeyse hiç karışmıyor. 100 km yol özel arabayla lpgli 100 tl civarı olabiliyorken nasıl 50 kişiyi taşıyan otobüs kişi başı 100 tl kesebiliyor. minibüs indi bindi nasıl 5 lira yapabiliyor. ben işin burasındayım. yakıt masraflarının ne olduğunu herkes biliyor. dengesizlik değil mi olm bu ?
    mantığı var mı bu işin ? 3 aktarma yapan arkadaş var. geçen gün taksi kullanmış 10 lira fark ediyor toplu taşımayla mantıklı mı bu ? ben mi kafayı yedim ya anlamıyorum. 10 lira iki simit etmiyor ama seni toplu taşımadan kurtarıyor. ee uzaktan bakınca da bir simit 6 tl olmuş oha diyorsun
    ulan ailem yazlıkta kızkardeşim geçen otobüsle gelmeye kalktı 320 lira almış. dedim bu işte yanlışlık var.
    uçak biletine baktık 280 tl dönüşü uçakla yaptı. ulan biri otobüs biri uçak.
    mantıklı mı gerçekten bu iş ?

  • --- spoiler ---

    rita bennett'in öldürüldüğü küvet sahnesi. daha doğrusu dexter'in onu bulma anı. çok etkilenmiştim ve baya üzülmüştüm. 2 duyguyu zirvede yaşatan bir sahne idi.

    --- spoiler ---

  • 17 yaşındaki timur cihantimur'un arabayla çarparak öldürdüğü oğuz murat aci’nin babası özer aci:

    "çocuğun okula da aynı araçla gittiğini ve olaydan birkaç ay önce aynı bölgede 5 kez hızdan ceza yediğini öğrendik."

    18 yaşından küçük bir katil. 5 kere hızdan ceza yiyor. aile, şımarık veletlerine "bak keyfine" demeye devam ediyor. peki bu arabayı, ehliyetsiz şekilde kullanan ve defalarca araca ceza kesilen aileye kimse hesap sormadı mı? devlet nerede? emniyet ne yapıyor?

  • recep tayyip erdoğan 23 mayıs 2014 tarihli ak parti genişletilmiş il başkanları toplantısı’nda "polis eli kolu bağlı mı kalacak, bir şey yapmayacak mı? nasıl sabrediyorlar anlayamıyorum." diyerek vuran ve vuracak polislerin yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. resmi bir vur emri de denilebilir.

  • yabancı gerizekalı değil böyle bir vaade kanıp gelsin. yabancı bilir ki bugün kendisi için değiştirilen kanun yarın tekrar değiştirilip kendisine silah olarak döner. ekonomiden anlamıyorsunuz onu anladık bari biraz konuşmayı da bilseniz.