hesabın var mı? giriş yap

  • bilim yuvası olan bir yerde o iki saatlik geçmek bilmeyecek süre için aylarca gecesini gündüzüne katarak çalışan çiçeği burnunda akademisyen adaylarının bir de bunu yapmak zorunda kalmasının savunulabilir bir tarafı yok. dünyanın her yerinde böyle diyerek argüman üreten yazarları da şaşkınlık içerisinde okuyorum. yanlış dünyanın her yerinde de yanlıştır.

    akademi bilgi üretim fabrikasıdır ve ciddi bir yerdir. kısırdı, pastaydı, kurabiyeydi bunların pazarlığını yaparak oraya gelen jüriden de memlekete bir fayda gelmez. o kadar ezilmiş, baskılanmışız ki adamlar gelmiş burada "benimki ramazan ayına denk geldi ya ehe eheh" diye komiklik yapmağa çalışıyor. boş boş şaklabanlık yapacağına sesini çıkart da belki senden sonra gelecek olan insanlara bir yararın dokunur.

    böylesine ciddi bir konuda * işi pasta,kek,kola vb. gibi cıvıklıklara sürükleyen akademisyenler kadar buna sesini çıkartmayan, sorgulamayan öğrencileri de bir o kadar kınamak gerekiyor. sunum arifesindeki bir kişinin bu geceyi ikram teleşına ayırmak zorunda bırakılması başlı başına akademi için, bilim için, bilgi için bir utançtır. gelenek-görenek diyelenlere de yazıklar olsun.

    ivedilik ile bitmesi diliyorum bu rezilliğin.

  • alnının teri ile ekmek parasını kazanan büyük adam. çocuk falan değil bu.

    onun yaşıtları medeni ülkelerde şu anda servisler ile okula gidiyor, oyun hamurları ile oynuyor, tablet, bilgisayar gibi teknolojinin nimetlerinden yararlanıyor, en güzel kırtasiye ürünlerini kullanıyor, bir kere yaşayabileceği çocukluğunun tadını çıkarıyor.

    bu garibim de kışın soğuğunda elinde çantası ile 1,25 tl'ye aldığı çorabı 2 tl'ye satmaya ve 75 kuruş çalışmaya çalışıyor.

    lanet olsun adaletsiz gelir dağılımına güzel gözlü çocuk.

    hem gerçek babanı hiç göreme, hem üvey baba ile büyü, hem üvey olduğunu sonradan öğrenmene rağmen onu hala gerçek baba gibi benimse. böyle bir metanet, böyle bir duruş bir çocuk için çok fazla. yaşamın ve annesinin yükü de omuzlarında.

    kameraya çeken adama uyuz oldum. ulan vereceğin 5-6 tl para. sen ne hakla çocuğu "sus lan yalan söyleme" gibi nahoş bir cümle ile azarlıyorsun. şakası bile kötü. bir de hala pazarlık derdinde. gönlüne çaktığım.

  • açıldıktan sonraki yaklaşık dokuz aylık süreçte 1 şampiyonluk, 1 darbe, 1 terör saldırısı gören ancak henüz mağlubiyet görmeyen stadyum.

  • " uşak’ta çalıştığı taş ocağında kum yığınının altında kalarak hayatını kaybeden işçi ismail taran’ı (49), ailesinin elleriyle kumları kazarak çıkardığı anlara ilişkin yürek yakan görüntüler ortaya çıktı.

    babasını kum yığınından çıkaran 20 yaşındaki arafettin taran, “bu anı ömür boyu unutamayacağım. hiçbir yetkili yanımızda yoktu” dedi. aile, şirketin sahibi ve tüm sorumlulardan şikayetçi oldu. şirket tarafından olayın kapatılması için aileye 500 bin tl ‘kan parası’ teklif edildiği ileri sürüldü.

    öte yandan, ölen işçinin otopsisine giren adli tıp doktorunun ise ilk raporunda ‘evde kalp krizi sonucu öldüğü’ şeklinde skandal bir tespitte bulunduğu ortaya çıktı. ailenin doktor hakkındaki suç duyurusuna ise takipsizlik verildi. "

  • bir kediyle yaşamak, evde küçük bir çocuk varmışcasına önlem alarak yaşamaktır.

    - içi kızgın yağ dolu tavanın sapını ocağın iç tarafına doğru çevirmek (pati atarak tavayı üstüne devirmesin)

    - yanan mumu yanına yaklaştırmamak (bıyığı kuyruğu yanmasın)

    - çamaşır ve kurutma makinesini doldurmadan evvel içini kontrol etmek (içine girip yatıyor)

    - bıçağı tezgahın kenarında bırakmamak (sapına pati atıyor, kafasına saplanabilir)

    - kapıları, pencereleri hızlıca kapatmamak, rüzgarın çarpmaması için önlerine ağırlık koymak (sıkışabilir, bir keresinde az daha kafası kopuyordu)

    - ortalıkta permatik bırakmamak (oyuncak zannediyor, elini ayağını kesiyor)

    - ortada deterjanlı su bırakmamak (içiyor, manyak mıdır nedir)

    - klozete blok takınca kapağını hep kapalı tutmak (mavi suyu da içiyor)

    - zeytinyağı, sıvı yağ tenekesinin tıpasını sıkıca kapatmak ( devirip yağla oynuyor)

    - balkon kapasını kapatırken her zaman içeride olduğundan emin olmak (bir gece balkonda kalmış, sabah çok dinlenmiş bir şekilde uyandığımda anlamıştım bunun ortalarda olmadığını, yazık kulakları filan hep buz kesmiş)

    - eğer ortalarda görünmüyorsa ve dışarı çıkmak gerekiyorsa gardrop kapağını açık bırakıp evden öyle çıkmak (bir gün eve geldim, dolaptan miyav sesleri geliyordu, tüm gün dolapta kapalı kalmış)

    - pencere açıkken dikkatli olmak (i believe i can fly)

    ve daha bir sürü şey, anksiyete bozukluğu yaşıyorum bunun sayesinde.