hesabın var mı? giriş yap

  • kiz cocugu, babasi calisirken onu mutlu etmek icin ulasabilecegi ve favorisi olan "bal" ikram etmek istemistir. cunku bal mutluluktur, yiyen kisi akilli olur, saglikli olur. kiz bunu ogrenmis ve kabul etmistir.

    - sana bal getirdim. calisirken enerji verir.
    + tesekkur ederim kizim. ama cok tatli olacak. masada birak, sonra yerim.
    kiz bali birakmadan gider. ben "uzdum mu" diye dusunurken elindeki balla tekrar gelir;

    - baba, senin icin tuz ekledim. artik tatli degil. yiyebilrisin.

    ikinci kez negatif cevap veremeyecegim icin "tuzlu bal" yemeye basladim. kendi istegimle yiyecektim ama kizimin "problem cozuldu" algisi, kendi elleriyle bana tuzlu bal yedirmesi icin yeterliydi. tam olarak nasil bir yuz ifadem oldu bilmiyorum. kizim ne gorduyse yeni bir teklif geldi;

    - cok tuzlu olduyse seker ekleyelim mi?

    (ekledik. tuzlu sekerli bal yedim)

    * kizim 4 yasindayken.

  • olayın kahramanları:
    * barbra streisand: abd'li şarkıcı, oyuncu, yönetmen, prodüktör ve yapımcı.
    * kenneth adelman: abd'li fotoğrafçı.
    * mike masnick: abd'li editör ve techdirt blog'unun kurucularından.

    2003 senesinde kenneth adelman, california - malibu kıyısındaki yalı erozyonuna dikkat çekmek ister ve havadan çektiği 12.000 fotoğrafı pictopia.com isimli sitede yayınlamaya başlar.

    çekilen fotoğraflar arasında barbra streisand'ın malikanesinin de fotoğrafı vardır. barbra streisand malikanesinin yer aldığı fotoğrafların siteden kaldırılması için 50 milyon dolarlık dava açar. gerekçe olarak da "mahremiyetinin ihlal edildiğini" öne sürer.

    olayın dikkat çekici yanı; barbra streisand davayı açana kadar fotoğraflar siteden yalnızca 6 kez indirilmiştir. bu 6 indirmelerden 2'si de streisand'ın avukatı tarafından gerçekleştirilmiştir. dava kamuoyunda duyulmaya başlayınca, fotoğraflar 420.000'in üzerinde görüntülenme alır ve sansürleme çabasının tam tersi bir etki yarattığı görülür.

    2005 senesinde techdirt blog'unda bu durumu dile getiren mike masnick, internet sansür olaylarında sansürlemenin yarattığı ters etkiyi, barbra streisand'dan esinlenerek streisand etkisi olarak adlandırır.

  • havanın yavaş yavaş kararmasını farketmeyip laptop başında çalışırken, ışıksız odada ansızın içeri dalan birinin açtığı lamba.

  • dünyaya ayak bastığında ilk sözü şu olmuştur: "allah insanı susuzlukla terbiye etmesin."

  • ilk uçuşunu yaptığı bugün de #146347890 no'lu entry'e cevap olarak yazalım, merak edenler de öğrensin:

    mius konsepti bundan yıllar yıllar önce düşünülen, 2020'de düzenlenen bahar kalkanı harekatında iha'lar için çalışılan harekat konseptinin (iha'ları birer destek unsuru olarak değil ana unsur olarak kullanma konsepti) sahada oldukça işe yaradığının görülmesi sonucu çok daha ciddi olarak ele alınan bir konuydu. burada ortaya konulan fikir wingman konsepti falan değil, baya baya daha ilerisi olan insansız otonom savaş uçağı fikridir.

    yani örneğin bugün kullandığımız f-16'nın yapabildiği her şeyi insansız olarak da aynı seviyede (hatta daha ileri seviyede) yapabilecek bir hava aracının geliştirilmesi hedeflenmiştir. tabii bu fikir oldukça uzun vadeli bir hedef. yani bir kızılelma...

    işte o kızılelmaya şuanki kızılelma olmadan şak diye ulaşamak mümkün olmadığı için hayal edilen seviyelere gelene kadar adım adım gelişim sağlanacak.

    uçak ne yapacak sorusunun cevabı bu, daha doğrusu ne amaçlandığının cevabı bu.

    gelelim şuanki haliyle görev anlamında ne yapacak?

    hava-hava görevleri: öncelikle hava-hava görevi yapacak olan modeli ses hızının üstünde performansa sahip olacak. 0,6 mach'lık versiyonunu gidip f-16 ya da rafale ile angajmana sokmayacak kadar akıllıyız. ancak yine de bilgi açısından yazayım 0.6 mach'lık versiyonu ile güzel bir cap (silahlı hava devriyesi) uçağı ortaya çıkabilir. dolayısıyla helikopter, turboprop motorlu uçaklar ve iha'lar için büyük bir tehdit olacaktır.

    bunların dışında uçak şişman ve hantal falan değildir. açık kaynak araştırmacıları 12g'ye kadar çekebileceğinden bahsetmişlerdi. tabi çekilen maksimum g'nin daha önemli olduğu it dalaşı gibi görevler için yukarıda bahsettiğimiz gelecek hedeflerinden otonomluk özelliği devreye giriyor. yani 0,6 mach'lık versiyonundan ne bvr (görüş ötesi angajman) ne de dogfight yapması beklenmiyor. dogfight yapması için tam otonom bir hale gelmesi gerekiyor.

    1,35 mach'lık versiyonu ise bvr'da oldukça büyük işler yapabilir. özellikle 30.000 feetten daha yüksek irtifalarda 1 mach'ı geçebilecekse bu kabiliyet aesa radar + gökdoğan/gökhan füzesiyle birleştiği takdirde zaten şuan kullandığın f-16'dan aldığın performansı (hatta belki daha fazlasını) almış olacaksın.

    hava-yer görevleri: akıncı'dan daha iyi yapacağı şey daha hızlı ve daha sessiz, tb-2'den daha iyi yapacağı şey ise daha hacimli bir mühimmat atabilecek olması. malum mius stealth karakteristiği ile üretiliyor. zaten boyutlarından dolayı ve kanopi olmamasından dolayı kesit alanı küçük, gövde tasarımı sayesinde bu daha da düşecek, ram kaplama yapıldığı takdirde daha daha düşecek. yani ilk haliyle stealth iha olarak kullanılabilir. f-35 dediğiniz uçak gövde içinde aynı anda 2 tane 2000 lb (1 tonluk) jdam (veya som-j/jsm) ve 2 tane aım-120 taşıyabiliyor. mius ilk aşamada 500 lb'lik hgk-82 taşısa bile yeterli. çünkü elimizde şuan olmayan bir kabiliyeti var etmiş olacak.

    ayrıca yine hızından dolayı fırsat hedeflerine ani müdahale gerektiğinde (eğer bölgeye yakın akıncı yoksa) tmh görevlerinde yer hedefleri için qra bekleyebilir.

    wingman konsepti: bu konsept öyle bir mümkün ki aklınız şaşar... savaş uçakları devamlı 2 mach hızda veya 40.000+ feette uçmadığı için belli limitler içerisinde wingman konsepti de oluşturulabilir. bunu hem 0,6 mach'lık versiyonu hem de 1,35 mach'lık versiyonu ile yapabilirsiniz. eğer mmu'yu tam manasıyla stealth olarak yapabiliyorsak (ki yapacağız) mius'u hayli hayli stealth yapabiliyor durumda oluruz zaten.

    kısaca 0,6 mach'lık ilk haliyle bile:

    - cap görevi
    - cas görevi
    - oca görevi
    - qra görevi
    - deep strike görevi yapabilir.

    ilerleyen versiyonlarda ise:
    - bvr ve yukarıdaki görevleri daha iyi seviyede,

    daha ileri versiyonlarda ise:
    - wvr (dogfight) ve diğer tüm görevleri çok daha iyi seviyede yapabilir.

    tanım: harekat konseptleri temel seviyede çoktan oluşturulmuş olan hava aracıdır.

  • kendisiyle ilgili anlayamadığım 1-2 şey var. sormak istiyorum.

    1- kendisi hakkında neden sürekli olarak "kimse fenerbahçe'den büyük değil" cümlesi kuruluyor? alex'in fenerbahçe'de oynadığı dönemde ya da sonrasında "ben > fenerbahçe" şeklinde bi beyanı mı oldu?

    2-kendisi hakkında neden sürekli "fenerbahçe'ye zarar veriyor, susmalı" cümlesi kuruluyor? alex'in sevilla maçındaki imza polemiği fenerbahçe'ye ne gibi bi zarar verdi? hisseler mi düştü, futbolcular maça çıkarken ya bizim de primlerimiz verilmezse falan mı diyor? bu zarar tam olarak nedir biri net olarak ifade ederse sevinirim.

    3-yaptığı açıklamalar kimi neden rahatsız ediyor? aziz yıldırım ve aykut kocaman'ı anlayabiliyorum çünkü ikisini de doğrudan yalancılıkla suçluyor da taraftara ne oluyor? fenerbahçe taraftarı alex'in söylediklerinden neden rahatsızlık duyuyor bunu gerçekten çok merak ediyorum. bunlardan sözlükte de var bi açıklasınlar.

    4-alex'ten soğuyoruz ne demek? soğuyorsan senin problemin alex ne yapsın yani sen soğuma diye üzerine battaniye mi örtsün, doğru bildiği şeyleri söylemekten mi vazgeçsin? o zaman ısınır mısınız?

  • anadolu çomü'lerine dert olan bira kutusudur. isteyen istediğini içer size ne kardeşim ha benim kafama takılan tek nokta kutuyu çöpe atsa iyiydi.

  • kendimi gördüğüm video. küçükken babam da gözünü çaldım der ağlardım. lan görüyon nasıl çalmış olabilir. zaten küçükken tek hayali dolmuş şoförü olmak isteyen bir çocuktan ne bekleyebilirsin. bence o ara beynimi çalmış babam geri de vermemiş. :d

  • çözümü çok basit olan sorunsal: arabayı satıp at almak. çünkü bildiğim kadarıyla bu konuda yasalarda bir boşluk var. hep merak ederdim a1 kapısına fırtına gibi esen doru atım üzerinde gelsem ne olur diye. yaptım, olacak! yok henüz yapmadım ama en büyük hayalim bu. "hocam öğrenci misiniz? yalnız sticker yoksa alamıyoruz." diyemezler çünkü kedi köpeklerin sticker'sız girip çıktığını biliyorum. atımı da dört nala bölüme sürdükten sonra dekanlık kapısı önünde şaha kaldırıp kişneterek en yakın iğde ağacına park edeceğim. trafik kilit takmaya gelirse taktırmaz, basar çifteyi. otostopçu da alırım gerekirse oturturum arkama. bir kişi bir kişidir. yaparım bilirsin.

  • not. fanboy falan değilim lan sony'nin amk. mühendisim.
    xbox'ı da hayatımda 1 defa açtım onda da anasınıfı bebesi gibi karakterine bıyık yap diyince kaldırdım attım.

    sony kendi "teardown" videosunu yayınladı. bu hareket yıllardır görmediğimiz mükemmel bir olay. ayrıca bunu yaparak fiziksel kısıma ve detaylara verdiği önemi de bize göstermiş oldu.

    -ayak tek vidayla sökülüyor
    -ayağın altında vidaya yer var
    -ayağın altında kasada boş kalan vida yerini dolduracak bir pul var
    -ayağın içindeki döner mekanizma vida koyulan boşluğu saklıyor. (oha lan)
    -ps5'i sökmek çok basit, inanılmaz derecede hızlı ve temiz. (geçen hafta ps3'ü açıp termal macunu değiştirdim, çıkardığım vidaları kağıda buradan çıkardım diye işaretleyip koymasaydım sağlam parça arttırırdım, açılma prosedürünü bildiğim halde kasanın 2 plastik dişi kırıldı, 1 yemek masası parça çıktı)
    -bakıma ihtiyacı olan parçalara sadece 2-3 hareketle ulaşılabiliyor. özellikle fanlara ve hava boşluklarına erişim çok kolay.
    -hayvan gibi heatsink var makinede. 5 kilo gelir heralde.
    -bomba geliyor, ps5 normal termal macun kullanmıyor. sıvı metal kullanıyor. yani 6-8 yılda bir değiştirmek gereken bildiğimiz macunlardan değil. hayvani bir ısıl iletimi var ve ömrü yok. buna karşın ps5'inizi biryerden düşürmek istemezsiniz kesinlikle, heleki sıcakken olabildiğince sabit durmalı. sıvı metalin etrafında hertürlü önlem var ancak yinede oynaşmamak gerekli.
    -sıvı metalden ve 5 kiloluk heatsink'den anladığım kadarıyla işlemci de ekran kartı da overclock.

    sorunlar,
    -dediğim gibi sıvı metalle sıcakken oynaşmamak gerekli ne kadar önlem alınırsa alınsın.
    -ssd anakarta lehimli. ssd'ler süper ilerledi ancak ileride çıkacak sorunlara karşı anakart değişimi gerekecek. özellikle ssd keşke lehimli olmasaymış. ev kullanıcısı için bu hiç de sıkıntı değil ancak kafelerde bir süre sonra ssd'ler patlamaya başlar heralde. bu tür ssd'ler normal ev kullanıcısını 10-15 yıl idare eder çok şanssız değilseniz.

  • tahammülsüzlükle alakası olmayan tweet. videodaki çocukların hiçbir aklı selim eğitimle uzaktan yakından alakası yok. çocukların hepsi öyle olmayacak belki ama içlerinde illa karakteri zayıf olanlar çekilen her yöne gidecektir.