ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir ankaralıya denizi anlatmak
-
çok kolaydır. asıl zor olan ankaralı olmayan birine keçiören şelalesi'ni anlatmak.
ekşi sözlük eski tema geri gelsin kampanyası
-
an itibariyle başlattığım kampanya.
bu nedir hocam?
debe editi:
sayın kıymetli, devletli, haşmetli kanzuk ve sözlük yönetimi, bu kadar suser durumdan rahatsız olduğunu söylemiş. eski temaya dönüş için bir seçenek sunsanız insanlara fena olmaz sanki.
ankete de bir oy verelim (bkz: #58819875)
sözlüğün eski muhteşem günlerinden bir kare
foto için @allah standarttan ayirmasin' a teşekkürler.
konuyla ilgili güzel bir entry
bir yazarın çözüm önerileri
anket devam ediyor
--- spoiler ---
1. eski tema daha güzeldi
4591 votes (85%)
2. yeni tema daha güzel
812 votes (15%)
5403 total votes
--- spoiler ---
bir çözüm yolu daha (bkz: ekşi normalleştirici/@sahtepetrucci)
ersin korkut'un arabasını bulamayınca korkması
-
o arabaya binmesi yeterince korkutucudur zaten, umarım bunun farkına varıp daha çok korkmaz.
edit: ya ne emeği bsg sevgili dingil ekşici.
kıro kızların ortak özellikleri
-
sadece "yeterince ünlü" olan şeylerden haberdar olmaları.
etanol
-
kaynama derecesi 78 derece olan ve fermantasyon ile saccharomyces cerevisiae mayası tarafından glukoz, fruktoz ve maltoz gibi şeker türlerinin dönüştürülmesi neticesi ile elde edilebileceği gibi etilen gazının geri kazanımı ile elde edilebilmesi mümkün olan tarihin en eski narkotik maddesidir.
etanol en köklü geçmişe sahip olan ve dünya genelinde yasal olan tek narkotik maddedir. ancak insan sağlığı açısından zararları sigara ile yarışmakta ve yol açtığı fiziksel zararlara ilave olarak barındırdığı psikolojik ve sosyolojik zarar potansiyeli ile de sigarayı katlamakta ve birçok uyuşturucu türünü de açık ara geride bırakmaktadır.
zeynep bastık
dunning-kruger etkisi
-
sanırım türkiye bayiiliğini rasim ozan kütahyalı 'ya vermişler.
17 bin 2 liradaki 2 lira
-
“burdayım be burdayım… vallahi de billahi de bur-da-yım”
1 tl ile karın doyurma metotları
-
durum vahim ise, bir esnaf lokantası bulun. "abi 1 tl'ye ne alabilirim" diye sorun, yurdum esnafı duyarlıdır "otur sen biz sana ayarlarız" der. lakin piçliğine yapıyor iseniz vay halinize, yemek istediğiniz en son şey olan dayak sizi en keyifli hali ile bekliyordur. afiyet olsun.
karlı kayın ormanı şarkısındaki karlı kay
-
buram buram cehalet kokan bir başka ekşi sözlük başlığı. şarkı almanya'da geçiyor. ormanın sahibinin adı karl ıkay!
17 ekim 2016 istanbul trafiği
-
işe toplu taşıma ile 15 dakikada gittiğim için hissetmediğim trafiktir.
ofis penceremden bakarak e-5 kozyatağı civarının tamamen durduğunu söyleyebilirim.
sırf trafik nedeni ile daha az ücret aldığım bir işe geçtim, her gün 3 saat yerine 30 dakikayı trafikte geçirme lüksünü satın aldım kendime.
geri kalan arkadaşlara sabır dilerim.
iclal aydın ve tuna kiremitçi'nin boşanması
-
birkaç günlüğüne gittiğim ailemin evinde, yatağımda huzurlu bir şekilde uyurken, birden çalan cep telefonumla uyandım.
arayan babanem. gecenin o saati olduğuna göre ilk önce kötüleşti mi, bir rahatsızlığı mı var diye düşünüyor insan tabi. meraklandım haliyle. ama neyse ki sabredemedi, arama sebebini açıkladı bir solukta: "iclal aydın!!" dedi nefes nefese, "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"
ağzımdan öyle bir şaşırma nidası, öyle bir "aaaaaaa aaaa!!!" çıkmış ki, ilk önce zaten uykusu hafif olan annem uyandı. yanıma geldi merakla, "nolmuş nolmuş diye?"
ilk önce cevap veremedim. eeee dile kolay! neden sonra kendime geldim de, "anne, anneciğim.." diye başladım konuşmaya... sonrasında ağzımdan kelimeler dökülüverdi zaten: "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"
annem ilk önce inanmadı. sonra betülay teyzeleri aradı, onlar da ayaktalarmış, yeni öğrenmişler. hatta fikret amca donuyla sokağa çıkıp koşturmaya başlamış.
babam ise daha serinkanlılıkla karşıladı bir muazzam haberi. ancak haberi ilk verdiğimdeki donuk ifadesi hala gözümden gitmez. "vay babamın şarap çanağı..." diye dile getirdi sonra usulce şaşkınlığını "vay be!"
kardeşimin yaşı henüz biraz küçük olduğu için yeterince idrak edememişti belki haberin önemini. lakin o da teker teker arkadaşlarını aramaya başlamış, bu anını onlarla paylaşmak istemişti belli ki. gözleri kocaman açılmış, hayret ve şaşkınlık içinde ulaşabildiği kadar insana ulaşmaya çalışıyordu.
sonra ne mi yaptık? pencereleri açıp haykıralım mı diye düşündük ilk önce, ama hastaları, yaşlıları aklımıza getirdik sonra. bu saate böyle bir haber almayı herkesin bünyesi kaldıramazdı kuşkusuz.
yapılacak birşey yoktu, yatıp ertesi gün olacakları beklemek kalıyordu bize artık.
tabi uyku tutarsa artık...