hesabın var mı? giriş yap

  • tomris tamer (henüz tomris uyar değilken yani) ülkü tamer'le evliyken aşık oluyor cemal süreya'ya. ikisi de evli aslında. sonra ikisi de ayrılıyor eşlerinden ve birlikte oluyorlar. yaklaşık üç yıl sürüyor bu aşk. o dönemin edebiyat çevrelerine göre de, aşk ki ne aşk hani.
    tomris uyar çok sağlam bir kadın. sizin aklınıza kadın gibi kadın dendiğinde kim gelir bilmem ama benim aklıma gelen üç isimden biridir kendisi. özgür, zeki, cesur, sosyal, komik, dilinin kemiği olmayan, okuyan, yazan, eleştiren bir kadın. hakkında en sevmediğim tanım ikinci yeni'nin gelinidir. (zaten türkçe'deki en çirkin kelimelerden biri de "gelin" bence. ne saçma sapan bir kelime)
    aşık olunacak kadınmış ki, ülkemizin sayılı edebiyatçı ve yazarları (ülkü tamer, cemal süreya, turgut uyar, edip cansever) kendisine aşık olmuş. ve muhakkak hepinizin hayatına dokunmuş en az bir tane şiirin/şarkının öznesi olmuş.

    cemal bey pek seviyor tomris hanımı. her akşam koşa koşa eve geliyor. tomris uyar o günleri şöyle anlatıyor;
    "evine bağlı, evinde olmayı seven bir adam -akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı- dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor" (şu tatlışlığa bakar mısınız?)
    tabi bu hikayeden tomris hanımın biraz otoriter olduğu anlamını da çıkarabiliriz. haliyle biraz fırtınalı bir ilişki yaşanıyor. bir ayrılıklarından sonra cemal süreya şu satırları yazıyor "daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!" (bana biri bunu yazsa, allahhhh allahhh nidalarıyla zafer turuna çıkardım.)

    ama gelin görün ki bu ilişkiyi bitiren de cemal süreya oluyor. bu konuyla ilgili tomris uyar şöyle diyor:
    "beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı."

    şimdi gelelim asıl konuya. cemal süreya'nın söylediği gibi, tomris uyar için bir daha hiç yazmaması aşk acısını atlattığından mı, yoksa ölene kadar atlatamadığından mı?*

  • bir konserinde neşet ertaş sıcaktan bunalır ve kendisini dinleyenlere aynen şunu söyler;
    "saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir miyim?"
    bir neşet ertaş'a bakıyorum bir de bunlara, beynimde depremler oluyor her ikisi de sanatçı olarak anılıyor diye.

  • evli bir arkadaşa evlilik nasıl ? ben de evlensem mi ki dedim,
    evlen tabii senin benden daha mutlu olmaya hakkın yok dedi...

  • hesaplamalarıma göre olması gereken ölçülerdir. gelin hep beraber ölçelim. öncelikle captain tsubasa çizgi filmindeki çocuklar ilkokula gidiyordu. ortalama 12 yaşlarında olsalar boyları da ortalama 130 cm olur. bu kenarda kalsın. bir kalenin yüksekliği zeminden 2.44 metre imiş. çocuklara özel kale olduğunu varsayalım ve düz hesap 2 metre kabul edelim. çizgi filmi izleyenler bilir. bu veletler ceza sahasına yaklaşırken bile rakip kaleyi yeni yeni görmeye başlıyorlardı. hadi biz iyimser olalım ve kaleyi orta sahadan görmeye başladıklarını kabul edelim.
    dünyanın çevresi yaklaşık 40000 km'dir. bundan sonra tüm birimleri km cinsinden yazacağım. oyuncunun yüksekliği 0.0013 km. , kalenin yüksekliği de 0.002 km'dir.
    tsubasanın vücudunun ağırlık merkezinin ekseninin, dünyanın merkezini kesecek şekilde durduğunu düşünelim.

    https://eksiup.com/p/xy687157ux9n

    kalenin de uzantısını dünyanın merkezinden geçecek şekilde kabul edelim.

    https://eksiup.com/p/sr68718ws76u

    tsubasanın kaleyi görmeye başlaması için öncelikle tsubasanın gözünden dünyamıza bir teğet alacağız.

    https://eksiup.com/p/hp6872448ib6

    tsubasanın gözünden çıkan doğru dünyanın yüzeyinden teğet geçerek öyle bir noktaya doğru uzamalı ki kesişen nokta kalenin en üst noktasına gelsin. bu durumdan sonra tsubasa ileriye doğru gittiğinde artık kaleyi görmeye başlayacaktır.

    https://eksiup.com/p/tj6873356ave

    çizim programından faydalanıp yaptığım hesaplamalara göre o an orta sahada duran tsubasanın teğete kadar olan uzaklığı 4.06 km, teğet noktasının kalenin üst noktasına kadar olan uzaklığı ise 5.05 km bulunmuştur. toplamda 9.11 km yapan bu uzaklık sahanın yarısını kapsadığı için toplam mesafe yaklaşlık 18.22 km olacaktır.

    https://eksiup.com/p/v3687415fz87

    edit: matematiksel açıklama biraz eksik kalmış. teğet noktasından uzatılan doğru parçası,aslında yarı çapı dünyanın yarıçapından sadece 2 metre daha fazla olan bir çembere uzatılıyor. o kesişim noktası kalenin tam olması gereken noktadır.

    mesafeleri nasıl bulduğuma gelince, aslında çok basit dikkat ederseniz dünyanın merkezinden teğet noktasına doğru dik geliyor yan yana iki tane dik üçgen oluşuyor. dünyanın yarı çapı 40000/pi/2'dir. tsubasanın boyu 0.0013 km demiştik. kısacası uzunluğu ((40000/pi/2)+0.0013) km olan bir hipotenüs ortaya çıkıyor. diğer tarafta da kale var, orada da uzunluğu ((40000/pi/2)+0.002) km olan bir hipotenüs çıkıyor. mesafelerden bir tanesi olan tsubasanın teğete olan uzaklığını bulalım. dik üçgen kuralımız nedir. a kare+b kare= c kare. c burada hipotenüs oluyor. mesafeyi a kabul edersek, b dünyanın direk yarı çapı oluyor. formülümüz c kare-b kare= a kare'dir. yani kısacası a, c kare-b kare'nin kareköküne eşittir ve şöyle bir sonuç çıkıyor.

    https://eksiup.com/p/cy69355auk58

    diğer mesafeyi de buluyoruz.

    https://eksiup.com/p/gj6935634gtx

    edit: 90'larda çocuk olan, şu an 33 yaşında işi ve mesleği olan bir mimarım.

  • yeni evliler kesinlikle. yani isteme sürecinden başlayıp gerdek gecesine kadar takip ettiğimiz bu insanların büyük aşkı ilişkiden soğutmuştur.

  • yaptığı en mantıklı şey kızının velayetini babasına vermektir.
    çocuk kurtuldu valiz gibi oraya buraya taşınmaktan. en azından okula gider, dudak büzerek poz vermek dışında şeyler öğrenebilir.