ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hapishane tuvaletinde silah bulan mahkum
-
ahmet kaya'nın zamanında helada unuttuğu tabancayı bulan mahkumdur.
şimdi taşlar yerine oturdu.
35 saat derse girip 2100 tl maaş almak
-
bi entry giriliyor hemen üstüne ama şunlar daha az alıyor yeaacılar hazır bekliyor,ne geldiyse başımıza bu yavşaklardan geldi. hakkını arayana ilk engel yönetenlerden idarecilerden patronlardan önce bunlar.
tanım: türk eğitim sistemindeki kara lekelerden birine örnektir.
mühendislik öğrencileri için yararlı siteler
the notebook
-
izledikten sonra insan bir kendine bakıyor bir allie'ye bakiyor, bir sevgilisine bakıyor bir noah'a bakiyor ve nerede hata yaptigini dusunmeye basliyor. iste boyle bir film.
sincan saldırısında polisin izlemesi
-
hakkını savunmaya çalışan üniversite öğrencisi, maden işçisi veya çevreci mi ki polis müdahale etsin? ne kadar da düşüncesizsiniz!?
sığınmacıların kapıkule sınır kapısına akın etmesi
-
birileri tarafından özel olarak sınıra yığılmışlardır, amaç evropaya "bakım biz iktidardan gidersek bunlar size gelecek" mesajı vermektir. yedik mi, yemedik.
fellah köftesi
-
bulguru çok seven biri olarak yapmayı da yemeyi de çok sevdiğim bir yemek. liseden beri aynı tarifi kullanırım. kimi tariflerde irmik geçiyor kimilerinde yok. benimkinde yok mesela. bir de normalinde içine parmağınızla hafifçe bastırıyorsunuz ama ben küçük toplar şeklinde yapıyorum. bir de yapıldığı yere göre çok farklı isimleri olan bir yemek.
köftesi için:
2 su bardağı ince bulgur
2 su bardağı sıcak su
1 su bardağından biraz az un
1 yumurta
2 çay kaşığı kırmızı biber
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
2 su bardağı ince bulgurun üzerine 2 su bardağı sıcak suyu döküp, üstünü kapatıp, bulgurlar şişene kadar bekletiyoruz. arada karıştırın ki su gitmeyen yer kalmasın. ılık ya da soğukken diğer malzemeleri ekleyip minik toplar yapıyoruz. bu arada ben çok az kimyon da ekliyorum.
sonra bir tencereye yağ, su ekliyoruz ve su kaynayınca köfteleri haşlıyoruz. yalnız burada dikkat edin çok haşlarsanız dağılır, az haşlarsanız sert olabilir.
sosu:
yarım su bardağı sıvı yağ
tarifte 1 çorba kaşığı domates salçası, 2 çorba kaşığı biber salçası diyor fakat ben neredeyse tamamını domates salçası koyuyorum
ezilmiş 3-4 diş sarımsak
yarım demet maydanoz
burada yağı kızdırıp içinde salçayı eziyoruz. bunu köftelerle karıştırdıktan sonra sarımsak ve maydanozu ekliyorum. özellikle maydanozun daha canlı durması için en son ekleyin.
bu arada üstüne yoğurt dökenler de var ama öyle denemedim. bu yoğurtlusu. görüntüsü daha iyi de tadını bilemiyorum. yoğurda yeşillik karıştırılanı da varmış.
çöp atacakken çöpü karıştıran biri olduğunu görmek
-
sürekli yaşadığım, ve ağzıma sıçan bir psikoloji.
ben yemekleri ufak poşetlere döküp bağlıyorum. ardından büyük poşete atıyorum hepsini, bir ihtimal işte. biri karıştırır da yemek isterse, el verdiğince temiz bir şeyler yesin diye.
insanları çöpten yemek yemeye muhtaç eden, bana da bunu düşünme mecburiyeti veren sistemin de düzenin de allah belasını versin. iki yakaları bir araya gelmeyecektir. ne orada, ne burada.
debedit: neden çöpe atıyorsun buzluğa koy diyen yazarlara vermek istediğim bir cevap var.
babaannemin buzdolabını kullanıyorum lan ben, baya küçük onun buzluğu, adam akıllı bir şey sığdıramıyorum. o sebepten yani.
bu cevabı beğenmeyen yazarlar için ise alternatif bir cevabım var. çok zenginim ve pirensesler gibiydim ben baba evinde, yemeği ısıtmak siz fakirlerin işi sşlfkşasdfk.
isteyen istediği cevabı kullanabilir. ayrıca tebrik eden ve güzel mesajlarıyla beni mutlu eden tüm herkese teşekkür ederim. elinizden geleni yapmak zor değil, fazlasını isteyen ya da bekleyen yok. sadece yapabiliyorsanız yapın, emin olun haberiniz bile olmadan birilerinin güzel dileklerini alacaksınız ;)
davutoğlu gole sevinirken şehit oğlunun mahzunluğu
-
şu resimde görülen yürek burkucu durumdur.
türkiye'de neler yaşandığını çok güzel özetliyor.
akp'ye oy veren işçi
-
beter olsun.
oğlum yüzme de bilmezdi suyun içinde ne yaptı
-
hürriyet internet sitesi güzel ifade etmiş bu cümleyi.
"bu sözün ağırlığı türkiye'yi aşar" diyerek yorumlamışlar haberi. hakikaten de öyle.
bu sözü kaldırmak çok kolay değil. enerji bakanı, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı bu cümlenin ağırlığını hissetmeliler her an. ben bu ülkeye gerçekten inanamıyorum. ilahi takdir, iş bilmezliğin kamuflajı olmuş, çatal dillerde pelesenk olmuş. canlar gittikçe garabet diyarı türkiye'de rutin ölümlerin acısını tehlikeli bir biçimde normalleştiriyoruz.
bir ülke düşünün, madenine dalgıçlar iniyor. başka yapacak yorum var mı ki?
bir ülke düşünün madenine dalgıçlar iniyor.
ve ekleme...
muhafazakâr demokrat taife için rem'den gelsin...
(bkz: using my religion)
euro truck simulator 2
-
oynarken seymen fm dinliyordum, yayına biri bağlandı, konya izmir arası mal çekiyormuş, tırcı. sıradaki şarkıyı tüm tırcılara istedi. nasıl üstüme alındıysam bir sigara yaktım, camdan dışarı çıkardım elimi, öyle sürdüm.
bir de adam sol şeritte sıkıştıran otobüsçülerden dert yandı, ellerini öpesim geldi.
öyle bir oyun. yemek yiyeyim de bi..
23 eylül eski sevgiliyi unuttuğuna sevinme bayramı
-
+31'imle kutladığım bayram.