ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
robin van persie
-
kurada manchester çıkar diye takımı aldık beyler.
olan biten
-
canan karatay, yarın 10.00'da siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını yanıtlayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
knife'ın başındaki k
-
know'un k'si gibidir.nasılsın sorusuna cevap olarak da verilebilir
-nasılsın?
+knife'ın başındaki k gibiyim:(
12 nisan 2009 galatasaray fenerbahçe maçı
-
guiza'nın kırmızı kart bile göremediği maçtır
yazarlar fight club kursa koyacakları ilk kural
-
(bkz: abanmak yok ha teknik vurcan)
kız isteme söz nişan nikah düğün
emekli maaşları derhal yarıya indirilsin
-
şu anda "emekli" olan kişi, çalışmaya başladığı tarihte devletle bir anlaşma yapar. her ay maaşının belli bir kısmı kesilerek devlet hazinesine aktarılır. işveren de devletin hazinesine işçi adına olacak şekilde bir pay daha yatırır. neticede bu insan adına her ay "iki" pay devlete verilir. bu 25 yıl boyunca (en az) devam eder.
devlette, "sen bana bunu veriyorsun ya ben de sana 25 yıl-5400 iş günü - 65 yaş olunca şimdi aldığından az ama sonuçta bir maaş bağlayacağım der ve anlaşma devreye girer.
bu verilen maaş, devletin bana verdiği bir sadaka değildir. en az 25 yıl çayır çatır maaşımın bir kısmını devlete vermişimdir.
bu maaş devleti yönetme iddiasındaki kişilerin bana bahşettiği bir armağan değildir. 25 yıl ben bunun karşılığını fazla fazla ödemişimdir.
ben ölünceye kadar bu maaşı yaptığımız anlaşma gereği bana ödemek zorundadır. her yıl bu maaşa kendi sebep olduğu enflasyon kadar zam yapmak zorundadır.
bu sürede bana ücretsiz sağlık hizmeti vermek zorundadır ki bu da anlaşma gereğidir.
işin daha da ilginç tarafı fikir yürütmekten bile aciz üç yüz küsür yazarda bu başlığın saçma olan ilk mesajını favlamıştır.
yazıktır.
edit : @cakura adlı yazar arkadaşın bir mesajı üzerine, "devletle yapılan anlaşma" diyoruz ama, aslında bu devletin zorunlu tuttuğu bir anlaşma. anlaşma yapmazsan sen ve işveren bir de ceza yiyorsun. yani emekli aldığı maaşı kuruşuna kadar hak ediyor. üstelik ödediğinden eksik bir miktarı. hakikaten bir "söğüşleme" söz konusu burada, bir yazık da devlete.
şeyma subaşı'nın aylık 125 bin tl nafaka alması
-
(bkz: madafaka)
4 gündür flörtleşilen kızın sevgilim var demesi
-
nezaket gösterilip günaydın diye mesaj atılmaz saçmalamayın artık. normal bir arkadaşınıza sabah uyanıp günaydın diye mesaj mı atıyorsunuz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hiç kimse kimliğindeki kadar çirkin, facebooktaki kadar güzel, twitterdaki kadar mutlu ve msndeki kadar meşgul değildir.."
devrimcilerin dia-sa'yı kamulaştırması
-
gençliğinde ankaralı bir devrimci olarak istanbul da kurumun genel merkezinde aktif rol almak için gittim
istanbul daki devrimci çeşitliliği ilk başta beni şoka uğrattı aslında
herkes devrimciliği kendi dünyasına göre yorumluyor ve ona göre davranıyordu
evrensel literatürmüş
devrimciliğin etik anlayışı ve hoşgörüsüymüş
nerdeeeee
ev tutmamız gerekiyodu
bende beşiktaşta bi teras katı buldum
şahane bi manzara
binanın sahibi ve sülaleside o binada oturduğu için biraz sorun yaşıyacağımızı düşünerek işe giriştim
ne devrimciliğimizden nede solculuğumuzdan bahsettim
eğer devrimciyiz veya solcuyuz deseydim o manzara, o teras yalan olucaktı
3 kuzeniz hikayesiyle girdim, kurumdan bir arkadaşın anneside geldi kefil oldu
devrimciyiz deseydik evi vermiceklerdi , çünkü hacı amca devrimcileri sevmezdi diye değil
devrimcilerin kira borcu takmadığı tek bir yer yok
hesap ödediği nadir yerler var
devrimcilik bu değildir çok konuştum kurumda ama anlatamadık açgözlü pinti materyalistlere
daha da rezaletini yaşadım,
bi sabah evden çıktık
beni güç bela uyandırdılar ve yarı uykulu yola düştük kuruma gitmek için
yolumuzun üstünde bir süpermarket var ve ordan kahvaltılık bişeyler alıncak
girdik içeri bi ton gezdik aldık falan kasaya geldik ben cebimdeki 20 liği arkadaşa uzattım
gerek yok ya aslı ödüyo dediler neyse ben hala uyuklama modundayım
kuruma geldik ve kızlar kahvaltı hazırlarlarken, süpermarketin sahibinin bizim kuruma ne kadar çok yardım yaptığını falan da öğrenmiş oldum
eski devrimcilerdenmiş o da, zamanın hızlılarından...
kızlar kahvaltıya çağırdığında gözlerime inanamadım
masada ne arasan var, yuuuhhh naptınız dedim
pis pis gülüşleriyle aslında sadece ekmek ve peynir parası verdiklerini öğrendim
vay amk dedim ya
adam o kadar yardım etsin siz gidin onun marketini soyun
şakamısınız lan
bendenizde yüksek tansiyon olması nedeniyle sinirlendiğimden başıma giren ağrıyla balgamlı bi tükrük salladım masaya
bi kaç gün sonrada 18 saatle doğu ekspresle geldiğim ankaradan
uçakla 50 dakikada döndüm
devrimcilik hikayesine de o günlerden beridir girmiyorum
çünkü bu ülkede gerçekten sosyalizmin ne olduğunu bilmeyen devrimciler
hayatında nutuk adlı eseri okumamış kemalistler
kuran açmamış müslümanlar var