ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 haziran 2015 büyük ümmet yürüyüşü
-
sonuna kadar destekliyor ve yürüyüşe katılanlara durmadan arabistan'a doğru devam etmelerini öneriyorum. bekleme yapmayın.
breaking bad türkiye'de çekilse olabilecekler
aslında zeki olmadığını fark etmek
-
şok etkisi yaratır.
üniversite 2 yıl uzayınca, eh artık çalışmanın vakti geldi dedim. oturdum çalıştım. 1 yıl daha uzadı amk. ilginç.
köpektapar ünlünün köpek saldırısına uğraması
-
biz burda söylüyoruz bu hayvanlar tehlikeli diye ama hayvansever duyarı kasıp olayın ciddiyetini anlamıyorlar. bak netflix’te asya’nın en tehlikeli 72 hayvanı belgeselinde sokak köpekleri de var. üstelik türkiye’nin de adını geçiriyorlar. niye medeni şehirlerde böyle olaylar olmuyor. çünkü sokakta köpek yok.
edit: şu entryde hayvan düşmanı diyorlar. arkadaşım ben olaya sevinmedim. tek derdim rahatça işe gidip gelebilmek köpek kovalamadan.
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: klaas-jan huntelaar)
bekar olsaydım seni kaçırmazdım'ın ingilizcesi
-
ı didn't know she is your wife, shoot me!
sen ne iş yapıyosun şimdi
-
- sen ne iş yapıyorsun şimdi?
- zombileri öldürüyorum.
- ama zombi diye bir şey yok ki!
- peki sen hiç zombi gördün mü ortalıkta?
- hayır.
- biz işimizi yapıyoruz da ondan.
.
amasya üniversitesi'nde yapılan bisiklet
-
yaptıkları tek şey suyu köpürtmek gibi geldi bana ama zaten beni en çok çeken arka tekerin suyu köpürtmesi oldu. anlayamazsınız.
polisi sevmeyip sıkışık bir anda 155'i aramak
-
benim işimin polisi sevmek olmaması fakat polisin görevinin beni korumak olmasından kaynaklanır.
platon
-
ona göre, bizler karanlık bir mağarada zincirlenmiş olarak yaşarız. sadece mağaranın arka duvarını görebilecek şekilde zincirlenmişizdir. görebildiğimiz tek şey o duvarda hareket eden gölgelerdir... bunlar mağaranın dışında hareket eden bir şeyin gölgesi olabilir. yanımıza zincirlenmiş diğer insanların gölgeleri de olabilir. belki de her birimizin görebildiği tek şey kendi gölgemizdir. haklı olabilir aslında. asla başkalarını görmüyoruz. gördüğümüz tek şey onların üzerine vuran kendi özelliklerimiz. gölgeler. yansımalar. kendi çağrışımlarımız. eski ressamların küçük ve karanlık bir odada oturup minik bir pencerenin dışında, parlak güneşte duran şeylerin suretlerini resmetmesi gibi...istediğimizi görmek gibi. nasıl istersek öyle görürüz. sadece kendimizi görürüz. gözden kaçırdığımız şey aslında, insanın kafasının o mağara, gözlerinin ise mağara ağzı olduğu. insanın, kafasının içinde yaşayıp, sadece istediği şeyleri gördüğü..