ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cileklicikolata
-
çaylaklık entryleri şöyle olan yazar;
kot pantolonunu çizmesinin içine sokan kadın; ''ıykkk iğrenc ya seen nasıl böyle birseyi begenebiliyosun ya nerde kaldı öyle bir moda. ''
the sims 3 ; ''seni anlıyorum.''
ben bilmem eşim bilir; '' ilker ayrıkolmasa bende hayatta izlemem hayranım ona''
metrobüste koltuğa oturunca suratın aldığı şekil ; ''o rahatlığın ve mutluluğun ifadesiii''
cenazeye check-in yapmak ; ''yok artık.sastım kaldım su anda ya.bizim ülkemiz nereye gidiyor......''
vs.. vs..
aferin ssg, sevgiler...
liseyi de geçtim, ortaokullu .
edit: yazar artık yok.
80 bin lirayla 10 yıl çalışmadan yaşamak
-
seninkisi on yıl var olmak oluyor kaarşim, yaşamak başka bi şey.
“ yaşamak bazılarına bahşedilmiş bir ayrıcalıktır, bazıları sadece var olur. “
edit; arkadaşlar biraz da şurama favorileyin (bkz: perşembe günü saat 4'te öleceksin)
ankara yenimahalle belediye kreşinin tabağı
-
çocukları avusturya’da kreşe giden biri olarak söyleyim. mükemmel bir tabaktır. burada çocuklara içeceği bildiğin demir ayran tasıyla veriyorlar. bu kahvaltı bizimkilerin kahvaltısının yanında beştepeli reyiz kahvaltısı gibi kalır.
biri de demiş çocuklar o tası başkasının kafasına vurursa tehlikeli olabilir. e amk bir zahmet çocuğunuza birinin kafasına demir tasla vurulmayacağını öğretin lan.
başkentinde canlı bomba patlatılan ülke
-
istifa etmesi gereken başbakanının sırıtıp açıklamalar yapacağı ülke. istihbarat örgütünün ise ne bok yediği bilinmez.
başınıza tercümanım kadar taş düşsün
-
ne çekilmez başımız varmış.
berat kadar taş dusuyor, tercüman kadar taş düşüyor. arada salladığı çay poseti düşüyor.
allah'ım sen başımı tüm görünür ,
görünmez belalardan koru.
126 kiloluk oğlunu forvet yapan kulüp başkanı
-
bu da bir şey mi? ben koca ülkeye damadını bakan yapanı biliyorum.
istersem kiev'i iki haftada alırım
-
(bkz: 82 kiev 83 tiflis 84 minsk)
ben aşı oldum sen de olacaksın terörü
-
kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.
whatsapp'ta gönderilen ses kaydını tekrar dinlemek
-
yalnızken yaptığım eylem.
hallstatt
-
dünyanın en güzel köylerinden biri olarak gösterilen, üzerinde çok az yerleşik nüfus olmasına rağmen yıl içinde milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen, ölmeden önce gidip görülmesi gereken yerlerden biri olarak gösterilen avusturya köyüdür.
burayı bu kadar görülesi yapan yerler muhteşem doğası, alpler'le çevrili çok güzel bir göl tarafından çevrelenmesi ve köy evlerinin güzelliğidir.
viyana'dan gidecekseniz, araçla otobandan salzburg'a 3 saat kadar gidip, hallstatt yol ayrımından dönüp dar ve tek şerit yolları izleyip 1 saat daha yol almak gerekiyor. bu 1 saatlik yol en az hallstatt kadar güzel bir sürü köyün içinden de geçmek anlamına geliyor. istediğiniz yerde durup köy içlerine girip alışveriş yapabilir ya da hava güzelse göl kenarlarında piknik yapabilirsiniz.
hallstatt'da eğer konaklamayacaksanız 3-4 saat çok çok yetecektir. köy içinde 4-5 adet araç parkı var, buralarda saati 2-3 euroya aracınızı park edebilirsiniz. otomatlarda coin, kağıt para veya kredi kartı geçiyor. aracı parkettikten sonra köy içinde yürümek en fazla 1 saatinizi alır. meydan, kilise, köy mezarlığı gezilecek başlıca yerler. eğer hava güzelse füniküler ile tuz madenine çıkabilir. finiküler ücreti 16 euro. aynı yere yaklaşık 40 dakika yürüyüşle de çıkılabiliyor, köy içinde tuz madenini işaret eden yön levhaları mevcut, bunları takip edebilirsiniz. biz hava kapalı olduğu ve deli gibi yağmur yağdığı için bu etkinliği atladık.
buraya en yakın konaklanacak şehir ise salzburg. kanımca 1 gece salzburg konaklaması ile hallstatt ve salzburg gezilebilir. hallstatt-salzburg arası da yine araçla muhteşem alp köylerinden geçerek 1 saatinizi alacaktır.